İnsanlar alıştıkları gibi düşünmekten hoşlanırlar ve çoğu zaman sanıldığının tersine bilinmeyeni öğrenmekten korkarlar .
Sayfa 8 - Bilinmeyeni öğrenmekten korktummu hiç hatırlamıyorum belki olabilir
Günümüzüm F 35 i
VII. yüzyıldan itibaren Arap istilaları ve XI. yüzyıldan itibaren Türk istilaları; Orta Asya'nın "soğuk çölleri" nden kaynaklanan Türk istilalarını Asya devesi refakat etmiş, Arabistan'ın "sıcak çölleri"nden harekete geçen Arap istilaları ise Hecin develerinin yayılmasını teşvik etmiştir.
Sayfa 115·Kitabı okuyor
Reklam
Max Keminerich, Tarihte Garip Olaylar'da (Varlık Yayınları, 1963), 'küçük abdest, hatta 19. yüzyıl ortalarına kadar sokaklara edildiği, oturaklar eskisi gibi sokaklara boşaltıldığı için, bunların yaydıkları kokular geçmişi aratmadılar', diyor ve 1780'de, (Paris halkının) protestosu üzerine 'polisin oturak vs. kapların sokağa dökülmesini yasak ettiğini belirtiyor. Kemmerich, '1697 yılında bile, bir polis raporuna nazaran Paris halkı bütün kirli suları, sidikleri, her çeşit pislikleri gece gündüz pencereden sokaklara boşaltırlardı', diyor ve, yüzünüze güller, şunu ekliyor: 'sokaklarda helâ bulunmadığı için sokak köşeleri, kilise civarları, hatta sarayların etrafı bile bu işte kullanılırdı.' Fernand Braudel de, biraz önce andığım Capitalism and Material Life 1400-1800'de, Kemmerich'in söylediklerini yineler: XVI. Louis Fransa'sında, sokaklar birer kanalizasyondur ve lâzımlıklar hâlâ pencerelerden sokağa boşaltılmaktadır!.. Avrupa'yı, hâşâ huzurdan, b*k götürürken, gözünü sevdiğim Osmanlı, taharet kültüründe öylesine bir inceliği varmıştır ki, Semavi Eyice hocamız, 'Fatma Sultan Camii ve Gümüşhaneli Dergâhı başlıklı yazısında, eskiden İstanbul'un kuytu yerlerinin kirletilmesini önlemek için, üzerine 'şühedâ ruhuna fatiha yazan bir taş yazıt konulduğundan söz etmektedir!.. (Böyle bir taş, 1984'lerde, Süleymaniye Camii'nin Haliç tarafına açılan dış avlusunun kapısında duruyordu).
Sayfa 101
Akdeniz tarihinin kalbinde şu zorluklar rol oynamaktadırlar: Fakirlik ve yarının belirsizliği. Belki de bilgeliğin, azla yetinmenin, insanların çalışkanlıklarının nedenleri bunlardır; ve belki de, bazen gündelik ekmek ihtiyacından başka bir şey olmayan ve içgüdeleşmiş gibi görünen bazı "emperyalizmlerin" nedenleri de bunlardır.
Sayfa 391·Kitabı okudu
563 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"İnsanlık olarak şimdiye kadar bir nehrin kenarında yürüdük, Braudel ise bizi bir dağın tepesine çıkarıp suyun bizi nereye sürüklediğini gösterdi." Cihan Hayatımızı bu denli etkileyen doğanın hiçe sayılması ve perifere atılması, bizi ufak tefek aynı zamanda etkisi pek az olan hadislere sapladı. 20.yy'ın en büyük tarihçi olan Braudel, eğitim hayatım boyunca ne ismi geçti ne de herhangi bir yerde alıntılandı. Okuması epey zor olan bu kitap ve diğer seriler, alan uzmanı tarafından bile anlaşılması zor olsa da genel argüman anlaşılıyor.
Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1
Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1Fernand Braudel · Doğu Batı Yayınları · 201765 okunma
Avrupa'nın güneyine ve doğusuna doğru gidildikçe üzüm asması İslam'ın inatçı engeliyle karşılaşır. İslâm'ın denetimi altındaki topraklarda bağların yerli yerinde durduğu doğrudur ve şarap buralarda yorulmak bilmez bir kaçak yolcu olarak varlık gösterir. İstanbul'da, Tersane'nin yakınlarında meyhaneciler Rum denizcilere her gün perakende şarap satarlar ve Muhteşem Süleyman'ın oğlu Selim, Kıbrıs'ın tatlı şaraplarını fazlasıyla sevecektir. Fernand Braudel
Sayfa 15·Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.