Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allahı uyanık ve uykuda görmek
Peygamberimiz Miraçta Cenabı Hakkı baş gözüyle uyanık olarak görmüştür. Diğer velilerin de uyanık iken görüp görmeyeceği ihtilaflıdır. Ama rūyada görülebileceğinde ihtilaf yoktur. Efendimiz, Peygamber <Rabbimi rüyada gördüm.>> buyurmuştur. İmam-ı Azam Hazretleri de doksan dokuz defa gördüğünü söylemiştir. Imam Ahmed b. Hanbel Cenabi Hakkı rüyada görüp kendisine yakın olmanın ne ile mümkün olduğunu sorduğunu yazar. Bir çok İslâm büyüklerinden de rüyada gördüklerine dair rivayetler vardır. Bunlardan bazıları: Hamza Ez-Zeyyát. Ebül-Fevaris Şah İbni Şûca'il-Kirmani, Muhammed İbni Aliyy'll-Hakim'it Tirmizi, Allôme Şems'ül-Elm- met'il-Kerderi
Sayfa 100 - MadveKitabı okudu
"Sen bir kızını Yahudiye vermezsin de, Hz. Peygamber iki kızını Yahudiye nasıl olur da verir?" Adam işi anladı, Hz. Osman hakkındaki sözlerinden pişman oldu. Tevbe ve istiğfar eyledi.
Sayfa 19 - MadveKitabı okudu
Reklam
<Yakında ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, yalnız bir fıkrası müstesna, hepsi Cehenneme girmeğe müstahak olacaktır.» buyurmuştu. Ashabi Kiram, kurtulacak fırkanın kimler olduğunu, sordukları zaman da, <<Benim ve Ashabımın bulunduğu itikatta olanlar. cevabını vermişti.
Sayfa 6 - MadveKitabı okudu
Bediüzzaman Said Nursî bugün hâlâ tartışılmakta olan bir konuyu gündeme getirmişti. İnsanların dinde gösterdikleri ihmal ve gevşekliğin sebebi olarak şeriat kitaplarının Kur'ân'a ayna olacakları yerde - "mukallitlerin hatâsı yüzünden" - perde halini almış olmasını gösteriyordu Bediüzzaman. Eğer insanlar dinlerinin zaruriyatını öğrenmek için başvurdukları kitaplarda doğrudan doğruya Kur'an'a yönlendirilmiş olsalardı, kaynağın kudsiyeti onların vicdanlarını uyandıracak ve harekete geçirecekti, diyordu. Bediüzzaman'ın bu problem için sunduğu iki çözümden birisi "şeriat kitaplarını şeffaf bir tefsir suretine çevirip içinde Kur'ân'ı göstermek" idi. "Bir adam İbni Hacer'e nazar ettiği vakit, Kur'ân'ı anlamak ve Kur'ân'ın ne dediğini öğrenmek maksadıyla nazar et- meli. Yoksa İbni Hacer'in ne dediğini anlamak maksadıyla değil" diyor ve Selef-i Salihînin kitaplarını, bilhassa İmam Malik'in Muvatta'ı ile İmam-ı Azam'ın Fıkh-1 Ekber ini bu konuda örnek olarak gösteriyordu.
Sayfa 114Kitabı okudu
İmam Azam oğlu Hammad'ı kelâm meselelerinde münakaşa etmekten yasaklayınca oğlu ona: "Görüyorum ki sen kelâm meselelerinde münakaşa ediyorsun" demiş, buna karşılık da İmam Azam şöyle cevap vermişti: "Biz münakaşa ederken, arkadaşımızın inancının sarsılması korkusuyla başımızın üzerinde kuş varmış gibi onu kaçırmamak için dikkatli davranırdık. Halbuki siz münakaşa ederken arkadaşınızın inançlarının sarsılmasını ve ayaklarının kaymasını istiyorsunuz. Bir kimse arkadaşının ayağının kaymasını isterse kâfir olmasını istemiş olur. Arkadaşının kafir olmasını istemekse küfürdür.
Kelâm ilmi şöyle de tarif edilmiştir: Kesin deliller kullanmak ve ortaya çıkabilecek şüpheleri izale etmek suretiyle dini akideleri, inançları ispat eden bir ilimdir. Kelâm ilmine; Akaid, Usuli'd-Din, Tevhid İlmi, Fikh-ı Ekber isimleri de verilmiştir.
Reklam
Kelâm ilmi, insanın zayıf olan taklidi imanını, delillerle kuvvetli olan tahkiki iman derecesine çıkarır. Böylelikle kişi sarsılmaz bir imana sahip olur. Kelâm ilmi ortaya koyduğu delillerle dinsizleri ve bid'at taraftarlarını susturur. Kelâm ilmi, insanın itikadını sağlamlaştırarak, günahlardan kaçınmasına, salih amelleri işlemesine vesile olur. Kişinin niyetini saflaştırır, ihlası elde etmesine vesile olur. Eğer niyetin sağlamlığı ve ihlas olmazsa kişi yaptığı amellerinde riya, kendini beğenmişlik gibi çirkin duygulara düşebilir ve bu yüzden işlediği ameller boşa gidebilir.Kelâm İlmi için "Eşrefü'l-Ulûm" yani ilimlerin en şereflisi demişlerdir. (Akaid, Usuli'd-Din, Tevhid İlmi, Fıkh-ı Ekber)
Sayfa 25 - Süeda Yayınları
Peygamberlerin ve meleklerin şefaati hak olduğu gibi, velilerin, alimlerin, şehitlerin, fakirlerin ve belalara karşı sabreden müminlerin ölmüş küçük çocuklarının şefaatleri de haktır.
Sen Allah'tan korkarsan Allah'a doğru kaçarsın. Rabbinden korkan Rabbine sığınır.
Şeriata ait işlerle ilgili bilginin insana açılması, olacak işler hakkındaki bilginin insana açılmasından daha hayırlıdır.
Reklam
Davasında sadık kişinin yolu nefsi için istikamet istemesidir. Esas keramet istikamettir.
"Seferde namazı kasr etmek Allah'ın size verdiği bir sadakadır Allah'ın sadakasını kabul edin". İşte bu sebepten misafir seferde dört rekat kılarsa günahkar olur. (Müslim,c.I, sayfa 478 Kitabu salâti'l müsafirin, hadis no: 686)
SIFAT-I Fİ'LİYYE:
Cenab-ı Hakk'ın. «fiili sifatları da vardır. İmamı-ı A'zam Hazretlerinin «Fikh-ı Ekber inden öğrendiğimize göre, bunları şöyle sıralamak mümkün gözükmektedir: 1. et-Tahlik: Cenab-ı Hak, yaratıcılığı ile faildir. Yaratma, yalnız O'na mahsustur. O, «ol» demekle olur. O, Hallaktır (yaratıcıdır). 2. et-Tarzıyk: Cenab-ı Hak, yarattığı bütün canlılara rızık verme işini yapar; O, Rezzak'tır. 3. el-İnşa: En küçüğünden en büyüğüne kadar, bütün nizamı ve âlemi, O, inşa etmiştir. 4. el-İbda': Cenab-ı Hak, hiç bir örneğe ve misâle muhtaç olmaksızın, canlı ve cansız, her varlığı meydana getirmiştir. Yaratma, ancak O'na mahsustur. O, ne güzel ve ne büyük yaratıcıdır. 5. Es-Sun': Cenab-ı Hak, hiçbir sanatkârın ulaşamayacağı ölçüde, yaratmanı bütün sırlarını ihtiva eden güzel eserler yapar. O'nun eserleri, ancak hayret ve ihtişamla seyredilebilir, benzeri ve eşi yapılamaz.
Sayfa 44
اِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبٖيلَ اِمَّا شَاكِراً وَاِمَّا كَـفُوراً Doğrusu biz insana, gerçek yolu gösterdik; ister şükretsin, ister nankörlük etsin.
İnsan/3.Kitabı okudu
Duaların en faydalısı Allah'tan hidayeti istemektir. Zira Hidayet kötülüğü terk edip Allah'a itaat etmek hususunda Allah'tan yardım istemektir.
342 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.