Çocuğun bedenine ve mahremiyetine saygı duymak, onun bedensel özerkliğine saygı göstermek anlamına gelir. Örneğin, çocuğu kendini öptürmek istemediği halde onu öpen, sevmek için zorla kucağına alıp vücudunu okşayan, mıncıklayan , sıkıştıran bir ebeveyn, çocuğunun mahremiyetine saygı göstermiyor demektir. Zira bir çocuğa güç kullanarak sevgi gösterisinde bulunmak , çocuğa güce boyun eğmeyi ve bir yetişkinin onun bedenine dilediği şekilde dokunabileceği mesajlarını verecektir. Oysa anne-babasına ' hayır' diyebilen ve verdiği bu karara saygı duyulan bir çocukta mahremiyet bilinci çok daha sağlıklı bir şekilde tekamül etmiş olur.
Çünkü anne bağırdıkça içinden konuşan sese çocuğunun başarısızlığını kendi ile ilgili olmadığını göstermiş olacaktır. "Ben sana demedim mi" ile başlayan cümleler "ben başarılıyım başarısız olan sensin" denklemleri kuracaktır.
Ne zaman ki ebeveynler televizyonu kapatıp kitap okumaya başlarlar, çocuk da - hiçbir söze gerek kalmadan - kitapların dünyasına merak duymaya başlamış olur.
Yaş alan beden deneyim kazanansa ruhtur, bu nedenledir ki pek çok büyük zat küçücük çocuklara hürmet etmiş saygı göstermiş nedeni sorulduğunda da ruhun azizliğini nazara vermiştir. Nitekim ruh Allah'ın kendisinden üflediğidir ve bu nedenle her ruh saygıyı hak eder.