Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İlaç sanayii, acı ilaçların içimini kolaylaştırmak için kapsüllemeyi veya filim tabakalamayı, uzun zamandan beri kullanmaktadır. Gıda sanayiinde kullanımı ise daha yenidir. Gıda sanayiinde kapsülleme ya da filim tabakası ile kaplama daha çok gıda maddesinin fiziki görünümünü, rengini ve katkı maddeleri ile sağlanan tatlarını, kokularını muhafaza etmek ve korumak için kullanılmaktadır.
Edebiyatta us ve düşünce, filmde ise düş gücü ve aldanış var.
İşte filimle ebediyat arasındaki bu ayrımdan dolayı, başlıca bundan dolayı, kitaplardan filim çıkarmaktan sakınmalıyız. Bir edebiyat yapıtının usdışı boyutu, varlığının özü, çoğu kez göz diline çevrilemez; buysa filmin özel, usdışı boyutunu yokeder. Buna karşın, edebi bir şeyi filim diline çevirmek istersek, sonsuz sayıda düzeltmeler yapmamız gerekir ki, bu, harcanan çabaya oranlanırsa, pek az meyve verir, ya da hiç vermez.
Sayfa 9 - İz
Reklam
Ön söz.
Karmaşık bir doğum süreci olan filim, benzerlerime, insanlara söylemek istediğim şeyleri söyleme yöntemimdir.
Sayfa 9 - İz
Hep yolcu ...
""Bu filim için Allah bana ne der?" düşüncesi. Daima görüldüğünüz, hissedildiğiniz, işitildiğiniz bilgisi ile yaşıyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz aslında. Ne güzel, daimî bir sorgulama. Kendi halini sorgulama, kendi varlığından tam manasıyla emin olamama. Ben oldum demiyor hiçbir zaman. Hep yolcu, hep olmakta olan, her dem tazelenen.."
Eskiden böyle kocalar, düelloda filan ölürdü; ben buna benzer bir filim görmüştüm. Şimdi kılıcın yerini ruh hastalıkları aldığı için, bu çeşit ölümleri tasvir etmek biraz teknik bilgiyi gerektiriyor. Schlick'in akıl hastanesinde yaşantısını da anlatalım mı albayım? Hüsamettin Bey elini tahtaya vurdu: "Oraya girmiş gibi konuşuyorsun Hikmet." "Girmesine girerim de albayım, çıkması zor olur diye korkuyorum.
Sayfa 282Kitabı okudu
Köşeden bir genç kızla bir genç adam göründü kolkola. Delikanlı bir şeyler anlatıyordu, genç kız da başını sallıyordu. "Bana kalırsa filim biraz karışıktı," dedi genç adam. "Bazı yerini anlamadım." "Canım," dedi kız, "Sonunda çocuk ölüyor işte." "Aptal," dedi delikanlı “O kadarını biz de anladık."
Reklam
Vee perde !
Hava kararıyordu. Köşeden bir genç kızla bir genç adam göründü kolkola. Delikanlı bir şeyler anlatıyordu, genç kız da başını sallıyordu. "Bana kalırsa filim biraz karışıktı," dedi genç adam. "Bazı yerini anlamadım." "Canım," dedi kız, "Sonunda çocuk ölüyor işte." "Aptal," dedi delikanlı, "O kadarını biz de anladık." 26 Mart 1973
Sayfa 475 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kültür artık eğlence sanayiine eklemlenmiş bir unsurdur. Bunun hakim kültürün hegemonyası olması da şart değildir. Küresel kapitalizm yerel unsurları da icabında cilalayıp piyasaya sürebilir. İster resim, ister filim, ister roman vesaire.
Sayfa 38 - Pdf
Güzel bir şeyle karşılaştığımda aklıma ilk düşen; sevdiklerimi aramaktır. Güzel bir gün, bir manzara, bir haber, resim, filim, kitap.
Sayfa 21 - Pdf
Gözlerinin önünden sanki bir filim şeridi geçiyordu. Daha dün gibiydi oysa...
Sayfa 26
Reklam
SEVİM - Ben buraya seninle gelmedim. YAŞAR - Seni burada bırakamam, filim ayağına şey yaparlar
YAPRAK DÖKÜMÜ elli bin şiir roman filan okudum yaprak dökümünü anlatır elli bin filim seyrettim yaprakların dökümünü gösterir elli bin kere gördüm yaprak dökümünü düşüşlerini sürünüşlerini çürüyüşlerini yaprakların elli bin kere duydum ölü hışırtılarını kunduramın altında avucumda ve parmaklarıının ucunda ama yaprak dökümüne rastlamak yine de burar içimi hele bulvarlarda yaprak dökümüne hele kestaneyseler hele çocuklar geçiyorsa oralardan hele güneşliyse hava hele iyi bir haber almışsam o gün dostluk üstüne hele o gün sancımıyorsa yüreğim hele sevdiğimin beni sevdiğine inanıyorsam o gün hele o gün insanlarla ve kendimle aram iyiyse yaprak dökümüne rastlamak burar içimi hele bulvarlarla yaprak dökümüne hele kestaneyseler.
Sayfa 102Kitabı okudu
592 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.