...bu hareket benim için ise ben hiçim. Bana göre hürmet de hakaret de birdir. Senin için ise kalbindeki muhabbet yeter de artar bile.
Kâmil kimseler bu dünyanın zevkine, sefasına aldanmadılar. Çünkü bu dünyanın bir gölge, boş bir heves, bir oyun ve bir hayal olduğunu bildiler. Tıpkı rüya gibi bu âlemin eğlencesi de aldatıcıdır kim aşkın eteğine sarılırsa Allah'a kavuşmaya yaklaşır.
Reklam
Yüz bin senelik ömrü neşe içinde geçirsen de aslında hepsi bir "an"dan ibarettir. Bu dünya bahçesi ne güle ne de bülbüle sonsuza dek mekân oldu.
Gerçekten insanlarda zerre kadar akıl ve hikmet olsaydı, değil ebedi bir hayat aramak, hatta bu miskin ve geçici varlıklarına bile katlanmayarak, sonu elem ve eyvahtan ibaret olan ve ancak delilerin giydiği hayat külahını yokluk sultanına iade ederlerdi.
Sayfa 124Kitabı okudu
Nice manevi zevkler vardır ki, şehvet onların yanında tiksinmeye layık bir şey kalır. Ehrimen'in dediği gibi benlik hayvanlara mahsus bir içgüdüdür. İnsanın benliği, ahlak ölçüsüyle düzenlenmelidir.
Nefsimiz diyor ki;
"Ey insanlar! Gözünüzü açınız. Yaratılış gayenizi iyice düşününüz. Şairane fakat aldatıcı sözlere uyup da ömrünüzü boşuna geçirmeyiniz, gülünüz, eğleniniz, zevk ediniz, yiyiniz, içiniz. İnsanın bu dünyada yalnız iki amacı vardır. Kalanı yalandır. Bunun birisi kibir diğeri şehvettir. Bu iki amaca insanı sevk eden benliktir. Bu iki amaca nail olmaya çalışınız. Nefsinizi her şeye tercih ediniz..."
Reklam
Geçmişi hatırlamak korku, ıstırap ve keder verir. Kaderle uğraşma, çünkü kimse kalıcı değildir. Herkes gidicidir. An bu andır, an bu an. Senin gibi bir dilencinin dert ve sıkıntı ile uğraşması yazık değil mi? Şimdinin ve geleceğin derdiyle uğraşmal An bu andır an bu an. Bu hayatta vefa yoktur, her günü dert ve eziyettir. Ey huzura can atan! Ömrünü boşa geçirme. An bu andır an bu an.
Ey avare yolcu, yürü, durma, yürü! Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin tümü rüya ve hayaldir.
Nefisle açgözlülük ve hırsa uyup nefsine mağlup olma. Kendini şöhrete kaptırma, rahatın kaçar. Allah'ı bilenlerle dost ol sohbetin onlarla olsun; onlardan uzak kalma. Sultanlıkla, dünya makamıyla gururlanma.
Ey can! Bu fanilik ülkesine (dünyaya) ibretle bak. Gafleti yok et! Meydan boş değildir. Hani Sultan Süleyman, hani İskender, nerede? Yüz bin ömrü sevinçle, şenlikle geçirsen bile bir an gibi. Aç gözünü dünya bağı ne güle ne de bülbüle kalıcıdır. Şu felek, zamanın dönüp dolaşması, kime istediği gibi yar olmuştur ki?
Reklam
Allah Muhafaza eylesin..
Bir kısmıysa Ramazan kandillerini gördüğü zaman Müslüman olduğunu hatırlayan Müslümanlardandı. Kandiller yandı mı ellerine tespihlerini alırlar, dinlememek ve hiçbir şey anlamamak şartıyla camileri dolaşarak Kur'an ve vaaz dinlerlerdi. Ve ikindi vakti kalkmak şartıyla oruç bile tutarlardı. Oruç tuttuğu halde namaz kılmaya lüzum görmeyenleri de vardı. Uzun bir namaz olan teravihe hiçbiri yanaşmazdı. Ramazan bitince bunların dini duygusu da "Elveda," der, giderdi.
Akıl yoluyla hakkı bulmak mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü?.. Harfleri bir araya getirerek hikmet bilinebilir mi?
Sayfa 20
sanki milyonlarca asırlık mesafede oldukları tasavvur edilen boyutlardaki mekânları gezip gördüğüm halde hep aynı noktada duruyordum.
- Ey Ehrimen, ey karanlık! Selâm olsun sana! Aydınlığın değeri, ancak seninle bilindi, dedi.
İnsanın bu dünyada yalnızca iki arzusu, iki amacı vardır. Gerisi yalandır. Bunlardan biri kibir, diğeri de şehvettir. Bu iki amaca insanı yönelten ise benlik duygusudur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.