Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.6
Çok beğendim, çok etkilendim. Dün bitirdim, kafamın içinde dönüp duruyor Lauren Elkin’in dünyası. Emin de olamadım biraz bu geçince mi paylaşmalıyım hislerimi yoksa beklemeli miyim, diye ama bu heyecanla yazmaya karar verdim.
Lauren Elkin İtalya’dan göçen Yahudi bir ailenin ABD’de doğup büyüyen ikinci nesli, sonrasında okumak için Paris’e
Flanöz Şehirde Yürüyen Kadınlar
Flanöz nasıl bir kitap diye merak edenlere; eğer seyahat etmeyi ve gezdiğiniz yerleri yüŕüyerek keşfetmeyi seviyorsanız, bunun yanında edebiyatla da ilgiliyseniz ve okumayı seviyorsanız işte tam sizlik bir kitap.
Lauren Elkin'in Flanöz Şehirde Yürüyen Kadınlar kitabı yazarın doğduğu New York'la başlıyor, ardından Paris, Londra, Venedik, Tokyo ve aralarda hep bir Paris git gelleriyle devam ediyor. Yazar bu geziler sırasında o şehirlerle tanıdımız yazar ve sanatçılarla bizleri buluştururken, tarihten, kültürel değerlere kadar pek çok konuda da çok şey öğreten, okunması çok keyifli bir kitap çıkarmış ortaya.
Kitapta benim en sevdiğim bölüm Paris- Protesto bölümü oldu.
Fransız devrimini Versay Sarayı'na yürüyerek gerçek anlamda başlatan bir grup kadının ruhuyla Paris sokaklarında dolaşırken Jean Rhys'ın bıraktığı izleri aramak, Viginia Woolf ile Londra sokaklarını adımlamak, George Sand ile Paris sokaklarında yaşanan protestolara tanıklık etmek, Sophie Calle ile Venedik'te dolaşmak ve sınırları tanımayan, yaşamı boyunca ait olmak yerine varolmanın peşine düşen 89 yaşında olmasına rağmen bu dünyadan ayrılma kararını alarak intiharı seçen Martha Gellhorn'a kadar pek çok yazar bu dolu yolculuğa eşlik ediyor.
Flanöz; okurken insanı hem şehirler hem de edebiyat hakknda meraklandıran, aynı zamanda kadınların gücüne hayran birakan bir kitap. Eğer kitapta geçen sehirleri ziyaret etme imkanı bulmuşsanız veya gitmeyi planlanliyorsanız kesinlikle keyifle okuyacağıniz bir kitap.
Lauren Elkin New York, Tokyo, Paris, Venedik ve Londra sokaklarında yürüyor. Bir zamanlar kadınların tek başlarına yürüyemedikleri, varlıklarının kabul görmediği sokaklardan yola çıkıp var ve görünür olmanın mücadelesini verdiğimiz meydanlara varıyor. Yok kenarlarında durup bir George Sand’ın günlüğünü okuyor, Virginia Woolf’un oturduğu evin
“Tahran’dan New York’a,Melbourne’den Mumbai’ye,bir kadın hala bir erkek gibi yürüyemiyor sokaklarda.”
Çünkü ‘erkek gibi görünmez olmayı biz de çok isterdik’.
.
Amacı olmaksızın dolaşan kişi anlamına geliyor flanör (flâneur) kelimesi..Ama bir amaç taşımadan kadınlar da yürüyebilir değil mi? O sebeple kelimeyi erilden dişile çevirerek sahiplenmiş
Paris sokaklarında doğup büyüyen, Fransızca kökenli bir terim olan flâneur (flanör), en kısa tarifiyle “aylak kent gezgini” anlamına gelir. Hareketlerinin yavaşlığı ve özgürlüğü ile dikkat çeken flâneur yaya olarak gezer ve üç eylemi yerine getirir: Yürüyüş, gözlem ve yorumlama.
Lauren Elkin bu kitabında bu kavramı kadınlara yöneltiyor: Flaneuse/ Flanöz. Flanöz (flaneuse} kelimesi Fransızca flanör (flaneur) kelimesinin dişil halidir ve özellikle şehirlerde bulunan aylak, salınarak etrafını gözlemleyen kişi anlamına gelir. Şehirde yürüyen kadınlar. Şehir, edebiyat, mimari, tarih, kadınlar üzerine mükemmel bir anlatı bu. Uzun zamandır okurken bu kadar iyi hissettiren, mutluluk veren bir kitaba rastlamamıştım. Bir yandan içimi ısıtırken diğer yandan ince bir hüzne neden oluyor. Çağdaş yazının bu kadar iyi bir kadın yazara sahip olması çok mutlu etti beni. Dipten gelen bir yeteneğin gözlem ve tespitlerle örülmesi ancak bu kadar güzel olabilirdi.
Kentsoylu erkeklere hasmış gibi ele alınan "şehirde aylak aylak gezme" kavramının kadınlardaki yok sayılmış etkisini açığa çıkarıyor. Kendi kişisel tarihini, şehirlerini önemli kadın yazarlarınkiyle birleştiriyor. Caddelerde başıboş dolaşan bir kadın gördüğümde asla eskisi kadar sığ düşünmeyeceğim kadar derin bir anlatı. Ve dikkatli bakarsanız kentin bir yerinde muhakkak bir flanözle karşılaşırsınız.
Paris, New York, Londra, Venedik, Tokyo arasında samimi, rengarenk bir şehir rehberi.
Yazar, edebi eleştiri , gezi notları ve hayatından kesitleri paylaşmış.Anlaşamadığımız tek nokta Tokyo’da sıkılması.. Tamamen içinde bulunduğu keyifsiz duruma bağlıyorum.
Akıcı ve kompozisyonu zekice kurgulanmış bir kitap. Flanöz ruhu taşıyanlara tavsiyem olsun.