Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Manevî sezgi ve zevken idrâkin gerçekleşmesinin temel şartı bizâtihi tecrübe ve yaşanan norm, ilke ve değerlerin kişiye içkin olmasıdır. Hiçbir resim veya film, ifadeye kavuşturmaya çalıştığı manevî sezgi ve zevken idrak için gerekli olan, ancak bizâtihi tecrübe ile elde edilebilecek içkinlik imkânını sunmaya muktedir değildir. Herhangi bir resim veya filmin sunabileceği yalnızca, seyirci tarafından asla içkinleştirilemeyecek bir manevî sezgi ve zevken idrak simülasyonudur. Manevi sezgi ve zevken idrâkin içkinlik tecrübesi için gerekli olan kişinin kendisiyle ve varlığın hakikatiyle kuracağı mahremiyet ilişkisi hiçbir sümülatif resim veya film tarafından telafi edilemez. Bir resim veya filmin sunabileceği tek şey, içkinliğin ifadeye dökülmüş aşkınlık halinin simülasyonudur. Fakat bu aşkınlık ifadesi, manevî sezgi ve zevken idrak için gerekli olan içkinlik şartından mahrum kalındığı için, varlığın hakikatiyle kurulan tecrübî mahremiyet ilişkisinin teşhirinden öteye gitmez. Aksi mümkün olsaydı, sayısız dinî resim ve filmden sonra günümüzde inançtan ziyade resim dinine dönüşmüş olan Hristiyanlığın manevîyatının güçlenmesi gerekirdi. Kaldı ki söz konusu tasavvufî sinema iddiasını geçerli kılabilecek tek bir film örneği dahi sunulamamaktadır.
Sayfa 193Kitabı okudu
Bu gün bir yabancı ile karşılaştım En sevdiği filmden ve renge kadar her şeyini bildiğim bir yabancı...
Reklam
Ve asıl hikâye şu: Birini seviyorsan ve o seni sevmeyecekse bunu anlarsın. Ne kadar gerizekâlı olursan ol anlarsın. Hâliyle ben de anlamıştım bunu çoktan. Beni sevmeyeceğini bildiğim için ümitsiz ve huzurluydum. Aşkın bir ticaret olmadığını bilet keser gibi gönle girilmeyeceğini izlediğim pek çok filmden anlamıştım.
Filmden..
Sen doğruyu bilerek doğdunu mu zannediyorsun..
aslında
“Filmler için “İyi film, kötü film yoktur; güçlü ve güçsüz film vardır“ derim hep. Aynı şey edebiyat için de geçerli. Ben o filmi seyrettikten sonra, o kitabı okuduktan sonra artık başka biri, filmden önceki insandan başka biri olmalıyım. Eser beni değiştirmişse, işini yapmıştır, güçlüdür.”
Sayfa 180 - İletişimKitabı okudu
Sonra, ister film, ister şiir olsun, herhangi bir sanat eserinden mantıklı bir anlam çıkarmaya kalkmanın aslında hiç gerekli olmadığına inandığım için, bundan vazgeçtim; filmden aldığım derin hazza bıraktım kendimi.
Sayfa 135 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Film’den :)
Bir askerin hayatı kendi seçimlerine değil, daha çok görevine bağlıdır.
Anlaşılması güç, cızırtılı, kötü kopyalanmış bir filmden çıkmış gibi yorgun ve bitkindim.
Bazı filmler insanların üzerinde derin tesirler bırakır. Benim için bir gece yarısı seyrettiğim Fellini’nin Roma’sı öyleydi. Filmden çıktığımda istikametimi çizmiştim. Roma’ya gidecektim.
Sayfa 187 - Kronik KitapKitabı okudu
Filmden Alıntı
Anlamıyor muyum sanıyorsun? Bu umutsuz varoluş rüyası. Görünüş değil, varoluş. Her an bilinçli. Uyanık. Aynı zamanda senin kendin için kim olduğunla başkaları için ne olduğun arasındaki uçurum. Baş dönmesi hissi ve en azından açık olmak için duyulan sürekli arzu. İçinin görülmesi boydan boya kesilmek, hatta yok edilmek.
Reklam
Filmden Alıntı
Ama görüyorsun ya gerçek zalimdir. Sığınağın su geçirmez değil. Hayat her yere sızar.
onu yakalamak için nedense filmden sana kaydı gözüm. Ellerine, uzun, biçimli parmaklarına, neredeyse saydam tırnaklarına. İncecik bedenine. Bu dünyayla baş edemeyecek kadar kırılgan olduğunu o an kavradım.
+1
Anlaşılması güç, cızırtılı, kötü kopyalanmış bir filmden çıkmış gibi yorgun ve bitkindim, kalkmak yoluma devam etmek istiyorum...
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
O geceki filmden bir cümle hatırladı: "Sana ulaşmak için ne tuhaf bir yola girmem gerekiyormuş meğer".
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.