““Frodo: Bunu yapamam, Sam.
Sam: Biliyorum. Her şey yanlış. Aslına bakarsan burada olmamalıyız bile. Ama buradayız. Büyük hikayelerdeki gibi, Bay Frodo. Gerçekten önemli olanlarda. Karanlık ve tehlikelerle dolu olanlarda. Ve bazen sonunu bilmek istemezdiniz. Çünkü sonu nasıl mutlu olabilirdi ki? Bu kadar kötü şey olmuşken dünya nasıl eski haline dönebilirdi ki? Ama sonuçta, bu gölge, sadece geçici bir şey. Karanlığın bile sonu gelecek. Yeni bir gün doğacak. Ve güneş parladığında gün daha da aydınlanacak. Böyle hikayeler sizde yer edenlerdir. Nedenini anlayamayacak kadar küçük olsanız bile bir anlamı vardır. Ama sanırım Bay Frodo, ben anlıyorum. Artık biliyorum. O hikâyelerdeki insanların geri dönmek için pek çok şansı vardı ama dönmediler. Devam ettiler. Çünkü bir şeye tutunmuşlardı.
Frodo: Biz neye tutunuyoruz, Sam?
Sam: Bu dünyada iyi bir şeyler olduğuna, Bay Frodo... ve bunun için savaşmaya değer.” Dünya korkunç bir yer ama aynı zamanda iyiler de çok. Peki ne zaman birleşecekler?
🎬 Kaplumbağalar da uçar(2004) Bahman Ghobadi
2002 yılı Abd-Irak savaşını konu alan bir film. Abd'nin ülkeye girerken sunduğu vaatler, sonrasında ise acının ve gözyaşının hiç eksik olmadığı bir coğrafya.Daha geniş anlatacak olursak, Saddamın askerleri tarafından tecavüze uğramış ve bir çocuk dünyaya getirmek zorunda kalmış bir kız çocuğu ve mayına basıp kolları kopmuş kardeşi etrafında dönen bir hikaye.Abd askerlerinin ülkeye girişini kurtuluş olarak gören bu insanlar Saddam'ın devrilişini sevinçle karşıladılar sonra Abd'nin getirmiş olduğu zulüm de hepimizin malûmu. Tavsiye ederim.
#165878854
“Meral: Neden fotoğrafıma bakıyordun? Bana ait olan bir şeyi öğrenmek hakkımdır.
Halil: Hayır. Sana ait bir mesele değil bu. Resminle benim aramdaki bir durum seni ilgilendirmez. Ben senin resmine aşığım.
Meral: İyi ama âşık olduğun benim resmim. İşte ben de buradayım. Söyleyeceklerini dinlemeye geldim.
Halil: Sen resmin değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil, resmini tanıyorum. Belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın...
Meral: Bu davranışların bir korkudan ileri geliyor.
Halil: Evet, bir korkudan ileri geliyor. Bu korku sevdiğim şeye ebediyen sahip olabilmek için çekilen bir korku. Ben senin resmine değil de, sana âşık olsaydım o zaman ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. Belki de alay edecektin sevgimle. Hâlbuki resmin bana dostça bakıyor ve ebediyen bakacak...„
— Sevmek Zamanı. (1965)