Batı insanını “aciz olacağına, zalim ol” düsturuna yöneltir. Bu etos ebeveynliğe de tesir etmiştir. Anne-babalar çocukları hayatın ‘gerçekleriyle' erkenden tanışsın, acıyı, yalnızlığı solusun ve bu yolla güçlensin diye pek çok uygulamada bulunurlar. Bebekle anne arasında, anne sütüyle birlikte kurulması gereken muazzam güven, sevgi ve huzur bağı kurulmasın diye 'hazır mama' sektörünü devreye sokan, bebeği anneden erkenden ayırabilmek adına "Ağlasa da kucağına alma. Biraz ağlar sonra alışır" telkinlerinde bulunan, erkenden ailesiyle çocuğun evini ayıran, çocuğunu güçlü kılmayı "duygularından arındırmak" olarak kodlayan bir kültürdür Batı'nınki...
kâinat terazisi ancak yollar Allah'a çıktığı nispette iyilik dengesini koruyacaktır.
Reklam
Zira -hangi yaşta olursa olsun- bir insanın hatasını nazara vermek onu rencide eder.
Mahremiyetin çocuğa bakan boyutunda bedensel özerklik ve farkındalık yatar.
Onu (c.c) kaybeden neyi bulur, Onu (c.c) bulan her şeyi kaybetse ne olur..
Mesleği, çalışma, şartları yoğunluğu ne olursa olsun bir babanın ilk görevi ailesinin eğitiminden ve imanî tekamülünden mesul olmasıdır.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.