Yüreği alıp sattı insanoğlu, yürek, yüreklikten çıktı. Aşkı, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, barışı, arkadaşlığı, kandaki sıcaklığı, güzelliği alıp sattı insanoğlu, insanoğlu insanlıktan çıktı...
208 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Fazla söze gerek yok sanırım İnsan kavmi hem insanlığın, hem de dünyamızın bir felaketi oldu. İnsan kavmi bu alışveriş işine başladıktan sonra insanlığından çıktı. Yeryüzünde her şeyi sattı aldı! Toprak aldı sattı, toprak topraklıktan çıktı. Su su olmaktan, orman orman olmaktan, gökyüzü gökyüzü olmaktan çıktı. Yakında ayı, yıldızları da alıp satacaklar ve yıldız yıldız olmaktan, ay ay olmaktan çıkacaktı.
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,2bin okunma
Reklam
Değer, yaşamak her şeye değer, dediler karıncalar. Ölüm umutsuzluktur, oysaki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçek gibi açar.
Bunu unutmay›n, ilk önce dillerini unutup karıncalıktan çıkacaklar, fil olmak için can atacaklar. Durmadan fillere öyküneceklerdir. Her karıncanın içinde bir fil padişahı yatacak. Karıncaların kellelerini kesmektense, dillerini kesmek daha doğrudur
Ekmeksiz, susuz, havasız yaşayabilirlerdi de karıncalar, umutsuz yaşayamazlardı.
“De¤er, yaflamak her şeye değer,” dediler karıncalar. “Ölüm umutsuzluktur, oysaki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar.”
Reklam
Umutsuzluk tutsaklığın gıdasıdır. Umutsuzluk köleliğin anasıdır. Umutsuzluk yüreğin yıkımıdır.
Sayfa 192 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
O kadar ağır işler yükleyeceğiz ki onlara, düşünecek bir anlık bile zamanları olmayacak… Hep iş, hep çalışma, hep açlık, hep yoksulluk, hep gelecek korkusu içinde olacaklar. Bu korkular onları kör, sağır, sersem, beyinlerini işlemez yapacak.
Sayfa 165 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Umutsuz girilmiş savaş, savaş değil, ölümdür, savaşın biçimi, türü var. Savaşa umutla girersin, yenilirsin o başka, ama umutla girersin.
Sayfa 144 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Soylu kardeşlerim, tanrı kimseyi insanın düştüğü yere düşürmesin, insanoğlu bezirgan olduktan sonra her şeyi alıp sattıktan sonra, insan olmaktan da çıktı. Yüreği alıp sattı insanoğlu, yürek, yüreklilikten çıktı. Aşkı, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, barışı, arkadaşlığı, kandaki sıcaklığı, güzelliği alıp sattı insanoğlu, insanoğlu insanlıktan çıktı, oburlaştı. Biriktirme hastalığına tutuldu.
Sayfa 82 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
«Zaten bütün yaratıklar görselerdi, duysalardı savaşı, bütün yaratıklar duyabilselerdi savaş çığlıklarını bu dünyada savaş olamazdı. Savaşın iğrençliği bilinmeyenbir şeydir de ... Savaşın kötülüğü saklanan bir şey-­dir de, yaratıklar onun için kabul edebiliyorlar savaşı.»
İnsanlar tuhaftırlar, tuhaf kılıklı karıncadan daha beter. Çünkü o insanların yasaları berbattır. Biri yer, bini bakar, kıyamet de ondan kopar, derler, bir türlü o bekledikleri kıyamet kopmaz. Bini çalışır aç kalır, on bini, yüz bini çalışır aç kalır, birisi, yalnız birisi döke saça yer, tıksırıncaya kadar yer yer doymaz. Her çağda bir şey uydururlar, şimdi bütün işleri güçleri beşe alıp ona satmaktır bir şeyi. Toprağı alıp toprağı satıyorlar, ağacı suyu, insanı, ellerine ne geçerse, analarını, babalarını, çocuklarını, karılarını, gözleri şu evrende neyi görürse alıp satıyorlar. Taşı alıp taşı, yıldızı, altını, elması, çiçeği, yüreklerini, gözlerini alıp satıyorlar… İnsanlar kendilerini bir alıp satma delilliğine kaptırmışlar ki, delilik derim…
Sayfa 80 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hüdhüdler başı, ulu kepez: “ Amanın ha, aman ha insanlara haber vermeyelim bugünkü Töreni. Ne yapı elimde insanlar Sarayı da, tahtı da, töreni de bilmesinler. Ben insanları çok iyi bilirim. Onlarda bir Süleyman vardı, bütün yaratığın dilini bilir, sihirbaz bir kişiydi, onun gününden beri biz insanlarla birlik olduk. Ben onları bildim bileli nereye burunlarını sokmuşlarsa berbat etmişlerdir. Çok Övüngen yaratıklardır, bir yaparlarsa bin övünürler. Sonracığıma da kendilerini evrenin kilidi sanırlar. Hepsi de az çok delidirler. Sonra da o insanlar var ya, bizim gibi değildirler, onlar ölümdürler. Ölümlü olduklarını bilip, ölüm karşısında delirmişlerdir. Bu yüzden doğaya, kendi kendilerine, yıldızlara, her şeye kinle bakarlar. Sevgileri tükenmiş. Sevmeyi unutmuşlar, yaşam sıcaklığını yitirmişlerdir. Şimdi bu sarayı, bu tahtı görsünler ya yıkar, bozar, yerle bir ederler, ya da durmadan birbirlerini satarlar. Senin bu güzel sarayın, görkemli tahtın onlar için salt bir satış aracı olur… Onlar bir güzelliğe, bir yıldıza, güzel bir hüdhüd dişine, bir kuğuya, bir cerene içleri sıcacık sevgiyle dolarak bakmazlar,“ diye konuştu.
Sayfa 79 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
En kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar.
Sayfa 36 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ama bilmeliydiniz ki haklı azınlık, haksız çoğunluktan daha güçlüdür.
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.