Titrek gaz lambalarıyla aydınlanmış sisli Londra sokaklarında geçen eski bir film. Onlara neden "eski film" dediğimizi sorgulayan bir yazı okumuştum geçen gün işyerinde. ... Van Gogh'un tablolarına mesele "eski resim" demiyordu kimse veya Tolstoy'un romanlarına "eski kitap". Çok daha yeni olan filmlere hemen " eski film" deyiveriyorduk hemen.
Sayfa 55Kitabı okudu
Efsane bir kitap okudum. Amerikan mahkemelerini konu edinen film, dizi ne varsa sevmişimdir. Bunu kitaba aktarıp aynı heyecanı okuyucuya yansıtabilmek çok ayrı bir başarı. Bir iki yazım hatası dışında lafım yok kitaba. Saygı ile eğiliyorum önünde.
Yüzyılın cinayet davasında zanlı ünlü bir oyuncu, gerçek katil ise jüri üyeleri arasında çoktan yerini almış.
Arka kapağı okuduğunuzda hem bir heyecan sarıyor hem de katilin halihazırda jüri üyeleri arasında olduğunu bilmek kitabın heyecanını kaçırır mı diye düşünmüyor değilsiniz. Ama her bir cümlesi, her bir ters köşesi, her bir sayfası ile enlerim arasına yerleşmiş bir kitap. Müthiş zeki bir katil, müthiş zeki bir avukat ve tabiki müthiş zeki bir yazar.
Yazarın hukukçu olması da ayrı bir güzel olmuş tabi.
(Kapak tasarımını kitabı bitirdiğinizde daha iyi anlayabiliyorsunuz Bu arada serinin bilmem kaçıncı kitabı. Yani yine koca seri dururken ortadan bir çeviri olmuş. Yayınevinin acilen sırasına göre çevirmesini bekliyoruz tüm seriyi. 
Epsilon Yayınevi )
Apocalypse Now
Filmim Vietnam hakkında değil, bu film Vietnam’ın ta kendisi.
Sayfa 122 - Francis Ford CoppolaKitabı okudu
Film yaptılar dizi dizi
Aldattılar her gün bizi
Eyvah çekip kendimizi
Yaka yaka akşam ettik.
Sayfa 45Kitabı okudu
Tüketildik bayım, çarçur edildik. Film izlerken yenilen patlamış mısırlar gibi.
Sayfa 20Kitabı okudu
Sık sık rastlanan "büyük aşk "diye anlatılan ve çoğunlukla film ve romanlara konu olan bir yalançı sevgi biçimde putlaşdırıcı sevgidir. Hiçbir put kendisine tapan kişiye kendinden beklenenleri vermeyeceği için geçen zamanla birlikte düş kırıkları başlar ve çare olarak yeni bir put aranmaya başlanır.
Sayfa 118Kitabı okudu
