Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ikiz oğullarının fıtratını keşfe çıkan Peygamber Hz İshak
Ays'ı yapısının gerektirdiği bedensel aktivite gereken işlerle meşgul kılarken sakin mizaçlı Yakup'u ise kendisiyle baş başa kalabileceği çobanlık mesleğine kaim kılar.
Zira insan yavaşladıkça duyumsayabilir. Kendi dünyalık telaşını susturduğu anlarda, kainatın huzurlu akışına kulak kesilebilir.
Reklam
Emoto, su damlacıklarını dondurup fotoğraf çekme kapasitesi olan karanlık alan mikroskobu altında incelediğinde, insanın titreşimsel enerjisinin, düşüncesinin, kelimelerinin, fikir ve müziğin hatta suya oynatılan filmlerin dahi suyun moleküler yapısını etkilediği bilgisine varmıştır. Su kristalleri deneyinin çok daha ilginç olan kısmı ise, sadece
Çocuğun temel ihtıyacı duymak değil; duyulmaktır.
Sayfa 80 - hayykitap
"İnsan pek acelecidir." İsra: 11
Bugünün yetişkinleri eğer yavaş olurlarsa rollerine yetişemeyeceklerini ifade ederler. Bu yüzden hızlı olmayı, zamanın bir gereği olarak ileri sürerler. Oysa eşlik, babalık, üvey babalık, dedelik, ordu komutanlığı, devlet reisliği ve ilahi bir sorumluluk olan peygamberlik rollerini üstlenmiş Efendimizin (as), hareketlerinde yavaş olduğunu ve ashabına da 'teenni'yi tavsiye ettiğini görürüz. Hatta Peygamber efendimizin acele etmemek' olarak tanımlanan 'teenni'den, Allah'ın sevdiği iki hasletten biri olarak bahsedişine şahitlik ederiz.
Batı insanını “aciz olacağına, zalim ol” düsturuna yöneltir. Bu etos ebeveynliğe de tesir etmiştir. Anne-babalar çocukları hayatın ‘gerçekleriyle' erkenden tanışsın, acıyı, yalnızlığı solusun ve bu yolla güçlensin diye pek çok uygulamada bulunurlar. Bebekle anne arasında, anne sütüyle birlikte kurulması gereken muazzam güven, sevgi ve huzur bağı kurulmasın diye 'hazır mama' sektörünü devreye sokan, bebeği anneden erkenden ayırabilmek adına "Ağlasa da kucağına alma. Biraz ağlar sonra alışır" telkinlerinde bulunan, erkenden ailesiyle çocuğun evini ayıran, çocuğunu güçlü kılmayı "duygularından arındırmak" olarak kodlayan bir kültürdür Batı'nınki...
Reklam
İşte bu noktada her anne babanın ilk görevi çocuğunun sayfalarını yazmak değil, onu zaten yazmış olanın ilahi satırlarını birer birer okumaktır. O satırlara nakşolmuş karakter özelliklerini, mizaç farklarını, kişilik kırıntılarını tek tek keşfe çıkmaktır. Çünkü ancak bu keşif, anne-babayı doğru çocuk terbiyesine yönlendirir. Ancak kendi çocuğunun kitabını okumak, ona ulaşmanın ve yetiştirmenin yollarını anne-babaya açabilir.
Peygamberlerin Çocuk Eğitimi Metotları
Öyle ki, bu sır bizlere 'orta yola ' açılan kapıları fısıldıyordu. Bizleri 'her şey çocuğun hatasıdır ' ifratından ve 'her şey anne-babanın sorumluluğudur' tefritinden koruyup, 'denge' halinin huzuruna taşıyordu...
Sayfa 9 - HayyKitapKitabı okudu
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Hatice Kübra Tongar'ın kaleme almış olduğu bu eser bize çocuk gelişiminin her annenin uyguladığı yöntemler dışında, Rabbimizin bize indirmiş olduğu ayetler sayesinde çocuk gelişiminin yapılabileceğini anlatıyor. Yazılmış olan her bir bölüm ayetler ile başlaması, kendimizin ve çocuğumuzun hayatında ayetlerin öneminden bahsederek ilerlemesi, ayetler dışında Peygamber Efendimiz (sav)' in hadislerine yer verilmesi ve çocuklara nasıl davranılması gibi bunun dışında bize birçok örnek sunarak çocuk gelişimine katkı sağlayan bir kitaptır. Ayrıca bu kitap sadece anne-baba olanlara değil özellikle anne-baba olmak isteyen bireylerin bu kitabı okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.
Fıtrat Pedagojisi
Fıtrat PedagojisiHatice Kübra Tongar · Hayykitap · 20152,508 okunma
Hiçbir insan, hiçbir kitabı anlamamak için okumazken, Rabbinin kelamı olan ‘ hayat kitabını ‘ anlamadan okumayı yeterli görür.
Sayfa 12
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.