Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
..hayat bir nefes gibi akıp gidiyor.Ve geride yalnızca, isteyip de yapamadıklarımızın özlemiyle, bizi biz yapan tüm yaşanmışlıkların farkındalığı kalıyor.
...gerçek hep daha basit.Gerçek, seni güldürmek için kaş göz hareketi yapan bir arkadaş.Garip olan şu ki , bunu fark ettiğinde içini tarifsiz bir hüzün kaplıyor.
Reklam
Hayatın siyahla beyazdan ibaret olmadığını kavradığın zaman, kimin hangi tarafta yer aldığını belirlemek hiç de sanıldığı kadar kolay değil.....Zira her suçun bir kefaleti vardır.
Aslında aşkın da kusursuz bir suçtan pek farkı yok: Seni öldürebileceği gibi , bazen daha güçlü de kılabiliyor.
Bazen herkes olayların belli bir şekilde gelişmesini bekler ve üzerindeki baskı nedeniyle kendini tuzağa kısılmış hissedersin.Belki de gerçekten istediğin şeyin o olmadığını fark edersin.Sana ait olmayan ve aslında fazla da umursamadığın bir şeyi sahiplendiğini anlarsın.”
“İnsan bir yaşa gelince yemekten çok ilaçla besleniyor.”
Reklam
“Kader bazen bizi kararsız bir sevgili gibi diken üstünde tutmayı sever.
Sevgili Adele
Sana kaç kez yazmak istedim bilemezsin,ama bir şey engel oldu.Kader olsa gerek.Evet,kader...Her şeyi anlatan, ama hiç bir şeyi tam olarak açıklamayan bir kelime.Keder ve kader kelimelerinin benzerliğini fark ettinmi ? Kaderin insanı nereye sürükleyeceğini bemim kadar iyi bilen tek kişi sensin.Eğer seviyorsan her şeye hazırlıklı olmalısın.Fırtınaya ve yıldırıma.Yağmura ve kuraklığa.O duygunun seni nasıl tüketeceğini , nerelere sürükleyeceğini tahmin edemezsin.Ve öyle bir an gelir ki mutlulukla umutsuzluğu birbirinden ayırt bile edemezsin çünkü aşkta biri. diğerinin sebebidir.
Kaybettiklerim geliyor aklıma— kaybettiklerimiz— ve koyuveriyorum kendimi.Sonra toparlanıyorum.Ve umudun içinde yavaş yavaş yeniden yeşerdiğini hissediyorum.Geçmiştekinden daha iyi olmasa da en azından daha farklı bir gelecek için.
konuşmadan birbirimize gözlerimizin içine bakmamız.Ve zaman yaralarımızı sardıysa bir kucaklaşma yeter bize.
Reklam
İnsanlar nasıl nefeslerini tutabiliyorsa bazı mekânlar da duyguları önce duvarları arasında hapseder , sonra da ağır ağır koyuverirler...Bunu fark edecek kadar duyarlı olanlar , onları bedenlerinin her hücresine ulaşana dek içlerine çekerler.Ve nerede olurlarsa olsunlar , kendilerini hep evlerinde hissederler...
Ayakta kalmanın en etkili yolunun vurdumduymazlık olduğunu keşfediyorum.
Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası
Edebiyat Atlası
‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729) Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
"korkma la biziz, halk!"
Korkuyorum...protesto gösterisi yapan halkına karşı polis gönderen bu ülke adına korkuyorum.
İTALYAN YENİ GERÇEKÇİ SİNEMA
Merhaba, biraz gezelim görelim tadında incelemeler seyrinde ilerlemeye devam etse de benim derdim izleyelim, görelim tarihle bütünleşelim, kültürel depolamalarımızı tarihe ışık tutmuş senaryolarla ve filmlerle yapalım düşüncesinden ileri gelmektedir.Bu sebeptendir ki sizlere elimden geldiğince sinemanın ne badirelerden geçtiğini, sinemanın sadece
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.