Bana da sıkça olan bir durum
Bir konu üzerindeyimdir.. Bir konudan geliyorumdur. Kaç kez "kalkınca yazarım" deyip, aklımda kalan "kalkınca yazarım"la baş başa oturup düşünmüş, neyi yazacağımı (kesinlikle) bulamamışımdır. Bir duvar vardır sanki, ardına bir türlü geçilememiştir. Oysa o bir fıkra, bir aforizma, bir şiir'dir. Sözcük-be-sözcük gözlerin önünde yazılmış, hayır "serilmiş"tir. Ben o tür "serilmiş" yazılardan dolgun bir kitap çıkarabilirdim. Her iki anlamında da "iyi de" olurdu.
Sayfa 293Kitabı okudu
"Tayyar Paşa böyle savaş meydanında (Bağdat Seferi- IV. Murad) şehit düşen sadrazamların ikincisidir. Birincisi, Yavuz'un Mısır Seferi'nde Ridaniye Muharebesi'nde şehit edilen Yusuf Sinan Paşa'dır."
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Genç nesil içinde, kitapları Avrupa dillerine bile tercüme edildiği takdirde edebiyatımıza şeref verecek olan en kuvvetli sima Peyami Safa'dır. Ne yazık ki münevver zümre Peyami'yi daha ziyade fikra muharriri olarak tanıyor. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu, Bir Tereddüdün Roman'nı okumuş kaç adam gösterebilirsiniz bana?
Sayfa 115 - Can yayınlarıKitabı okudu
116 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
BU İNCELEMEDE SPOİLER VARDIR!
BU İNCELEMEDE SPOİLER VARDIR VE ÖZET ŞEKLİNDEDİR! Öncelikle yazardan ve kitabın yazıldığı dönemden bahsetmeyi uygun buluyorum inceleme yazarken. Öyleyse ilk önce dönem ve yazar. :) Tanzimat Dönemi'nde edebiyatımıza birçok yeni tür girer. Roman, hikaye, deneme, makale, fıkra gibi türler edebiyatımıza bu dönemde girmiştir. Bu dönemde roman
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429,1bin okunma
Bugün çoğumuz muhabbetin ciddiyetin zıddı sanıyoruz. Hatta kimseler dindarlığı asık suratlılık sanırlar. Oysa asla öyle değildir. Hoca buna güzel bir örnektir. Kendisi bir molla idi. Yani medrese mezunu olan, kadılık yapan bir kişiydi. Buna rağmen işinde ölçüye sadık olduğu gibi de eksik olmazdı. Ona isnad ettiğimiz, bizim "fikra" aslında "lâtife"dir, . Her muhakkak bir hisse vardır. İnsan şaka yapsa da içi dolu olmalıdır. Kul, asık suratla ders anlatmaz, bakkallık, bürokratlık, öğrencilik yapmaz. Tebessüm sünnettir. Bunu da pek bilmeyiz..
Fıkra (Lenin Büstü )
Yahudi asıllı bir Rus, İsrail'e göçme iznini alır. Çıkışta, Ruslar bagajını denetlerken elbiselerin arasında Lenin'in büstünü bulurlar: - Bu nedir? Yahudi: - "Bu nedir?" sorusu yanlıştır yoldaş! "Bu kimdir?" demeniz gerekirdi! Bu Lenin'dir, sosyalizmin temellerini atan, Rus halkına iyilikler getirendir. Ben de bunu bereketli günlerin anısı diye yanıma aldım... Etkilenmiştir Rus görevli: - Tamam, geçebilirsiniz! *** Tel Aviv havaalanında gümrük memuru büstü görür ve sorar: - Bu nedir? Yahudi: - "Bu nedir?" sorusu yanlıştır Paşam! "Bu kimdir?" demeniz gerekirdi! Bu Lenin'dir. Bu deli cani yüzünden Rusya'yı terk etmek zorunda kaldım! Yanıma aldım ki, her gün ona bakıp bakıp lanet okuyayım! Etkilenmiştir İsrailli görevli: - Tamam, geçebilirsiniz! *** Adam evine gelir, büstü büfenin üstüne koyar, gelişi nedeniyle de akrabalarına davet verir. Yeğenlerden biri sorar: "Bu kimdir?" Yahudi: - "Bu kimdir?" sorusu yanlıştır kuzum! "Bu nedir?" demen gerekirdi! Bu, on kilogram, yirmi dört ayar altın, üstelik vergisiz, gümrüksüz..
Reklam
44 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.