...ta kalbinin içinde bir düğüm burkuldu.
Sesli Kitap Dünyası
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
ARŞ, KENDİNİ AŞ!
“Eğer insan, gökten gelecek bir işaretle, kendi kendinin üstüne sıçramağa muvaffak olsaydı, o emir şöyle bir şey olurdu: Arş, kendini aş!” diyor Peyami Safa. Ve ekliyor: “Bu yıkılışın sırrını bul, kendini çöz, içini ayıkla, şuurundan utanan ve ruhunun izbelerinde kaçacak delik arayan suçlu hislerini yakala, getir.'' Bütün roman boyunca da bu
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma
Demek o kadar zamandan beri beklenen saadet dakikası gelmişti. Demek o ar­tık gelin olabilecekti ve şimdi aralarında birkaç beyaz tel fark olunan saçlarını, bu ka­ra şeyleri sarı, sapsarı, sırma gibi yapmak mümkün olacaktı.
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Kitapta sosyal statü farklılığının iki hayatı nasıl farklı yönlerde şekillendirdiğini okudum. Bey’e ve küçük hanıma lanetler yağdırdım. Para, para, para lanet olsun size Lidyalılar. En çok kızdığım, keşke hiç olmasaydı dediğim icatlardan biri. Acaba para olmasaydı dünya nasıl bir yer olurdu? Küçük Hanımın konforu için Ferhunde Kalfa’nın hayatı heba olmazdı. Halid Ziya’nın bu kitabından da iyi bir film çıkabilir. Kısa ama etkileyici bir kitap. Okumayı düşünenler için vereceğim tüyo; keyif alabilirsiniz.
Ferhunde Kalfa
Ferhunde KalfaHalid Ziya Uşaklıgil · Akvaryum Yayınevi · 0362 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatında kült statüsünde olup, zamanında tavsiye edilen 100 eser içinde yer alırken içerdiği müstehcen unsurlar yüzünden sonradan bu listeden çıkarılmış bir roman. Psikolojik ögelerin simgeler vasıtası ile oldukça yoğun kullanıldığı görülen bu eser küçük hacmine karşın dingin bir kafa ile dikkatle okunmayı gerektiriyor. Temelde bireyin
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma
Reklam
Düğün günü bütün ev halkının ısrarına karşı duramayarak Ferhunde süslendi, köşeye oturtuldu; nihayet işte gelin olmuştu. Fakat saçlarını sarı, sapsarı, sırma gibi yapa­mamış, yapmak istememişti; çünkü onlar artık siyah değil, beyaz, bembeyaz, ipek gi­bi beyazdı...
Düğün günü bütün ev halkının ısrarına karşı duramayarak Ferhunde süslendi, köşeye oturtuldu; nihayet işte gelin olmuştu. Fakat saçlarını sarı, sapsarı, sırma gibi yapa­mamış, yapmak istememişti; çünkü onlar artık siyah değil, beyaz, bembeyaz, ipek gi­bi beyazdı.
Düğün günü bütün ev halkının ısrarına karşı duramayarak Ferhunde süslendi, köşeye oturtuldu; nihayet işte gelin olmuştu. Fakat saçlarını sarı, sapsarı, sırma gibi yapa­mamış, yapmak istememişti; çünkü onlar artık siyah değil, beyaz, bembeyaz, ipek gi­bi beyazdı...
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
Seçkin yazarlarımızın kaleminden çıkmış 24 güzel hikayeden oluşan bir kitap. (Çerez gibi bitti gitti vallahi :)) İçindekiler: Adem ile Havva, Ahmet Hamdi Tanpınar Bir Tren Yolculuğu, Ahmet Hamdi Tanpınar Garez, Refik Halit Karay Ses Duyan Kız, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Bir Hayatın Üç Perdesi, Halide Edip Adıvar Gül Hanım'ın Annesi, Memduh
Türk Edebiyatının En Güzel Hikâyeleri
Türk Edebiyatının En Güzel HikâyeleriKomisyon · Tercüman Yayınları · 19922 okunma
Hayatın Tanımı
Akşamı erken inen bir günde Karaköy'den gelen bir vapurun Kadıköy'de yolcularını indirmesi demekti hayat. Motoru bozulan bir otobüsün yolda kalmasıydı. Bir sis sabahı vapurların kalkmamasıydı ya da sahura kalkamadığınız ağır uykularınızdı. Bayramı gömleğinden tanımanızdı. Çocuğunuzu mektebe götürdüğünüz ilk gün, askere ilk uğurladığınızdı. Taburcu edilen hastalarınızdı. Yokuş inerken birdenbire gördüğünüz denize sevinçle şaşırmanız, nice gördükten sonra Kız Kulesi'ni bir gün yeniden fark etmenizdi. Galata'nın kulesini, köprünün bir bacağını tamamen unutmanız, adaları bir uzaklık olarak ölçü bilmenizdi. Evkaftaki memuriyetiniz ya da ondan söz eden şiirlerin sizin hayatınızmış gibi içinizi sızlatmasına izin vermenizdi hayat. Parasız yatılılarınız, filizkıran fırtınanızdı. Yazarına inanıp Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi'ni sokak sokak aramanızdı. Bugünün dostluklarının yarının yürek yarası olduğunu anlamanızdı. Okuma bayramlarında Halit Ziya'nın ya da Çamlıca'daki eniştemizin elini öpmeye gitmenizdi. Tante Rosa'yı teyzeniz, Ferhunde Kalfa'yı büyüteniniz bilmenizdi. Dudaktan kalbe indiklerinizdi. Nilgün'ün önce beş cilt sonra tek cilt sonra beş bin cilt olup yeni doğum yapanların kızlarına bir bir ad olması hayat vermesiydi. Gençlikte okuduğunuz kitapları yaşlanırken sızıyla özlemenizdi. Edebiyat belki de hasretti, sadece hasret.
Sayfa 332Kitabı okudu
80 syf.
9/10 puan verdi
Tam olarak gelecek planları içinde boğuştuğum fakat asla harekete geçemediğim bir zaman dilimindeyken bu kitapla rastlaştık ve konusunu bilmeden okumaya başladım. Şu anda ferhundenin çocukluğunda gibi hissediyorum; gelecekten ümitli, hayalperest, bir şey olacak ve hayatının birden düzeleceğine inanan fakat belli engellerle asla harekete geçemeyen, bekleyen.. Ben de bu zaman dilimine sıkışıp birden gözümü açtığımda ferhunde kalfa, ferhunde dadı ve en sonunda sadece dadı olduğumu anlamaktan çok korkuyorum. Ferhunde gibi ömrümün ellerimden kum taneleri gibi düşüp gitmesi ve bu sırada tek yaptığımın gerçekten yaşayacağım günün gelmesini beklemek olması asıl beni ürküten. Peki sadece dadıya dönmemek için ne yapmalı? Bilmiyorum fakat hayat yolumun üstünde öğrenmek için can atıyorum
Ferhunde Kalfa
Ferhunde KalfaHalid Ziya Uşaklıgil · Akvaryum Yayınevi · 0362 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Beklemeye dair.
Bir umut ne kadar bekleyebilme gücü verir insana? Bir bakmışsın artık beklemek üzerine veya umut üzerinde bir yerde yanlış yapmışsın. Umut, bekleme, zaman üçgeninde güzel bir hikaye!
Ferhunde Kalfa
Ferhunde Kalfa
Ferhunde Kalfa
Ferhunde KalfaHalid Ziya Uşaklıgil · Akvaryum Yayınevi · 0362 okunma
Resim