İkinci Dünya Savaşı sırasında Lyudmila Pavlichenko gönüllü olarak askere katılır. O sırada dünyanın en iyi keskin nişancılarından biri olacağından habersizdir...
Pavlichenko, savaş sırasından yaşadıklarını anlatıyor. Kendi yaptığı taktiklerle faşistleri avlamasını, o dönemdeki kadınlara bakış açısına da değiniyor. Amerika yolculuğunda Amerikalı insaların kafa yapısını, siyahilere yapılan muameleden de biraz bahsediyor. Ve Amerika First Lady'si Roosevelt ile birkaç anısını da anlatıyor. Güzel bir kitaptı.
Ölüm MeleğiLyudmila Pavliçenko · Kronik Kitap · 202181 okunma
Deyim yerindeyse, kendilerine giydirilmiş olan o ayrıcalıklı “first lady” postunu deldirmek istemez, hoşlarına giden erkeklere doğrudan veya aleni olarak bakmak gibi bir hatayı işlememek için yoğun çaba harcarlar.
Bugün sahurda Nihat Hatipoğlunun Hz. Hatice'ye "first lady" dediğini duyan var mı? Cidden bir profesör anlatacak kelime bulamadım diyor yazık ya yemin ediyorum.
"I know her every weakness, and, weakness and strength and all, I love her as madly as I loved her at the first, in those mad moments when I first held her in my arms."
"Karamanoğlu Mehmed Bey’i arıyorum
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı;
‘Bu günden sonra, divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste,
meydanda Türkçe’den başka dil konuşulmaya’ diye,
Hatırlayanınız var mı?
Cheri, cheri lady
Living in devotion
It's always like the first time
Let me take a part
Cheri, cheri lady
Like there's no tomorrow
Take my heart, don't lose it
Listen to your heart…
Yunan trajedilerinin kadın kahraman afişleri.
Her birine onların kahrını çekercesine bakıyor.
Madea, Elektra, İphigenia, Kassandra.
Erkeklerin tarihe geçme hırsını bilmelerine rağmen, onlara bağlılıklarının kurbanları.
Güç budalası erkeklere eşlik eden kadınlar.
Bugün de Amerikan taklidi first lady'ler kocalarının kollarında kameralara sırıtırken katliam ve savaşlara kadın desteği vermiş olmuyorlar mı?
"Ben bu oyunu oynamayacağım," deyip, boşanan çıkmadı. Cahiller. Yunan trajedilerini bilseler belki kocalarının hırslarını körüklemezlerdi.
• Çocuğunuz;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir
This is a lovely collection of stories that served as an inspiration for the series Electric Dreams. Consisting of ten stories, this book is a great insight into Philip K. Dick's shorter prose works. Some of these stories fall more into macabre/horror genre (with a distinct Twilight Zone vibe) than into science fiction (as the title would
Şimdi dindar biri çıkıp first lady'lerin kıyafetlerini İslam'a uygunluk açısından değerlendirmeye kalksa ne olur? Mesela o da sıralamasını şıklık/rüküşlük üzerinden değil de tesettüre uygunluk açısından yapmaya kalksa... Ve düzenli olarak da sanatçılardan artistlere kamuoyunda isim sahibi olmuş kadınların ve erkeklerin giyimlerinden vücut dillerine kadar her şeyi İslami kriterlere göre değerlendirse ve bu değerlendirmeyi "falana 9 filana 0" olarak sunsa... Sunamaz! "Çünkü kamusal alan kutsallardan arındırılmış bir alandır. Hiç kimseyi doğrudan dini kriterlere göre yargılayamazsınız." Oysa kamusal alan dini değerlerden arındırılırken, ondan kalan boşluk, yeni kutsallıklarla dolduruluyor.
"AIways full of energy, Eleanor started to teach in addition to working on political causes."
(Her zaman enerji dolu olan Eleanor, siyasi amaçlar üzerinde çalışmanın yanı sıra ders vermeye de başladı.)
❗5 yılda beni 6,5 milyon kişi görmüşse benim hiç vakit geçirmeden bir parti kurup dengeleri alt üst etmem lazım.
Sloganımız:"Az iş çok laf!"
Bir de şarkı lazım: " Beraber yedik tüm kazıkları. Beraber küçülttük porsiyonları"
Ama bana önce bir First Lady gerek. Bekar adama oy vermez bu millet. 😁