Güneş doğduktan sonra...
“İçlerinde Hz. Ömer’in de bulunduğu bazı sahâbîler uyandılar ve baktılar ki güneş doğmuş, “Sabah namazını kılmadık, şimdi ne yapacağız, Resûlullah’a soralım.” dediler. O sırada Allah’ın Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) de uyandı ve ona ne yapacaklarını sordular da Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): “Daha önce nasıl yapmaktaysanız şimdi de öyle yapın yani güneş doğmadan vakti içinde sabah namazını nasıl kılıyor idiyseniz şimdi de o şekilde kılın.” buyurdular. Biz de o şekilde sabah namazını kaza ederek kıldık. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): “Kim uyur veya unutur da namazın vakti geçerse böyle yapsın.” buyurdular.”
Sayfa 12 - Işık YayınlarıKitabı okudu
Muhammed Suresi 33. Ayet
“Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin de emeklerinizi boşa çıkarmayın.”
Sayfa 15 - Işık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fetih suresinin fazileti...
“Hz. Ömer (radıyallahu anh), Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini rivayet etmiştir: نزل علي البارحة سورة هي أحب إلى من الدنيا وما فيها إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا “Dün gece bana öyle bir sûre vahyedildi ki o benim için, bütün dünyadan ve dünyada olan her şeyden daha sevimlidir: O sûre: “İnnâ fetehnâ…” sûresidir.”
Sayfa 17 - Işık YayınlarıKitabı okudu
Nasr Süresi 2. Ayet
“Evet artık her yerde Kur’ân sesi yükseliyor ve herkes İslam dinine koşuyordu. Kur’ân-ı Kerim’in: يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللهِ أَفْوَاجًا “Fevç fevç Allah’ın dinine girerler.” (Nasr Sûresi, 2) diye müjdelediği an işte bu andı.”
Sayfa 34 - Işık YayınlarıKitabı okudu
Hudeybiye den fetihlere...
“İşte Allah Resûlü, Hudeybiye gibi en ağır şartlar altında imza attığı bir antlaşmadan, böyle iç içe fetihler çıkaran harika bir insandı. Hiç düşünmeden, hemen karar vermek zorunda kaldığı bir atmosfer içinde, hiç akla ve hayale gelmeyen böylesi bir fethin zeminini hazırlayabilmek, hiç şüphesiz beşer düşünce sınırlarını aşan ve mucize diyebileceğimiz bir muvaffakiyetti ki bu da O’nun hak peygamber olduğuna en canlı bir şahittir.”
Sayfa 35 - Işık YayınlarıKitabı okudu
Apaçık bir fetih...
“فَتْحًا مُبِينًا “âşikâr/apaçık bir fetih.” Sûreye adını veren fethin ‘Hudeybiye Antlaşması’ mı yoksa ‘Mekke Fethi’ mi olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Fetih kelimesinin “savaş yoluyla bir toprağı ele geçirmek” mânâsında kullanıldığını dikkate alan bir grup müfessire göre âyetteki fetihten maksat Mekke’nin fethidir. Yüce Allah onu Resûlüne ve müminlere kendisinden bir müjde olarak daha meydana gelmeden vaat etmiştir.”
Sayfa 39 - Işık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.