Isaac Asimov öncesinde bu ay ki dergimizi, ay sonuna kalsa da okumaktan vazgeçmeyelim. İlk defa bir derginin sadece kapağına, içini açmadan düştüm arkadaşlar. Uzun zamandır böyle düşmemiştim resmen. Çok çekici olmamış mı? Biraz da sevdiğim bir renk tonu olsa gerek tabi.
Bursa’ya hiç gittiniz mi arkadaşlar? Gezebildiniz mi tarihi yerleri ve flaş açmayın diye sürekli kafanıza kılıçla vuran görevlileri katmıyorum hesaba tabii ki. Nisan ayı da Bursa’nın fetih yılı olup yüzlerce tarihi eseri barındırması açısından önemlidir. Hal böyle olunca olumlu başlangıç önemliydi.
Oranın devamında Selçuklu, mimarisi, sahip çıkmaları ve Nurettin Mahmut Zengi. Onun Mescid,i Aksa’ya bıraktığı mirasın ne hale getirildiği ve yapanın ismiyle de zikredilmesi çok büyük bana göre. Yapan: Denis Rohan isimli bir Yahudi.
İçerisinde bulunduğumuz Ramazan Ayı için hazırlanmış güzel bir yazı, Meşhur Habsburg Hanedanı (bayağı detaylı bir araştırma ve anlatım), Akdeniz Ticareti, Moğolların belalası Celalettin Harezmşah işlenen diğer konular.
Bağdat konusuna çok özel bir kısım ayrılmış ki hani biz dergiyi bu ay Bağdat için yazdık deseler yeridir. Zaten İstanbul’dan itibaren doğuya doğru ne kadar hareket ederseniz o kadar medeniyet görürsünüz arkadaşlar. Medeniyetin beşiği önce Anadolu sonra ötesidir. Bunu görmemek için de ne olmak lazım, bilmiyorum.
Divan şiiri, bir türlü alışamadığım ve her Ramazan gizemli bir şekilde ortaya çıkan Güllaç derken bir de baktım dergi bitti. Hepinizin sahuru güzel olsun, Allah kabul etsin. İyi okumalar dilerim..