128 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Benim için çok eğlenceli bir okuma olmadı maalesef. Bunun en büyük nedeni de tiyatro türünde bir eser olmasıydı. Sahnelenmiş hali çok güzel olsa da tiyatro metinlerini okumak hep biraz kopuk kopuk ve eksik hissettiriyor bana. Robot kelimesinin ilk defa kullanıldığı eser olması ile son derece ilgi çekici aslında. Bilim kurgu dünyasının en önemli ögelerinden biri olan robotların çıkışını okumak güzeldi. Robot denilince insanın aklına metal vücutlu makineler gelse de Capek'in elinden çıkan ilk örnekleri insana fazlasıyla benzer bir yapıdaymış. Kemikten ve etten oluşan makineler. Şu dönemde robotların son noktası olarak görülen şeyin aslında robotların düşünülen ilk hali olması fazlasıyla ilginç. İçinde robot barındıran bir sürü kitap okuyup film izledikten sonra hikayede beni şaşırtan bir şey olmadı. --Spoiler-- Sonunda robotların dünyaya hükmetmesiyle distopik bir kitap da sayılabilir belki. Diğer yorumları okurken birinin "Belki de Asimov insanların yenilgisiyle biten bu sondan hoşlanmadığı için üç robot kanununu yazıp kendi robot evrenini başlatmıştır." yazdığını gördüm. Böyle bir şeyin olup olamayacağı hakkında bir fikrim yok ama bugün bilim kurgu ve robot denilince akla gelen en büyük isimlerden birinin, robotların çıkışı olan eserden etkilenmesi çok olağan gibi. Bu fikri sevdim sanırım.
R. U. R. Rossum’un Uluslararası Robotları
R. U. R. Rossum’un Uluslararası RobotlarıKarel Čapek · İthaki Yayınları · 2020425 okunma
Merhaba! Bügün burada klasik kitap oku biraz diyen arkadaşları eleştireceğim. :) Toplumumuzda klasik kitaplar dışında kitap okuyan insanlara "çöp kitap (!) okuyorsun" ya da "biraz faydalı şeyler oku! " gibi sözler söylüyorlar. Herkes hiç kimseye karışmasın ya. Nasıl insanlar eğlenmek için film izliyorsa eğlenmek için kitapta okuyabilir. Bizler illaki her okuduğumuz kitaptan bir şeyler çıkarmak(edebi açıdan) zorunda değiliz ki. Lütfen kimse kimsenin ne okuduğuna karışmasın. Bana göre sayfalarca bir mekanın betimlemesi sıkıcı geliyor. Ancak bir başkasına çok güzel geliyor olabilir. Lütfen yine söylüyorum saygı çok önemli!!.Lütfen kimse kimseye karışmasın Teşekkürleerr....
Reklam
254 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap, siyasi düşünce ve eylemi yeniden düşünmemize yardımcı olacak yeni bir evrensellik anlayışı geliştiriyor. Todd McGowan, eşitlik ve özgürlük gibi evrensellerin bize dayatılmadığını savunuyor. Bunlar, yokluklarına dair ortak deneyimlerimizden ve onlara ulaşmak için verdiğimiz mücadeleden ortaya çıkmaktadır. McGowan, Nazizm ve Stalinizm tarihini yeniden gözden geçiriyor ve ırkçılık, cinsiyetçilik ve homofobiyle mücadele eden hareketlerin evrenselliğini geri kazanıyor. Sağ ve Sol arasındaki ayrımın tikelliğe karşı evrensellikten kaynaklandığını gösteriyor. Solculara yöneltilen kimlik siyaseti suçlamasına rağmen, her özgürleştirici siyasi proje temelde evrenseldir ve kimlik siyasetinin gerçek savunucuları sağ kanattır diyor. Evrensellik ve Kimlik Siyaseti, çağdaş siyaset, film ve tarihten çok çeşitli örneklerle kimlik çıkmazlarına bir panzehir ve yirmi birinci yüzyıl kolektif mücadelesine dair ilham verici bir vizyon sunuyor
Evrensellik ve Kimlik Siyaseti
Evrensellik ve Kimlik SiyasetiTodd McGowan · Axis Yayınları · 20232 okunma
198 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Ercan Kesal'ın okuduğum ilk kitabı. Oyuncu kimliği ile tanıdığım sanatçının yazar kimliği ile de tanıştığım için mutluyum. Kalemi de oyunculuğu kadar kuvvetli. Öykü kitabı zannettiğim anı kitabı. Her bölümde birden fazla anı var ve anılar bir simge, bir cümle bazen de bir kelime ile birbirine bağlanıyor.Açık söylemek gerekirse okumaya
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20193,926 okunma
320 syf.
6/10 puan verdi
320 syf. olmasa da olurmuş
Kitabın konu başlıklarını kabaca dökecek olursam; • Gözlemleyen bilinci çocukluktan itibaren fark edip geliştirmek. Yani mesela bir şeye üzüldük; "Şimdi neden üzüldüm, canımı sıkan ne, tam olarak ne hissediyorum, düşüncelerim neler bu konuyla ilgili?" gibi, duygu ve düşüncelerimizin farkına varmanın, analiz etmek değil, farkında olmak ve kendini düşünce ve hislere kaptırmadan durumu görebilmenin çocuk ve ergenin gelişimindeki etkisinden bahsediyor. • "Denetim odaklı korku kültürü" ve "gelişim odaklı değerler kültürü" kavramlarından yola çıkarak; "iç tanıklık" ve "dış tanıklık" kavramlarına -"ben ne hissediyorum?"/"başkaları benimle ilgili acaba neler düşünüyor?-, birey odaklı yaşamak ile ekip bilincine sahip, "biz" odaklı yaşamak arasındaki farklara ve bu farkların aile yaşantısı, eğitim hayatı ve iş ilişkileri üzerindeki etkilerine değiniyor. Dönüp dolaşıp aynı cümleleri kurmuş rahmetli, sizin ve benim bildiklerimden farklı bir fikir de sunmamış bana kalırsa. İşte, "çocuğunuzu dinleyin, yargılamayın, edinmek istediği mesleklerle alakalı kişilerle görüştürüp o iş ortamını tecrübe etmesini sağlayın." minvalinde tonla klişe var. Kitabın en sevdiğim bölümü, yazarın kitap ve film önerilerinde bulunduğu bölümdü, önerilerin bir kısmını buradaki okunacaklar listeme ekledim. İyi okumalar!
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202126,7bin okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
Yıllar önce kitapla ilgili onlarca kez spoiler yemiş, kitabın çoğu bölümünü ve finalini önceden bilen bir okur olarak okudum. Anlatım dili, muhteşem kurgusu, karakter ve mekan derinliği, hikayeyi realize etmek adına başvurulmuş psikolojik rahatsızlık… hepsi hepsi bir okur olarak bana çok keyif verdi. Daha önce spoiler yemiş bir okur olarak
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021104,8bin okunma
Reklam
212 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı okurken kendi köyümde de benzer şeyler yaşandığı için kitabı benimseyerek okudum. Köydeki insanların şehirde yaşama isteği, şehirdeki insanların köye hasretini Mustafa Kutlu kalemiyle okuyorsunuz.Hani köyde ki insanın köye kız vermemesi.Kızımızı köye vermeyelim aman rahat etsin.Aynısı hemen hemen tüm Anadolu'da vardır, İstanbul'un taşı toprağı altın misali ... Gençlerimizin şehir aşkı... Köyde ki yaşlılarımızın köyünden başka bir yerde ömür sürdürememesi . Baba , ata toprağında yaşama ve ölme arzusu... Eeee nede olsa eski toprak... Beyhude ömrüm, aslında bir tutku hikayesi... Mustafa KUTLU'yu okuyanlar bilir yazar sizide hikayesine ortak eder, öyle bir samimi ve muhteşem diliyle kendiniz biranda kitabın içinde bulursunuz. Bu seferki zamanlamam çok iyi oldu, üst üste okuduğum ağır kitaplar beni baya yordu. ki bu kitap ilaç gibi geldi. (Tekrar eski moduma geri döndüm) her sayfasında huzur doldum, zamanın nasıl geçtiğini, kitabın nasıl sonuna geldiğimi bile fark etmedim. Uzun lafın kısası terapi gibi geldi. Kitabın kapağına bakmak bile huzur veriyor. Film izler gibi okuduğum bu muhteşem eseri, hepinize gönülden tavsiye ediyorum; Okuyun, okutun..
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,3bin okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Türk oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve yazardır.
Yılmaz Güney
Yılmaz Güney
Güney, Türk film endüstrisinde hızla öne çıkmış ve eserlerinin birçoğunu Türkiye'deki sıradan işçi sınıfı insanlarının içinde bulunduğu kötü duruma adamıştır. "70'ler tr solu prototipi gibi bir kitap. Bir dolu ustadan alıntı, bir dolu kavram kullanımı, ama son tahlilde
Siyasal Yazılar
Siyasal YazılarYılmaz Güney · Güney Yayınları · 200033 okunma
512 syf.
10/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Uzun zamandır kitaplığımda okunmayı bekleyen bir kitaptı ve sonunda okumaya karar verdim. Hani böyle bazı kitaplarınız vardır ama ya sonra başlarım, başka şeyler okurum bir ara onu da okurum diye düşünürsünüz ya, işte o kitaplar genelde en beğendiğiniz kitaplardan biri oluyor. Ben Ölmeden Önce de benim için öyle oldu. Sam liseye giden popüler sayılabilecek dört kişilik bir kız grubunun üyesidir. Bir akşam gittikleri parti sonrası arkadaşlarıyla arabayla kaza yaptığında yine aynı güne başlar ama her şeyi hatırlıyordur. Evet bu konu çok yeni bir konu değil ama işleniş açısından inanılmaz kaliteli. Herkese de hitap etmeyebilir, 470 sayfa civarı diye hatırlıyorum yani cümleler bol keseden ve hiçbir sayfa boş geçmiyor o yüzden kitap sizi ya şu sayfayı da geç ya da şu cümleleri de hızlıca oku geç gibi bir seçenek sunmuyor, anlamak için okumalısınız. Normalde kitabın beni sıkacağını düşünüyordum sonuç olarak aynı gün tekrar tekrar işleniyor ne kadar akıcı olabilir ama beni şaşırttı. Böyle kitapların da asıl vermek istediği mesajlar belli ama onun yanında kitaptaki tüm karakterleri sanki siz tanıyormuşsunuz gibi hissettirmesi, Sam’in hayatını ve yaşadıklarını sanki bir ekrandan izliyormuş hissi vermesini herkes başaramaz. Film sayesinde görmedim, filmi de izlemedim ama güzel olsa bile kesinlikle bu kitaba şans verilmeli.
Ben Ölmeden Önce
Ben Ölmeden ÖnceLauren Oliver · Artemis Yayınları · 2019173 okunma
53 syf.
1/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
UCUZ VE BAYAĞI...
Ben ömrümde bu kadar kötü şiirlerden oluşan çok az kitaba rastlamışımdır. Evet, güzel ve çarpıcı bir cümle ile girişi yaptım, hadi devam edelim :) Kötü kitapların avcısı ve korkulu rüyası olduğum doğrudur ama aynı zamanda yeni kitaplar keşfetmeyi, yeni ve bilinmedik lezzetler tatmayı da pek severim; kıyıda köşede kalmış, kıymeti anlaşılamamış
Korkuyorum Tanrı Duyacak
Korkuyorum Tanrı DuyacakEmre Işık · Cinius · 20212,204 okunma
Reklam
Bütün hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden aksın diye bekledim ama öyle olmadı. Bu şekilde neredeyse 10 dakika geçti.Şeritlerin her bir karesinde onun gülen yüzü vardı..
alıntıda anlatılan konu ile ilgili türk tarih kurumunun yaptığı kısa film ile alakalı bir iki şey söylemek için bu gönderiyi alıntılıyorum.. (ilgili video; youtu.be/7K6LL04iPd0?si=... ) 1. videoda yer alan Mustafa Kemal'in üniforma yakalıkları o dönem Mustafa Kemal'in kullandığı yakalıklar değildir.. zira o
Poyraz Ayrıç

Poyraz Ayrıç

@PoyrazA
·
16 Nisan 16:09
Mustafa Kemal'in 15 Mayıs 1919 günü Sultan Vahdeddin ile yaptığı görüşmede, Vahdeddin'in Mustafa Kemal'e söylediği şu sözler bugüne kadar süren bir tartışmaya neden olmuştur: "Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin!" Vahdeddin'in bu sözlerini duyan Mustafa Kemal de ciddi şekilde şaşırmış ve hayrete düşmüştür. Hatta ilk
Sayfa 219 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
355 syf.
10/10 puan verdi
Bülbülü Öldürmek
Herper Lee / Bülbülü Öldürmek Eser oldukça sade ,anlaşılır ve akıcı bir şekilde ele alınmış. Herper Lee'nin yazmış olduğu bu eser sanki bir film izliyormuş gibi hızlı ve merakla okudum . Kitap ırkçılığın, ön yargının ne kadar da mide bulandırıcı olduğunu çok iyi yansıtmış. Hayatın içinde olan ve çoğu zaman farkına varamadığımız anları hissetmeye olanak sağlayan kitap. Irkçılık, sınıf ayrımı, toplumun dayattığı kurallar , insan hakları konusundaki büyük çelişkiler, aşılmaması gereken çizgiler , evinizde lokmanızı yerken sinsice dedikodunuzu yaptıran riyakarlık, yok sayılan çocuklar , zıtlıklar , biçilen roller ve bu rollere zorla uydurulmaya çalışılan karakterler anlamsız akrabalar kendini soyutlamış komşular. Her detay o kadar gerçekçi ki insan bu gerçeklik karşısında sarsılıyor . "Bizim mahkemelerimizde, beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bunlar çirkin ama hayatın gerçeği" "Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey vicdandır " Saygı ve sevgiler
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201471,6bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
İNCİNMİŞSİN . Herhangi bir yerimize göstermiş olduğumuz özeni, neden ruh sağlığımıza göstermiyoruz? Ki bence en önemlisi de #ruhsağlığı . Ama biz insanoğlu kurcalamayı, kaşıyıp deşmeyi söz konusu kendi hayatımız olunca nedense hep ikinci, hatta çok daha sonraki plana atıyoruz. Sanki ortaya döksek ' deli ' yaftası yiyecekmişiz
İncinmişsin
İncinmişsinMelis Bozkurt · Destek Yayınları · 202330 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.