Foucault Sarkacı – Umberto Eco
Umberto Eco’nun okuduğum ikinci kitabıydı ve aynı zamanda en zorlayıcı ama bir o kadar da büyüleyici olanıydı. Sekiz yıllık bir emeğin ürünü olan bu roman, yalnızca bir kurgu değil; tarih, bilim, din, felsefe ve komplo teorilerinin iç içe geçtiği dev bir düşünce haritası.
Kitabın ismini aldığı “Foucault Sarkacı” Dünya'nın döndüğünü kanıtlayan bilimsel bir düzenek ama roman boyunca bu sarkaç, çok daha derin ve sembolik anlamlar kazanıyor. Ana karakter Casaubon’un bir tez çalışmasıyla başlayan araştırmaları, geçmişin gölgelerinde kaybolmuş sırlarla birleşiyor ve okuru yüzyıllar süren bir bilmeceye davet ediyor.
Tapınakçılar, Kabalacılar, Haşhaşiler, Hermetizm, Simya, Masonlar, Hitler… Eco, birbirinden kopuk gibi görünen kavramlar arasında öyle sağlam bağlantılar kuruyor ki bir yerden sonra kurgu ile gerçek arasındaki sınır bulanıklaşıyor.
Tek sıkıntım, bilinmeyen terimlerin açıklamalarının kitabın sonunda yer almasıydı; keşke sayfa altlarında olsaydı. Buna rağmen, bu çapta bir entelektüel yapıtın şaşırtıcı biçimde akıcı olduğunu söyleyebilirim.
Her okurun kolayca altından kalkabileceği bir kitap değil ama sabredenlere büyük bir zihinsel tatmin sunuyor. Mutlaka okunmalı.