903 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Foucault Sarkacı – Umberto Eco Umberto Eco’nun okuduğum ikinci kitabıydı ve aynı zamanda en zorlayıcı ama bir o kadar da büyüleyici olanıydı. Sekiz yıllık bir emeğin ürünü olan bu roman, yalnızca bir kurgu değil; tarih, bilim, din, felsefe ve komplo teorilerinin iç içe geçtiği dev bir düşünce haritası. Kitabın ismini aldığı “Foucault Sarkacı” Dünya'nın döndüğünü kanıtlayan bilimsel bir düzenek ama roman boyunca bu sarkaç, çok daha derin ve sembolik anlamlar kazanıyor. Ana karakter Casaubon’un bir tez çalışmasıyla başlayan araştırmaları, geçmişin gölgelerinde kaybolmuş sırlarla birleşiyor ve okuru yüzyıllar süren bir bilmeceye davet ediyor. Tapınakçılar, Kabalacılar, Haşhaşiler, Hermetizm, Simya, Masonlar, Hitler… Eco, birbirinden kopuk gibi görünen kavramlar arasında öyle sağlam bağlantılar kuruyor ki bir yerden sonra kurgu ile gerçek arasındaki sınır bulanıklaşıyor. Tek sıkıntım, bilinmeyen terimlerin açıklamalarının kitabın sonunda yer almasıydı; keşke sayfa altlarında olsaydı. Buna rağmen, bu çapta bir entelektüel yapıtın şaşırtıcı biçimde akıcı olduğunu söyleyebilirim. Her okurun kolayca altından kalkabileceği bir kitap değil ama sabredenlere büyük bir zihinsel tatmin sunuyor. Mutlaka okunmalı.
Foucault Sarkacı
Foucault SarkacıUmberto Eco · Can Yayınları · 20211,767 okunma
912 syf.
·
Puan vermedi
Eco bu romanı yazarken sanki “Komplo teorisi nedir?” sorusunu sormamış da, “Komplo teorisi nasıl yaratılır?” sorusuyla gece yarısı büyü yapar gibi bir metin örmüş. Üç karakterin, bir yayınevinde gelen saçma sapan el yazmalarından eğlence olsun diye uydurdukları “Plan”, önce eğlenceli bir entelektüel oyun gibi başlıyor ama sonra… işin rengi değişiyor. Çünkü insan, anlam aramaya meyilli bir varlık; bulamayınca da yaratıyor. Varsa yoksa hermenötik! Roman aslında bir tür epistomolojik sarkaç: bir yanda her şeye kuşku duyan modern birey, öte yanda bu kuşkunun yarattığı boşluğu doldurmak için kendini tarot kartlarıyla konuşurken bulan postmodern zihin. Bu yönüyle Eco, hem Borges’ten aldığı mirası sürdürüyor hem de kendi İtalyan ironisini katık yaparak bize şöyle bir göz kırpıyor: “Bakın, her şeyi açıklamaya çalışanlar, sonunda kendilerini açıkta bulurlar.” Foucault Sarkacı, bir roman değil sadece; bir zihin labirenti. Çıkmak istiyorsan, ipini iyi sermelisin.
Foucault Sarkacı
Foucault SarkacıUmberto Eco · Can Yayınları · 20161,767 okunma
Reklam
288 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Esas itibariyle hem Jorge Semprun hem de Yves Montand politik kişilikler olarak karşıma bu kitapla çıktılar. Semprun'u tanımazdım; Montand'ın ise bir iki filmini ancak izlemiştim. Semprun; Montand ile tanıştıkları 1963 yılını merkeze koyup 1946 ile 1983 arasında adeta bir sarkac gibi sallanan anılar zincirini konu ediniyor. İtalya'dan göç eden işçi bir aile, un fabrikasında çalışan 11 yaşında bir çocuktan; Polonya'daki Jaruzelski askeri darbesini kınamak adına Michel Foucault ile kamuoyu oluşturma çabalarına kadar birçok olay. Pinochet'ye öfke-Allande'ye gözyaşı... Şarkıcı ve oyuncu olan Montand'ın her zaman yakınında olmaya gayret eden Semprun'un tanıklığında "Z", "L'Aveu", "La Guerre Est Finie" gibi unutulmaz filmlerin senaryolaşması ve beyaz perdeye geliş süreçleri... Sözümü bağlamam gerekirse aktivist bir sanatçının Soğuk Savaş'ın en sert dönemlerinde bile duyarlılığını nasıl koruduğunu ve ortaya koyduğunu çok anlamlı buluyorsunuz. Saygı duyuyorsunuz.
Yves Montand: Ve Hayat Devam Ediyor
Yves Montand: Ve Hayat Devam Ediyor
Yves Montand: Ve Hayat Devam Ediyor
Yves Montand: Ve Hayat Devam EdiyorJorge Semprun · Afa Yayınları · 19895 okunma
Yanlış yaratılışımızın düzensizliğine bir anlam vermek için anımsıyorum şimdi (o zaman anımsadığım gibi). Tıpkı o akşam periskopun içinde yaptığım gibi, bir öykü çıkarmak için zihnimin uzak bir köşesine büzülüyorum. Sarkaç gibi. Diotallevi söylemişti, ilk Sefirah Keter'di: Taç, başlangıç, ilk boşluk. Önce bir nokta yarattı O. Düşünce'ye dönüşen, tüm nesneleri tasarladığı bir nokta... Hem vardı, hem yoktu; adın içine kapatılmış, ada sığınmış, henüz bir adla çağrılmanın katıksız isteğinden, "Kim?"den başka adı yoktu...
Sayfa 43·Kitabı okudu
...Lavoisier'nin aynaları, ister içbükey olsun, ister dışbükey, yanıltırlar seni, aldatırlar, düş kırıklığına uğratırlar, alaya alırlar: Geri geri giderek kendini bulursun, sonra yer değiştirirsin, kendini yitirirsin. Bu optik kırılma sahnesi, seni her türlü kimlikten yoksun bırakmak, yerinden ötürü sana güvensizlik duyurmak için düzenlenmişti. Şöyle der gibi: Sen Sarkaç değilsin, Sarkaç'ın yakınında bile değilsin.
Sayfa 36·Kitabı okudu
Saint-Martin-des-Champs'ın koro yeri, Yasa'dan ötürü Sarkaç var olabildiği için vardı. Sarkaç da, koro yeri var olduğu için vardı. İnsan bir sonsuzdan başka bir sonsuza doğru kaçarak kurtulamaz, dedim kendi kendime; farklı olana rastlayabilme kuruntusuna kapılarak, özdeş olanın açıklamasından kaçamaz.
Sayfa 28·Kitabı okudu
Reklam
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.