Kısa bir vaktinizi alacağım ama uygulamadaki bazı arkadaşların Kadir Mısır(lı)oğlu hayranlığı ve paylaşımlarına istinaden bunu paylaşmak istedim.
Öncelikle bas bas bağıran bazı Kadir Mısıroğlu fanlarının "sözü eksik söylüyorsunuz devamını da getirin!" dediği söz tam olarak neymiş, tamamlayınca ne oluyormuş hep birlikte
Buralardan geçmedin mi Hızır?
Dünya çekilmez, dünya sahte,
Dünya kendine hazır.
|
Buralardan geçmediysen Hızır...
Darağacında sallanır çamura bulanmış vicdanlar.
Analarda gözyaşı babalarda figan var.
Sen gelmeden önce ulur hep, vahşi sırtlanlar.
Bilmez misin cihanımın sana ihtiyacı var?
|
Buralardan geçmedin mi Hızır?
Geç ki kainat şenlensin...
Bin çift ala gözden süzülmesin gamlı yaşlar...
___
||Alıntı||-||Kübra Öztaş||
Her İnsan Öldürür Sevdiğini
Her insan öldürür gene de sevdiğini
Bu böyle bilinsin herkes tarafından,
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!
Kimisi aşkını gençlikte öldürür,
Yaşını başını almışken kimi;
Biri Şehvet'in elleriyle boğazlar,
Birinin altındır elleri,
Yumuşak kalpli bıçak kullanır
Çünkü ceset soğur hemen.
Kimi pek az sever, kimi derinden,
Biri müşteridir, diğeri satıcı;
Kimi vardır, gözyaşlarıyla bitirir işi,
Kiminden ne bir ah, ne bir figan:
Çünkü her insan öldürür sevdiğini,
Gene de ölmez insan.
İki Dize
Dilime çalınıyor iki dize
Aklım kayıyor dertlere gizlice
Dudaklarımı okşayan sigara
Kâr etmez içimdeki efkâra
Yârim girdâba çekti beni hince
Susup boyun eğdim ben de sakince
Sessizce ağladım feryât figân ah
Gömülmüşüm derdine fersâh fersâh
Figân boş ağlanır mi sanki derde
Yaşatmalısın derdi en derinde
Olsam da gün içinde biraz matrak
Tüm gün murâdımdır biraz ağlamak
İki arada kaldım bir derdimle
Çâre bulunmuyordu özlemine
Özlemini neşrettim sayfamda
Hicrân bitmiyor ben hep ağlasam da
Kuran-ı Kerim hakkında kapsamlı, ilmi ya da ayrıntılı bir inceleme yapabilecek değilim, sadece belki de Kuran’ı yaşama ve anlama yolunda aynı yolun yolcuları ile hasbihal edip, okuma sürecinde düşündüklerimi paylaşmak niyetim.
Kuran-ı Kerim rehberliğinde yaşamaya başladığı ilk yıllarda; her inanan müslümanın kendince Kuran ayetlerini tefekkür
Bizi okuyan, okuyacak olan herkese merhaba. Biz kim miyiz? Az bekleyin ya da beklemeye ne hacet kendimden başlayarak tanışalım sizlerle, sonrasında söz diğer arkadaşlarda.
Ben Neşe Cengiz 'in kitabına da adını verdiği ilk öyküsünün kahramanı Alaaddin. Evet evet buna lütfen dikkat edin Alattin değil Alaaddin.
Küçük Emrah film repliklerini az
Telefon çaldı, başın sağ olsun dediler.Önce ne olduğunu anlamadım.Belki de anlamak istemedim.Zihnim reddetti bu haberi, kabullenemedi.Önce annem sandım.Çünkü başka bir ihtimal yoktu."Baban ölmüş," dediler; "Hayır dedim olamaz, yalan söylüyorsunuz, salak salak konuşmayın, daha akşam beraberdik, kapatın telefonu!" dedim.Sonra
Kitap İslamı doğru anlayamamış Hamza adında müslüman bir gencin; ‘izm’ler düzenini, eğitim sistemini, bilinçsiz müslümanları, İslami ölçülere uygun kitap yazmayan yazarlarımızı, ilk Türk kadın tiyatrocumuz Afife Jale’yi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, çağa uygun olarak gelişen teknolojiyi ve ona maruz kalan küçücük çocuklarımızı, ünlü dünya
Feride Teyzem…
Yazmak istedim, çünkü böyle güzel insanların varlığını hatırlatmaya ihtiyacım var. Güzel konuşan, güzel gülen, güzel bakan güzelim insanlar var hala…
Zatüre nedeni ile tarafıma danışılan hastayı acilde görmeye indim tam da mesai bitiminde. Acil müdahele odalarından birinde en dipteki sedyenin üzerinde, ne kadar az yer kaplarım
Benim bir gece annem öldü. "Evim başıma yıkıldı" deyimi var ya hani, ben onun anlamını o gece anladım, yıkıldı evim barkım. Bir daha hiçbir avize aydınlatmadı o köhne odaları, hiçbir boya beyazlatmaya yetmedi o bomboz duvarları. İnanır mısınız, bilmem. Bir daha hiç yemek kokmadı hiçbir ev. Ne o sabahları evin içine sinen kızartmanın, ne de merdivenleri adımlarken gelen taze fasulyenin kokusu olmadı. Hatta ben bir gün, sırf bir evim olsun diye evlendim de. O yemeklerin kokusu o dört duvarı ev yapar sandım, evet öyle sandım. Ve dahası annemin evlatlarını sevdiği gibi seversem insanları, o merhametle, o sabırla; ben de öyle sevilirim ve bu yoksunluk diner sandım. Ama olmadı ne o yemek kokuları ev yaptı o dört duvarı, ne de herhangi bir merhamete maruz kaldım. Şimdi cebimde bir anahtarlık var, ucundada üç beş anahtar, ve açtığı hiç bir kapı benim evim değil. Baba için evin direği derler ama annede evin çatısıymış meğer. Evi baba ayakta tutuyor olsa da, evi ısıtan, aydınlatan, koruyan çatıymış... Bunu bize öğretmediler.
#
youtu.be/gJpnKxPrQc8
Daimiyem herdem çeşmi çerağım
Dostun muhabbeti cennet otağım
Ancak bu dünyada derdim ortağım
Sazım figan eder tel yarelenir...
#
Kurak topraklara değse bir damla yaş
Dolu tufan' ında boğulsak ne olur
Elleri semaya açsak yarrab çölde deniz görsek ne olur
Gözyaşları nimet olsa ben kuluna hayrı olur
Günahlara affı olsa durmaz akar seller olur
Bir Sevi ki yağmur olsa çorak yüreğe derman olur
Bir zemheri bir fırtına ırgatlara çile olur
Bir dilim ekmek aşına hâmâl desen hâmâl olur
Ağa desen konakta sefa emir ferman sıra olur
Vijdan desen yok kahya'da
söyler söyler söyler durur
Yarrab sen görüyorsun böyle adalet mi olur?
Bifave yüreğe yağmur yağsa kir pasından zillet olur
Bataklığına saplanırsan feryat figan kaçış olur
Nuh gemisi yakın olsa demir atmaz uzak durur
Dolu yağsa arınamaz yürek dediğin sadık olur.
@Almina_Eliz
hep şehitler makamı buralarda yaşam
nasıl da ağlaşır mezar taşları
ferahfeza bilinmez,
bilinmez başka makam
cani bir kasırga,
ömür ağacının yemyeşil yapraklarını döker an-be-an
…
- dağ gibidir her ölüm –
yâreler açar sinede,
seher vakti okunan salâların hüznüyle çöker insan
minicik elleriyle,
özgürlüğe giydirilmiş çelik korseleri