Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Atatürk'e göre ülkenin başına gelen birçok felaketin sebebi halkın egemenliğine sahip çıkamayışında aranmalıydı. Bunu sağlamak için halkın, milli egemenliği benimsemesi gerekiyordu.
Sayfa 707 - AlfaKitabı okuyor
Doğru
''Ülkemizde hâlâ Atatürk'e sığınılarak yürütülen din düşmanlığı yanında bir de dine sığınılarak yürütülen Atatürk düşmanlığı vardır.''
Reklam
Varsın olsun, Atatürk, yakalarındaki rozetle kendisinin ticaretini yapan 'Atatürkçü yobazlara' rağmen ayakta durmaya devam ediyor, yaşamaya da devam edecek.
Sayfa 38 - AlfaKitabı okuyor
Atatürk'ün birçok konuşmasını dikkatle incelediğimizde, Fikret'in etkisini (Tevfik Fikret ) açıkça görebiliriz. Örneğin öğretmenlere, " Vatan sizden fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister " diye seslenirken kuşkusuz Fikret'in " Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim" mısrasını hatırlıyordu.
Sayfa 32 - AlfaKitabı okuyor
Reklam
İyi bir kitap okuyucusudur. Büyük Taarruz hazırlığında bile elindeki roman Çalıkuşu'dur. Milli eğitimin çıkmazlarını tartışır. Bugüne kadar saptanan okuduğu kitapların sayısı 3997'dir. Cilt sayıları ile dergi, harita, atlas ve nota albümleri bu sayının dışındadır. Atatürk, özellikle Türkleri ve Türk tarihini, Türk dilini konu alan yabancı dillerde çıkmış her yeni yayının alınıp kendisine gönderilmesini dış temsilciliklerinden istemiştir.
Sayfa 31 - AlfaKitabı okuyor
" Bugün özellikle dinci ve ırkçı kesim, Atatürk'e Atatürk demez. ırkçılara göre o, Türklerin atası değildir, dincilerin ise zaten Türklük gibi bir dertleri yoktur. Ama Atatürk, onlar açısından bir psikolojik ezilmişlik hissi yaratır ve o ismin ağırlığı altında ezilirler. O nedenle de genelde Atatürk adını kullanmazlar...."
Sayfa 29 - AlfaKitabı okuyor
Nâzım Hikmet'in dayısı Ali Fuat Cebesoy'un Atatürk'e ulaşma girişimlerini Şükrü Kaya engellediği gibi, Nâzım Hikmet'in yazdığı mektubu da Atatürk'e vermez.O mektupta, " Askeri isyana teşvik etmedim. Deli, serseri, mürteci, satılmış, inkılap ve yurt haini değilim ki, bunu bir an olsun düşünebileyim... Başvurabileceğim en inkilapçı baş sensin. Kemalizmden ve senden adalet istiyorum. Türk inkılabına ve senin başına ant içerim ki, suçsuzum," diye yazar ama mektup Şükrü Kaya'nın cebinde kalır, muhatabına ulaştırılmaz. Fevzi Çakmak emrindeki askeri yargıçlar da acımasızca suçsuz kişilere basar cezayı.
Sayfa 25 - AlfaKitabı okuyor
Birisi liberal, ötekisi muhafazakâr sağ bir ideolojik görüşü taşıyan iki partiyi kapattırmakta tereddüt etmeyen Mustafa Kemal, sol düşünceye karşı göreceli olarak daha toleranslı olmuştur.Buradan hareketle, Atatürk'ün sağcı olmadığını, halkçılık ve devletçilik ilkelerini savunmasından da sola daha yatkın olduğunu öne sürebiliriz.
Sayfa 23 - AlfaKitabı okuyor
Reklam
Atatürkçülük, Atatürk'ün sözlerinden ayrı bir siyasal sistem olarak değerlendirilemez. Atatürk ne dediyse, Atatürkçülük odur!
Sayfa 22 - AlfaKitabı okuyor
1230 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
230 günde okudu
Atatürk, Bir Milleti Baştan Yaratan Adam!
Okuduğum ilk Atatürk biyografisiydi. İlk bu kitabı seçmemin sebebi zengin kaynak kullanımıydı ki bu konuda yanılmamışım. Kitabı okuduktan sonra hem Atatürk'ü, Kurtuluş Savaşı'nı ve İnkılap Tarihi'ni detaylı denebilecek hatlarıyla anlamış oldum hem de spesifik alanlarda daha derin okumalar yapabileceğim kaynakları tanımış oldum.
Fikrimizin Rehberi
Fikrimizin RehberiErol Mütercimler · Alfa Yayıncılık · 2019273 okunma
"Saat kaç?" Hasan Riza Soyak yanıt verdi: "Saat 07.00 efendimiz Artık sürekli "Saat kaç?" diye soruyor, Hasan Rıza da "Saat 07.00 efendimiz" diye saati tekrar ediyordu. Bu karşılıklı konuşma birkaç kez yinelendi. Odadakiler bunu, henüz aklı başında, komaya girmemiş diye yorumladılar. Fakat o anda belki gözleri kararıyor, saati göremiyordu. Onun için aklının yerinde olup olmadığını, saati öğrenmek suretiyle anlamak ve kendini kontrol etmek istiyordu. Son "Saat kaç?" sorusunun ardından birdenbire kendini arka üstü yatağa attı. Aynı anda da fena halde bir titreme başladı. O kadar titriyordu ki adeta dişleri birbirine vuruyordu. O sırada yetişmiş olan Doktor Neşet Ömer'le Doktor Abravaya, gereken müdahaleyi yapıyorlardı. Neşet Ömer bir ara Atatürk'e seslendi: "Dilinizi göreyim efendim!" Dilini yarıya kadar dışarı çıkardı. Neşet Ömer yeniden seslendi: "Biraz daha uzatınız efendim!" Doktor Neşet Ömer'e baktı. "Vealeykümüsselam!" diyerek gözlerini kapatıverdi.
Sayfa 1202 - AlfaKitabı okudu
281 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.