Bütün Alıntılar
yazmak, bir anlamda buluşmakmış. Aynı sıkıntıları, aynı endişeleri, aynı umutları paylaşanların buluşması, zaman- ları farklı olsa dahi... 7 Fakat guguklu saat misali, sunulan her fırsatta konuşmaya kalk- mak, bu devrin müzmin hastalıklarından biridir. 15 "Dilinizin sınırları, dünyanızın sınırlarıdır ... " Ludwig
Vazgeçmeyin,sadece geride bırakın!
Dinleyin:Vazgeçmeyin.Vazgeçmeniz gerekmez.Yepyeni bir yolla kazanabilirsiniz.Nasıl mı? Sadece geride bırakın! Bir çeşit çekişme içinde oradan oraya koşmadıkça yaşamın anlamsız olduğunu söyleyen tüm bildik ama işe yaramaz katı kuralları geride bırakın.
Sayfa 56
Reklam
"Partnerinizle aranızdaki herhangi çözümlenememiş bir farklılık,bir istiridye kabuğunun içine girmeye ve derisine tutunmaya çalışan bir kum tanesine benzer.O ufacık kum tanesi bir kere istiridyeye yapıştı mı,bir daha hiç bırakmaz ve istiridyeyi hayatı boyunca rahatsız eder.Bu durumda istiridyenin tek çaresi,o kum tanesini daimi salgı ile kaplamaktir.İncilerde bu şekilde meydana gelir bu arada!"
Hey, dün gece Mauel'de tavladığın kız çok tatlıydı; Judy orada olsa seni öldürürdü. Adı neydi?" "Ahh..." "Hadi ama, o kadar da sarhoş değildin. Kızı arayacak mısın?" Jeff giderek artan bir panikle arkasını döndü. Martin'e söylemek istediği bin tane şey vardı ama hiçbiri bir anlam ifade etmezdi, bu manasız durum gibi. "Sorun ne, ahbap? Berbat görünüyorsun." "Ben, ah, dışarı çıkmam lazım. Biraz hava almam gerekiyor." Martin kaşlarını çatıp şaşkın Şaşkın ona baktı. "Evet, galiba öyle." Jeff masasının önündeki sandalyeye fırlatılmış haki renk pantolonu aldı ve yatağının yanındaki dolabı açıp bir Madras gömlek ve kadife ceket çıkarttı. "Revire git," dedi Martin. "Grip olduğunu söyle. Belki Garrett sınava sonradan girmene izin verir." "Tamam, olur." Jeff aceleyle giyindi ve ayağına deri moka- senlerini geçirdi. Nefes nefese kalmak üzereydi; kendini yavaş yavaş nefes almaya zorladı. "Bu geceki Kuşları unutma, tamam mı? Saat sekizde Dooley's'de Paula ve Judy ile buluşuyoruz; önce bir şeyler atıştıracağız." "Tamam. Görüşürüz." Jeff koridora çıktı ve kapıyı ardından kapattı. Merdivenleri bulup hızla üç kat aşağı indi ve yanından geçtiği genç çocuklardan biri ismini seslenince mekanik bir sesle "N'aber" dedi.
Partnerin ile aranızdaki herhangi çözümlenememiş bir farklılık, bir istiridye kabuğunun içine girmeye ve derisine tutunmaya çalışan bir kum tanesine benzer. O ufacık kum tanesi bir kere istiridyeye yapıştı mı, bir daha hiç bırakmaz ve istiridyeyi hayatı boyunca rahatsız eder. Bu durumda istiridyenin tek çaresi, o kum tanesini daimi salgı ile kaplamaktır. İnciler de bu şekilde meydana gelir bu arada
Dinleyin: Vazgeçmeyin. Vazgeçmeniz gerekmez. Yepyeni bir yolla kazanabilirsiniz. Nasıl mı? Sadece geride bırakın! Bir çeşit çekişme içinde oradan oraya koşmadıkça yaşamın anlamsız olduğunu söyleyen tüm bildik ama işe yaramaz katı kuralları geride bırakın. Ne kadar oyunda kalırsanız yaşamınızın o kadar iyi olacağına dair basmakalıp ama işe yaramaz umudunuza sığınmayı bırakın. Daha iyi olmayacak - tükenmişlik hissetmenin yücelmekle aynı anlama geldiğine inanmadığınız sürece. İşte bu yüzden gerçekleri görmeye başlamamız gerekiyor. Evet, geride bırakın. Yürüyüp gidin. Sizi hiçbir şey durduramaz. İnanın bana, bu sizin uzun bir seri oluşturacak, gerçekten kazandıran eylemlerinizin ilki. Ne yöne gideceğinizi hiç kafanıza takmayın. Bunun en ufak bir önemi yok. Niye mi? Çünkü sahte olandan uzaklaşmak, gerçeğe yönelmekle aynı şey.