Fulya KARABULUT

Sabitlenmiş gönderi
1. Mektup
Seneca, Lucilius'unu selamlar,¹ Evet, öyle yap Lucilius, kendin için kazan kendini. Şimdiye değin senden zorla alınan ya da çalınan, boşa akıp giden zamanına sarıl, iyi kullan onu. Durum, emin ol, sana yazdığım gibi: Kimi zamanımız bizden zorla alınıyor, kimisi sinsice çalınıyor, kimisi de boşa akıp gidiyor. Umursamadığımız için uğradığımız kayıp da, en yüz kızartıcı olanı. Dikkat edersen, hayatımızın en büyük bölümü kötü iş yapmakla, büyük bir bölümü hiçbir iş yapmamakla, tüm yaşamımız da yapmamız gerekenden başkasını yapmakla geçiyor. Zamana değer veren, gününün değerini bilen, her gün biraz daha ölmekte olduğunu anlayan bir kimse gösterebilir misin bana? Yanıldığımız bir nokta var: Sanıyoruz ki ölüm önümüzdedir; oysa ölümün büyük bir kısmı şimdiden geçip gitmiştir. Hayatımızın geride kalan kısmını ölüm eline geçirmiş. O halde, bana yazdığın gibi davran Lucilius'um, sarıl bütün saatlerine: Bugününe el koyarsan, daha az bağlı kalacaksın yarına. Böyledir bu iş: Yaşamak ertelendi mi, hızla akar geçer. Her şey yabancıdır bize. Lucilius, bizim olan bir tek şey var: zaman
Reklam
Nevrotik kişilik ve sevgi arayışı
Normal iliskilerde, insanın kendisine olan saygısını koruyabilmek için sevgi alışverişinde oldukça eşit koşullarda yapılması gerekir. Cevresinde "iyi" insan izlenimi bırakmak için çaba gösterme nevrotik insanın sevgi kazanma yollarından biridir. Sağlıklı ve iyi insan, diğer insanlara olduğu gibi kendisine karşı da iyi olan kişidir. Buna karşılık nevrotik eğilimli insan, sevgi açlığı sonucu kendi kişiliğini ortadan siler, çevresine gerektiğinde "hayır, demez ya da kendi isteklerini açıkça ortaya koymaz. Böyle biri sürekli olarak başkalarının görüşlerini paylaşır, kendinden söz etmeksizin onları dinler, kendi çıkarlarına uygun düşmeyen durumlara bile karsı çıkmaz, kimseye yük olmamaya çalıştığı halde herkesin yardımına koşar. Çevresi ondan genellikle "iyi insan '" diye söz ederse de bu özelliği dışındaki kişiliğini tanımlamada güçlük çeker. Coğunluğu geçmişin uslu çocukları olan bu insanlar cevrelerine sevgi karşılığı rüşvet dağıtırken, kendi kisiliklerinden vazgeçmiş olmanın yarattığı düşmanca eğilimleri sürekli baskı altına almak zorunda kalırlar.
Kimi ise değersizlik duygularını, diğer insanlar tarafından küçümsendiği inancına dönüştürür. Böyle insanlar başkalarının kendilerine gösterdiği davranışlara karşı aşırı duyarlıdır ve reddedildiklerini ya da değersiz bulunduklarını kanıtlayıcı ipuçları ararlar. İç güvensizliğin, dış dünyaya yansıtılması sonucu gelistirilen bu yalın tepkiye halk dilinde alınganlık denir. Sevgiye ve kabul edilmeye duyulan ihtiyaç arttıkça, reddedilmeye duyarlılık ve alinganlık tepkileri de o denli yoğun olur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçek yakınlık paylaşmayı içerir.
Sevgiyi kendi hisleri üzerinden algılayanlar karşısındakini yargılamazlar, suçlamazlar. Anlamaya çalışırlar. İnanmayı bekleyenlerse karşısındakinin davranışlarını takip eder, her kırılmada karşısındakinin kendisini sevmediğini düşünür. Bu düşünce kendilerine de, ilişkilerine de büyük zarar verir.
Reklam
Reklam
1.443 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.