Merhaba kitap sever dostlar. Uzun ve yorucu bir hastalık sürecinden sonra yeniden sizlerle olmak çok güzel.
Bugün sizlere
Asude Pir 'ın yazmış olduğu harika bir yerli bilim kurgu kitabı ile geldim.
Tadı damağınızda kalacak ve en sevdiğim yanı Türk bir bilim adamının başına gelenleri okumak oldu. Hep diyorum Türk bir yazar Türk kahramanlar kullanmalı ki yazar bunu çok güzel başarmış. Kalemi çok güçlü okuyunca bana hak vereceksiniz. Ve ben büyük bir merakla devam kitabını bekliyorum.
#kitabınkonusu
Ali 40 yaşında İstanbul'da ailesi ile yaşayan Nasa'da görevli başarılı bir bilim insanı astronottur.
Son görevinden önce ailesi ile vakit geçirmiş, heyecan ve merak dolu uzay yolculuğu için Amerika'ya gitmiştir.
Bu sefer çıkacakları yolculuk oldukça gizemli bir o kadar da tehlikelidir. Bilim adamları ilk kez bir karadeliğe yaklaşacaklar inceleme yapıp fotoğraflar çekeceklerdir.
Sorunsuz biten yolculuk için doğru noktaya gelinmiş ve hazırlıklar başlamıştır. Fakat beklenmeye bir kaza sonucu Ali ve arkadaşı karadeliğe kapılmış ve bambaşka bir gezegende bulmuştur kendini Ali Güneş.
Bu gezegende 4 farklı elementin temsil ettiği 4 türde insan yaşamaktadır. Sürekli evrim geçiren gezegen yok olmak üzeredir ve bir kurtarıcı beklemektedirler.
Ali hem evine ailesine dönmek için arayış içinde hem de her koşulda yanında olan yeni dostlarına yardım etmek istemektedir.
Peki Ali hem arkadaşlarına yardım etmeyi hem de ailesine dönmeyi başarabilecek mi?
Peki yaşadığı hafıza kaybının sebebi nedir ve nasıl başedecektir?
Kitap öyle bir yerde bitti ki acil olarak devam kitabının çıkması lazım
Çingeneleri anlatan eğlenceli roman.Kitabı okuyup bitirdim ama hala gözümün önünde karakterler duruyor. O kadar gerçek karakterlerdi ki. Kitabın yalın ve akıcı bir dili vardı. Yazarın esprili yazım şeklini sevdim. Kitabın sonundaki fotoğraflar da çok ilgi çekiciydi. Kitap bittikten sonra çingenelere bakışım biraz değişti sanırım. Şimdiye kadar onlarla ilgili hiç kitap okumamıştım bu yüzden de benim için farklı bir okuma oldu
Kitabın konusuna gelecek olursak: Müzik tutkunu İrfan bey kemanıyla bir Türk Carmeni" bestelemeyi istemektedir ve bunu gerçekleştirmek için çingenelerin içinde vakit geçirmeye başlar. Ancak çingeneler ile vakit gecire gecire onlara bağlanır ve bir türlü kopamaz. Aşık olur ,arkadaş edinir ama o besteyi bir türlü yapamaz. Zaman içinde daha neler neler gelir başına.
ÇingenelerOsman Cemal Kaygılı · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022277 okunma
Ara Güler ne demişti:" Rastgele çekilen fotoğraflar daha güzel çıkar, tesadüfen tanışılan insanlarla daha mutlu oluruz, kıyıda köşede uyuyakalmak uykunun en keyiflisidir, plansız yapılan aktifiteler daha eğlencelidir. Kısacası her şeyin kendiliğinden olanı en güzel..."