İnsanüstü Türk okuma listesi
1- Mesaj, yazar: Carl Sagan
2- Türklerin Tarihi Pasifikten Akdeniz'e 2000 Yıl, Yazar: Jean-Paul Roux
3-Gen Bencildir, Yazar: Richard Dawkins
4-Kimsenin Bilmeyeceği Şeyler, Yazar: Sinan Canan
5-Değişen Beynim, Yazar: Sinan Canan
6-Çocukluğun Sonu, Yazar: ARthur C. Clarke
7-Schrödinger'in Kedisi Neden Şizofren Oldu?, Yazar: Doç. Dr. Sultan
Felsefe Okumaları
<•••>FELSEFE OKUMALARI<•••>
1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün
Çözmesi on yılını alacaktı. Çılgınca araştırmalar, denemeler, yanlışlar, kafa karışıklıkları, hatalı makaleler, göz kamaştırıcı fikirler, yanlış fikirlerle dolu on yıl... Sonunda, Kasım 1915’te eksiksiz çözümünü yayımladı: “Genel görelilik kuramı” adını verdiği yeni bir kütle çekim kuramı onun başyapıtı oldu. Büyük Rus fizikçi Lev Landau ona “bilimsel kuramların en güzeli” adını verdi.
Can YayınlarıKitabı okudu
KUANTUM NAZARİYESİ...
- " (...) Kuantum teorisi, atom ve atomu meydana getiren "atom altı parçacıkları" nın davranışlarını inceler. Atomun içindeki parçacıklar hiçbir kurala ve formüle sığmayan davranışlarda bulunur; bu acîb (tuhaf ve şaşılası, hayret uyandırıcı) davranışlar, "kuantum nazariyesi" nin temelini oluşturur... Şu:
- "Atomik veya atomaltı buudlara yaklaşıldıkça, fizikî kâinatın daha fazla garibleştiği inancı sürmektedir. Büyük nesnelerin az veya çok bilindik yahut anlaşılır biçimde hareket ettiği kabul edilir, oysa atomlar ve parçacıklar en tuhaf biçimde hareket ederler. Öylesine tuhaf ki, hakikaten bazı otoritelere göre, bilinen mantık kuralları bu esrarengiz alanda geçerliliğini yitirir. Öte yandan bu söylediklerimize, büyük çaplı fizikî nesnelerinde gerçekte elektron veya quark kadar garib oldukları eklenmelidir; nedense birincilerine sıra geldiğinde bu garipliğin göz ardı edilmesine izin verilir. ( O nesnenin klasik bir modelle -gerçekten bizim muhayyilemizin veya sağduyumuzun isteklerine az veya çok cevap veren türden- kavranması yoluyla) O hâlde bilindik olan kesinlikle modeldir, (doğru veya yanlışlığı tecrübeyle ortaya çıkacak olan), nesne değil. Hattâ birincisinin kendisini bizim muhayyilemize teslim ettiği buna eklenebilir, çünkü ikinci bir adım daha atılması gereği doğar; klasik model, şu veya bu yolla bir tür "maddî nesne" ile özdeşleştirilir. Kısacası kişi, klasik sınırın içine girdikten sonra müşahhas araştırma yapar; ve sonunda, bildiği şeyle karşılaşır... Aslında bize bildik gelen, algılanabilir olandan farklı değildir."
Sayfa 648 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Sana sarıldığım zaman, bütün hayat duruyor.
Bu bir fizik kuralı değil sevgilim,
bu, kollarımda büyüttüğüm bir kavuşmaktır.
Aykut Özcan
Olasılıksız Teorisi
“Peki, size birkaç seçenek sunayım. Olasılık kuramı iki Fransız matematikçinin birbirlerine yazdıkları mektupların sonucunda ortaya kondu. Sizce hangi konuda yazışıyorlardı: a) fizik, b) felsefe veya c) zarlar.
Cevap veren olmadı. “Eğer beş saniye içinde biri bir cevap vermezse bu soruyu sınavda da soracağım haberiniz olsun.” Bir anda yirmi öğrenci el kaldırdı. “İşte bakın bu iyi oldu. Jerri, sen bir tahminde bulun bakalım.”
“Fizik mi?”
“Hayır. Doğru cevap c’ydi, yani zarlar.”
“Olasılık ilkelerini ortaya koyan Blaise Pascal 1623’de doğdu. O zamanlar zengin ailelerin çocukları evde eğitim görürlerdi, bu yüzden Pascal’ı da hem babası, hem de özel öğretmenleri eğitmişti. Ama Blaise’nin babası onu çok çalıştırmak niyetinde değildi, asil oğlunun yorulması işine gelmezdi; bu yüzden de ona dillere odaklanmasını ve matematiği fazla önemsememesini söyledi.”
