Numan'la kavga ettik, ayrılma arifesindeyiz. Burada arife kelimesini bilhassa kullanıyorum. Çünkü Numan'dan ayrıldıktan sonra benim için bayram başlayacak.
İnsanoğlu bu,çiğ süt emmiş. Gözünü kara bürümesin bir, feriştah olsan baş edemezsin. Canını dişine takmış insanı zaptedemezsin. Hem hakikatten birçok dini-fıkara, yapacağı zalimliğin bir vecibe olduğuna gerçekten inandırılmış. Yoksa kolay mi öyle bin yılların dostluğunu bir kalemde bozmak?
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz? Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın? Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Sadece isimleri değişiyordu ünlerin... Kimine Pazartesi diyorduk kimine Salı ama neticede bir şey değişmiyordu... Sadece ömrümden kopup gidiyordu birbirinin tıpkısı olan acı dolu günler...