Tut ki ellerim tütün kokarken, küllüğüm sigara izmaritleri ile doluykende ben yine seni sevdim.
Senin için yanan her sigara sana küfürler dizerken ben yanan ciğerimi gözardı edip yine sen dedim.
Duvarların kulaklarımı yırtarcasına çığlıklarına şahit oldum da, ben vazgeçenlerden olmadım.
Sabahlara dek düşündüklerim başka bir akıla,beyine veya bir kitaba sığabilir miydi bilmiyorum.
Fakat bugüne dek çok fazla şey öğrendim hayat diye isimlendirdikleri acımasız bir öğretmenden.
Hülasa senden vazgeçtim diyelim, sen mi vazgeçilmiş olacaksın yoksa ben mi?
Sen mi yerin dibini boylayacaksın yoksa ben mi?
Sorularımın her cevabı senken bu soruların cevabı neden ben?
Kalbimi sızdırmaz bir sıva ile sıvadım, unutmaya çalışırken açtığın çatlatlardan yaralardan ismin sızmasın diye.
Sen hiç bilemedin bir kalbe sahip olmak nedir, nasıl birşeydir, veyahut ne işe yarar?
Ama unutma her kusuru fondöten ile kapatamaz insanoğlu.
Sadece göz görmediği için gönül zaman verir.
Sen unutulmaz değilsin elbet.
Bir gün o çok sevdiği ailesi bile haftada bir gün gelir başucuna insanın.
Sonra unutulur gidersin varlığın ile yokluğun bir mahiyet kaplamaz hiç bir kalpte.
Alone Writer
Devamı var fakat paylaşmadım çünkü her sözü, cümleyi, metni paylaşırsam kitapta okuyacak şey kalmaz. Çok bile spoiler veriyorum. Bu yüzden beni mazur görün lütfen.