Bu kainat öyle bir -fraktal- kitap ki, her harfinde okunası nice ciltler yazılıp paketlenmiş... Bizler bugün, bilimin de katkısıyla bunu çok daha iyi anlıyoruz.
Bize düşen ise, okuyabildiğimiz kadar okumak...
Sayfa 150
Anlamlar çeşitli; bir sizin kelimelere yüklediğiniz anlamlar var, bir de onların size yükledikleri.
Sayfa 166
Şu anın içindeki verilerle hem anımızı yaşamak zorunda kalıyoruz ve hem de geleceğimizi planlarken, geçmişimizden de ders almamız gerekiyor.
Sayfa 127
Benim yaşadığım yerde kendini bilen, yüksek farkındalığa sahip insan modelinin zıddı sürekli pohpohlanıp göklere çıkarılmakta, tersi ise neredeyse yerilmekte, hatta kimi zaman deli muamelesi ile karşılanmakta.
Sayfa 122
Aklı göze indirmemek
Bilim, eşyayı anlamamın en iyi yolu oldu benim için; fakat aklımı esir alamadı hiçbir zaman.
Sayfa 101
Benim inandığım, anlamak ve yaşamakla yükümlü olduğum kitap, 'ilmi' Allah'ın emri olarak koymuştu önüme ! Kendimizi ve yaşadığım evreni anlamakla yükümlü idik; ben ve tüm Müslümanlar...
Sayfa 100
Ne yazık ki bazı kafaların kapasite darlığı, yüzyıllardır sıklıkla İslam'a maledilmekte.
Sayfa 83
Kelimelerin tadını hissedebilirdik !
Görme sinyallerini beyne taşıyan görme sinirlerini, normalde gittikleri yer olan beynin arka lobundan çıkartıp, tat almayla ilgili beyin bölgesine bağladığımızı düşünelim. Bu durumda ne olur ?
Sayfa 74