Marcus Aurelius' u keşfetmem bir sözü ile olmuştu. Sözü ''Duyduğunuz her şey bir düşüncedir gerçek olgular değil. Gördüğümüz her şey perspektiftir gerçek değil.'' şeklindeydi. Üzerine oldukça düşünmüş kafa yormuş sonra Aurelius'u ve Stoacılığı araştırmaya başlamıştım. Stoacılık ile edindiğim bilgiler oldukça ilgimi çekmişti. Bu kitabı geçen yaz almıştım ancak okuyabildim. Bu kitap Marcus Aurelius'un içebakışının bir yansıması. Felsefenin düşünce üzerine düşünme olduğunu her zaman duydum ya da bana bu şekilde öğretildi. Bu kitabı okuduğumda bunu net bir şekilde gördüm. (İlk okuduğum filozof Marcus Aurelius değil.) Bunun içebakışı merkeze alarak yazmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Kendine kendine konuşuyor tartışıyor, sonraki bölümde kendisine sorduğu sorunun cevabını veriyor. Bazen çelişiyor bunu fark ediyor ve bu çelişki üzerine düşünüyor. Kendisi hem imparator hem de filozof olduğundan bu iki kimliğinde yansımalarını görmek mümkün. Benim için oldukça önemli bir yeri var Marcus Aurelius'un. Tabi ona katılmadığım durumlarda var örneğin duyguları biraz fazla yok sayması ya da sadece belli duyguların önemli olduğunu söylemesi gibi. Gerçi belki böyle demiyordur da bu duygulara fazla kapılmamamızı öğütlüyor olabilir bir noktada. Gerçi bize bir şey öğütlediği yok ''Düşüncelerim'' demiş ve bunları Stoacılığı benimseyerek yapmış.Okumaktan oldukça keyif aldığım bir kitap oldu. Bence felsefe okumaktan hoşlananların okuması gereken bir kitap tabii kendi fikrimce :)
DüşüncelerMarcus Aurelius · Yapı Kredi Yayınları · 202214,9bin okunma
Başlamak... Sizce bitişler mi daha zordur başlangıçlar mı? Ben bitişlerde çok zorlanırım. Genel de deli cesaretim olduğu için hemen bir işi yaparım ama bana zarar verse bile o şeyi bırakırken zorlanırım. Hayat doğumla başlar. Güzel bir motto ve motive getirici bir kitap. Çocuğunuzla keyiflice okuyabilirsiniz. Ki masal kitapları yetişkinlerin birbirleriyle kurdukları iletişim dilidir. Çocuklara yazılmış bile olsa yetişkinlerin iç çocukları birçok mesajı alır.
Nasıl Başlar?Silvana Tavano · Yapı Kredi Yayınları · 202070 okunma
KENDİME DÜŞÜNCELER- MARCUS AURELİUS
Stoa felsefesinin dört sac ayağından biri olan, Roma tarihindeki Beş İyi İmparatorun sonuncusu, Platon’un ‘’Filozof Kral’’ fikrinin vücut bulmuş hali; Marcus Aurelius. Ve Onun günümüze ulaşan günceleri; Kendime Düşünceler.
Bir günlük tutsaydınız içine ne yazardınız? Hangi düşüncenizden, hangi durumunuzdan
Italo Calvino Italo Calvino, 1923-1985 yılları arasında yaşamış, 61 yaşında Toskana'da geçirdiği beyin kanaması nedeniyle ölmüştür. Öldüğünde en çok tercüme edilen çağdaş İtalyan yazardır. Kentte Mevsimler 20 kısa öyküden oluşan bir kitaptır. İlk öyküleri 1950'lerin başlarında yazıldı.
Yazarla tanışma kitabımdı çok beğendim ve diğer kitaplarını da aldım yalın, saf ve geçim derdi ile yazılmış gayet samimi komik ve hayata dair bir aile babasının mevsimlerle yaşadığı her şeyi kapsıyor.
“Klasikleri Niçin Okumalı?” Kulağa aşırı davetkar ve bir o kadar da vadedici gelmiyor mu? Bu başlığın sadece ilk bölümün adı olduğunu, -ki onda da “İleri sürülebilecek tek gerekçe, klasikleri okumanın, klasikleri okumamaktan daha iyi olduğudur.” gibi bir cümleyle savıldığımı; sonrasında Calvino’nun zamanında kendisini etkileyen kitaplarla ilgili
Yanık Saraylar Sevim Burak'ın ilk kitabı. Yayınlandığı sene birçok tartışma da yaratmış ve ilgi çekmiş bir kitap.
Her zaman hayat üstüne derinlemesine düşünen, tek tek her bireyi inceleyen yazarın bu kitabı da ilginç bir tarzdaydı. Bir ilk kitaba göre kesinlikle çok da farklıydı hakkını teslim etmek gerek. Fakat ben kitabın içine çok giremedim ve bana hitap etmedi. Daha önce yazarı hiç okumamıştım belki de tanışma kitabı olarak seçimim yanlış olmuştur bilemiyorum. İlerleyen zamanlarda yazara tekrar şans vereceğim.
Yanık SaraylarSevim Burak · Yapı Kredi Yayınları · 2018754 okunma
“Jaguar-Güneşin Altında” kitabının girişinde, Calvino kendi edebiyat anlayışından bahsederken kendisinin yeni olanı ele geçirme ile elden yiten arasında bağ kurma itkisine değinerek duyuların yitirildiğinden bahseder. Devamında kitaptaki öykülerde ilkel toplumlara değinmesinin bu toplumları övmek için olmadığını ancak kendi edebiyat anlayışı doğrultusunda buna değindiğini ifade eder. Kitabı ya da çeviriyi sıkıcı bulanların sakince Calvino edebiyatından uzaklaşmasını istiyorum. Calvino okumak emek istiyor. “Karşılıklı olarak birbirimizi yutma hazzı üzerine yoğunlaşmış birer yılandık, bizi de, her aşk ilişkisine kendi damgasını vuran ve bedenlerimiz ile sopa de fijoles, huachinango a la vera cruzana, enchiladas arasında sınırları yok eden evrensel yamyamlığın yutma ve sindirme süreci içinde kesintisiz olarak hepimizi sindirip özümseyen yılanın yuttuğunu biliyorduk.”
Konusu ( evrimsel ve astronomi temelli öyküler fikri bence şahane), konusundan yapılan felsefi çıkarımlar ve üzerine okuyucu yorumları bu kadar iyi bir kitabı bile okurken sıkıldım, zorlandım. Astronomi ve evrim üzerine temel düzey okumalar yapan birinin genel olarak aşina olabileceği bir felsefe sunulmuş. Sanırım hikaye ve masalın bir araya geldiği oldukça iyi bir kitap, benim de yapı itibariyle en uzak durmam gereken türlerden biri. Fantastik ve masal sevenlerin sevebileceği bir anlatım.
Yaşamın henüz okyanusların içinde olduğu dönemlerdeki koşullar, damarlarda akmayı sürdüren tarih öncesi dalganın ıslattığı insan bedeni hücreleri için fazla değişmedi. Nitekim kanımız, dünyanın başlangıcındaki denizin kimyasal bileşimine benzer bir bileşime sahiptir, ilk canlı hücreler ve ilk çokhücreliler oksijeni ve yaşam için gerekli öbür maddeleri böyle bir bileşimden sağlıyorlardı. Daha karmaşık organizmaların gelişmesiyle çok sayıda hücrenin sıvı çevreyle ilişkisini sürdürme sorunu, yalnızca dış yüzeyin gelişmesi aracılığıyla çözümlenemez oldu; oyuk yapılara sahip organizmalar avantajlı duruma geçtiler çünkü bu organizmaların içinde deniz suyu akabiliyordu. Daha sonra bu oyunların bir kan dolaşımı sisteminde dallanmalarıyla, hücrelerin tümüne oksijen dağılımı sağlandı, böylece yeryüzünde yaşam mümkün oldu. Bir zamanlar canlı varlıkların içinde yaşadığı deniz, şimdi canlıların bedeninin içindedir.