Yakup Kadri Karaosmanoğlu Türk edebiyatı ve siyaseti için çok önemli bir kişilik. Siyasi tanıklıklarını okumak gerçekten çok değerli. Cumhuriyet öncesi dönemden başlayarak edebiyat ve siyaset dünyası içinde önemli mevkiler edinmiş bir kişilik olması hasebiyle hatıraları okunması elzem eserlerden. Kitap 1922-65 yılları arası siyasi hatıralardan oluşuyor. Kitabı önemli kılan taraf, devleti yöneten bütün üst kademe yöneticilerle yazarın doğrudan ve samimi bir ilişki içinde olmasıdır. Atatürk ve İsmet İnönü çevresinde şekillenen siyasi hayat birinci ağızdan tanıklığa dönüşüyor. Siyasi iklimi ve şahısları tahlil ederken olabildiğince objektif olmaya çalışıyor diyebilirim. Okuyucular Yakup Kadri'nin "objektifliğini" "tarafsızlık" olarak algılamasınlar lütfen. Kitapta dikkatimi çeken diğer nokta siyasi hayatının çoğunun İsmet İnönü ekseninde şekillenmiş olmasıdır. Atatürk döneminde dahi safını İsmet İnönü tarafında belirlediğini söylüyor. Anlattığı kadar anlatmadığı veya anlatmak istemediği tonla mevzu olduğunun altını çizmek isterim.
Kitap hakkında olumlu olumsuz birçok şey söylenebilir. Kitabı okumaya başlayacak olanları uzun ve meşakkatli bir sürecin beklediğini belirtmeliyim. Kitap aşağı yukarı tek bir mekanda geçiyor. Roman sosyal ilişkiler bütünlüğüne sahip olmasına karşın oldukça durağan bir olay örgüsüne sahip. Klasik anlayışın getirdiği çatışmalar, merak uyandırma, gizem vb. unsurların hemen hiçbiri roman yazılırken kullanılmamış. Tabii yer yer fragmanlar halinde tempo hızlanıyor fakat o kadarla kalıyor.Ana kahraman üzerinden bir karakter olgunlaşması romanın odak noktası. Bunu yaparken çeşitli yardımcı karakterleri ustaca kullanmış diyebilirim. Fakat hepsinde ironik bir portreleştirme mevcut. Kitaptaki felsefi, siyasi vb. diyalogların tümünde ironi başrolde. Kitabın en büyük eksisi fazlaca uzatılmış olması. Karakterin gelişimini yansıtırken bu kadar fazla ayrıntının ve gereksiz diyalogların kullanılması okuyucuyu bıktırıyor. Edebi eserin hayal gücünü cezbedici yönü bu eserde fazlasıyla örselenmiş. Okurun sezgileri ve duyguları göz ardı edilmiş. Ya da bana öyle geliyor. Bilemiyorum roman hakkında oldukça kararsız bir haldeyim.
Büyülü DağThomas Mann · Can Yayınları · 20191,240 okunma