Bu zamana kadar güven duygusunun adım attığı her nokta bana sa dece ve sadece hayal kırıklığını hissettirmişti. İnsanlar güvenlerimi par çalanmış bir kâğıt gibi önüme atmışlardı, güvenip ilerlediğim yolların sonu uçuruma değil de hep çıkmaz sokağa ulaşmıştı. Uçuruma çıksaydı, hayal kırıklığını hissetmek yerine o uçurumdan atlardım, biliyordum; kâğıtları parçalamasalardı yine o kâğıtları okur yine onlara inanırdım.