Otuzlu yaşlarında film çekmekten vazgeçip, "100 Vuruş" adlı bir şampuanın tanıtımını üstlendi. Leylaklı şampuanın uzun şişesi bir tarafa doğru fazlaca eğikti. Cassie bu ürünü iki filmde kullanmadan önce mağazalar böylesi yamuk şişeleri bulundurmaktan nefret ediyordu ve hiç kimse ürünü internet sitesinden dahi sipariş etmiyordu. Kuru Gayret filminde aktris Casino Courvoisier şişeyi içine soktu ve şişenin uzun, eğimli şeklinin rahim boynuna nasıl hızla ve kuvvetle vurduğunu ve her seferinde mükemmel vajinal orgazm sağladığını gösterdi. Aktris Gina Galliano aynı numarayı On İkinci Şövalye filminde yaptı ve, "100 Vuruş" tüm perakende satış noktalarında yok sattı.
Bebek gibi konuşan, poposunu sallayan bir sarışın olmak istemiyordu. Monroe, Arthur Miller gibi bir entelektüel, Stanislavsky tarafından yetiştirilmiş bir aktrist olmak ve saygı görmek istiyordu. Değerli bir insan olmak. Monroe makyaj yapmadan, film stüdyosundan ödünç alınmış özel tasarım kıyafetler giymeden, ünlü saçını bir eşarpla kapatıp kemik çerçeveli okuma gözlüğünün arkasına gizlenerek seyahat ettiğinde o kişi oluyordu. Bu sade, zeki, eğitimli aktrist kendine Zelda Zonk diyordu. Uçak bileti alırken veya otel rezervasyonu yaptırırken bu ismi kullanıyordu. Zelda Zonk. Kitap okuyordu. Sanat koleksiyonları vardı. Zelda Zonk, sarışın seks tanrıçası Marilyn Monroe'nun olmak istediği kişiydi.
Reklam
Yeni Hayat Mottom
Bir film setindeymişsin gibi yaşa, biri seni üzdüğünde kendinde bir yetersizlik arama... Filmlerde olur böyle şeyler. Sen yalnızca bir oyuncusun. Eğlenmene bak. Kötü şeyler için kendini yorma. Bir sonraki sahnen için heyecanlan. Kimbilir, belki senaristin senin için yeni bir sürprizi vardır...
günlerin kolayca gecip gitmişliğinden bahsediyor herkes o zaman nasıl oluyor da yıllar durakalmıs gibi? her şeyi biliyorum diye mi bu kadar üzgünüm? oysa istesen yılları bir film makinasına sardırıp fıyttt diye bir çırpıda geçirtebilirdin yapmadın simdi ne diye beni kurtarmak için uğraşıyorsun?
Kısa süre önce Altıncı His filminin yönetmeni M. Night Shyamalan, Barselona'ya konuşma yapmaya gelmişti, bizimle kimsenin bilmediği bir sırrı paylaşacağını, sırrı saklayacağımıza güvendiğini söyledi. Hafifçe öne doğru eğildik, bütün dikkatimizi ona verdik. Bize başarısının sırrını, Altıncı His filmini nasıl yaptığını ve önceki iki başarısızlığına rağmen üçüncü filmin büyük başarı elde edeceğini nereden bildiğini açıklayacaktı. Bütün salon heyecan içindeydi; sırrını öğrenmek için sabırsızlanıyorduk. Şöyle dedi bize: "Hayatları boyunca tek bir başarılı film çekebilmiş yönetmenlerin filmlerini izlemeye karar verdim. Bu filmleri izledikten sonra sekiz ortak nokta buldum ve Altıncı His'i çekerken onları kullandım."
Kafamızdaki küçük farkların, uzun vadede hayatımızda büyük farklılıkları yaratma kapasitesini asla hafife almayın. An gelir bir film, bir söz, bir kitap hayat değiştirir.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.