Hiç kitap okumayan birinin, hayatının sonunda kitap sayfası olan ağaçtan ne farkı var, kımıldayan canlı olarak? Pek farkı yok. Ve fakat buna rağmen, hiç kitap okumayan ne kadar çok odunsal arkadaş var. Farkettikçe endişeniz çoğalıyor. Bir gün algılıyorsunuz ki, kimse kitap okumuyor. Satın almıyor değil, alıyor, okumak istiyor, başlıyor, birkaç sayfa sonra pes ediyor. Okuma alışkanlığı, keyfi, gereksinimi yok onun.
Sayfa 111 - Bilgi Yayınevi
"Ufak köyde vergi sıkça toplanır" diyor bir bulgar atasözü. Bundan bulgarların da vergiden bezdiği ve vergi denen şeyin, özünde dev­letin sıkıştıkça halkın sırtına binmesi, hatta kimi devlet­lerin sıkışmadıkları zamanlarda da, bu sırta binişten cinsel bir keyif alarak, binmeyi alışkanlık haline getir­mesi olduğu özümieniyor.
Sayfa 110 - Bilgi Yayınevi
Reklam
Öde­diğim vergilerin hiç de benim düşündüğüm gibi kullanıl­madığını, çarçur edildiğini, teşvik meşvik adı altında, kimi adamlara benim paramla gerdeğe girme şansı ta­nındığını fark ettim. O günden itibaren vergi verme he­vesim kaçtı. Daha sonra giderek yepyeni vergiler türedi, geçici diye koyulan vergiler kalıcı oldu. Benim parayla gerdeğe giren tip işin zevkini almış olmalı ki, canı hep ondan ve daha çok ister oldu; bu gidişle sonunda kendisi­ne karı bulmamızı da isteyecek.
Sayfa 108 - Bilgi Yayınevi
Mehter Takı­mı niye hala var ve dünyanın her yerine ülkemizi temsi­len gidip tıs taratat yapıyor? Nedir Mehter Takımı? Dünyanın barbar olarak gördüğü türklerin, bir yerleri işgal etmeye giderken yeniçeriye eşlik eden palabıyıklı asker bandosu. Bir marifetmiş gibi onları her yere gönderip kıvanıyoruz. Bu bir salaklık işte. Almanların nazi bandosu var mı? Olabilir mi? Ne ayıp bir şey! Amerika­lıların Vietnam bandosu olabilir mi?
Sayfa 95 - Bilgi Yayınevi
Anlıyorum. Benim zaten bütün sıkıntım sizi çok iyi anlamamdan kaynaklanıyor. Ferhan Şensoy
papayası, mangosuna denk :p
Bütün bir ikindiyi kedi gibi gerinerek, devrisi gün nerelerde gezinti yapabilirim acaba diye kafa patlatarak geçirmek, bulunmaz bir ikin­dileme biçimi. Hatta eşsiz bir düşün jimnastiği. İnsanın böyle sporlara yönelebilmesi için Alman­ya'da felsefeci olması gerekiyor. Çünkü durumdan al­man felsefecinin papayasının, mangosuna denk olduğu çakılıyor.
Sayfa 94 - Bilgi Yayınevi
Reklam
Gecedeste
gerçekte dolaşan düş hem var hem ellenilmez bu kırmızı bir ışık akıl ile geçilmez peki akıl sizin olsun geçiyorum bir iki üç
Sayfa 365 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
erkekler delikanlıca terk etmeyi bilmelidirler artık huzurun kol gezmediği evlilik evlerini erkekler gider kadınlarındır evler
Sayfa 317 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
Boris Vian
Bir diş gibidir yaşam Ne olduğu düşünülmez ilkin Öğütmekle yetinilir Bir de bakarsın çürümüş bir gün Sızlar önemsenir Kaygı özen bakım Ve tamamen iyileşebilmeniz için Koparılıp alınması gerek elinizden yaşamınızın…
Sayfa 304 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
Kuraldışılık konusunda hiçbir millet bizim­le boy ölçüşemez. Milletçe kuraldışıyız. Hepimiz istisna­yız, arada bir iki tane kuralcı dikkat çekiyor, biz de işa­ret parmaklarımızla çocuklarımıza o tipleri gösteriyo­ruz.
Sayfa 90 - Bilgi Yayınevi
Reklam
Bir delikten çıkıyorsun, bir deliğe giriyorsun. Bun­dan ibaret hayat!
Sayfa 81 - Bilgi Yayınevi
Aptalların en akıllı tarafı, onlar hiç vakit kaybet­mez, başkalarının vakit kaybetmesini sağlar ve bu ko­nuda harıl harıl çalışırlar!
Sayfa 81 - Bilgi Yayınevi
- Bugün günlerden ne allaşkına? diyen renkli türkçe tipin bu sorusundan, hayatta hiçbir işi olmadığı anlaşılır. Hayatta hiçbir işi olmamak da, ta­mamen biz türklere özgü renkli türkçe sinemaskop bir konum. Ve bu konum; - Ne iş olsa yaparım ağbi! eşkenar cümlesiyle, su yüzüne çıkar.
Sayfa 78 - Bilgi Yayınevi
Bizde zinhar yok :p
Budha'nın tapınağına gidiyoruz. Tapınak girişinde eli silahlı polisler var, kılık kıyafetimizi irdeliyorlar; kimi kadınlar mini şortlarının üstüne şal bağlıyortar, polis aradan yırtmaç olmaması­na özen gösteriyor, sıra bana gelince gömleğimin kolla­rını açıp kol düğmelerimi iliklememi istiyor. Çevreme bakınıyorum, bütün turistler kısa konu. Allahallah, kısa kollu girilebiliyor Budha'nın huzuruna ve fakat uzun kollu gömleğin kolu krvrılarak girilemiyor! Gömleğin kolunu kıvırmakla ben Budha'ya; - Al babayı! mı demiş oluyorum yani?- Bu da Budizmin yobazlığı iş­te! Daha huzuruna girmeden sıkılıyorum Budha konu­sundan. Tam budist olacakken direkten dönüyorum. Bilmiyorum başka ülkelerin polislerinde de var mı, fakat Tayland polisinin içinde Budha'nın kemiklerinin sızlamasına neden olacak bir sürü yobaz var. Polisin yobazlığından arınmadan adam olmaz bu Tayland.
Sayfa 77 - Bilgi Yayınevi
360 syf.
·
Puan vermedi
Kedittin Direniş
Kitaplarını okudukça Ferhan Şensoy'a karşı hayranlığım giderek arttı. Tiyatroyla ilgisiz insanları dahi büyük bir tiyatro savunucusu haline getirdi usta... Şahsına münhasır üslubu ve beni Ferhanca düşüncelere iten yaratıcılığıyla bu kitabında da günlük eğlence kotamı sayesinde doldurdum. Ustanın kitaplarını okumayı sürdürmek isterseniz Elveda SSK'ya bir bakın derim.
Kedittin Direniş
Kedittin DirenişFerhan Şensoy · Ortaoyuncular Yayınevi · 2015135 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
Resim