Ölen bebeyi, kefensiz görülen bebeyi mezarından çıkar, çek fotoğrafını kapanmış göz kapaklarının, erimiş dudaklarının, şişmiş karnının, yolla… Fotoğraf uygarlık demek. Tüm uygarlıkların üstüne sıçtığım burda, bu uygar aygıtı al, bul buluştur, içine filmini yerleştir, objektifini ayarla, karanlık odaya gir, binlerce metrekarelik fotoğraflar bas, siyah-beyaz, binlerce metrekare büyüklüğünde, kesilip yanyana yapıştırıldığında, zavallı bir insanlık freskini oluşturacak olan fotoğrafları yolla, yalnız sana bunu öneren sevgiline değil, tüm tanıdıklarına, tüm insanlara, uygarlığın ortasında yaşayan tüm insanlığa yolla ki, duvarlarını bu güzel görünümle, bu çağdaş freskle kaplasınlar ve içinde bulundukları durum için tanrılarına yatıp kalkıp şükretsinler, adak sunsunlar. Yaşasın fotoğraf! Yaşasın bana bunları yazdıran sevgilim! Yaşasın içine sıçtığım uygarlıklar! Onlar için yaşasın!..
Sayfa 105 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Geri15
52 öğeden 51 ile 52 arasındakiler gösteriliyor.