Can acısını haste-i derd-i firâk olup
Dildâde-i nigâr-ı sitemkâr olan bilir
Sevdâ-yı zülf-i yâr ile Bâkî be çekdiğin
Bend-i kemend-i aşka giriftâr olan bilir
Can acısınun ne olduğunu, ancak sitemkâr bir sevgiliye gönül kaptırıp da onun ayrılık derdiyle hastalanan bilebilir.
Sevgilinin zülfünün sevdası ile Bâkî’nin neler çektiğini, aşk kemendinin bağına tutulmuş olandan başk kim bilebilir ki?
Mâlikimin mülküne mihmân oluram kime ne
Sâni'in sun'un görüp hayran oluram kime ne
Gâh oturup derd evinde beklerem Eyyûb gibi
Dost yolunda cân verip kurbân oluram kime ne
Gâh olur perrende-vârî seyr ederem âlemi
Gâh durup bir kuşede pinhân oluram kime ne
Gâh firâk-ı hasret-i yâr ile mahzun oluram
Gâh açılıp gül gibi handan
Ölmek âsân âşıka bir dem firâk-ı yâr güç
Böyle müşkil derd esîri hastaya tîmâr güç
*Bir aşık için ölmek kolay; fakat sevgiliden ayrılmak güç.
Böylesine büyük bir derdin esiri olan aşık için tedavi güç.
Ölmek âsân âşıka bir dem firâk-ı yâr güç
Böyle müşkül derd esîri hastaya tîmâr güç
"Âşık için ölmek en kolayı... Zor olan, bir an da olsa sevgiliden ayrı kalmak. Nitekim böylesi dermansız derde tutulan hastanın tedavisi de güç."
*Nef'î