Evrim Hakkındaki Kitapların Kısa Bir Listesi
Evrimağacı sitesinin evrime dair okunmasını tavsiye ettiği kitap listesidir. İhtiyacı olanlar için paylaşayım dedim. İyi okumalar   Evrimin Temelleri ve Genel Evrim ile İlgili Kitaplar Evrim Kuramı ve Mekanizmaları, Çağrı Mert Bakırcı, Kor Kitap (Evrime sağlam bir giriş yapmak ve/veya aklınızdaki hatalı bilgilerden arınmak için bu kitapla
Savaş... Savaş... H ep savaşa karşıyizdir, ama bir başladığmızda savaşsız yaşayamayız. Her an savaşa dönm ek isteriz. Che Guevara'nın Pablo Neruda'ya söylediği sözler, Yaşadığımı İtiraf Ediyorum' dan
Reklam
Çok ağır bir yükü taşıyabilmek için merkezini bilmek gerekir. Keza ruhlarını güzelleştirebilmek için doğalarını tanımaları elzemdir insanların. Egonâutica* *
Yeryüzünün her yerini (hatta uzayı) fetheden insanlık, kendi kendisini fethetmeyi beceremediği...
insanların birbirlerini anlamamaları, yalnızca yeryüzündeki insan hayatını değil, bunun çok ötesinde toplumsal hayatın temeli olan içsel yaşamı, birbirimize duyduğumuz temel güveni de tehdit eden sistematik bir yok oluşa yol açıyor. Yavaş yavaş ortaya çıkıyor ki modem uygarlığımız denen o heybetli, muktedir ve sözde bat- maz geminin, (toplumsal) doğamız hakkında bizi yanıltan steril akılcılığımızdan, o korkunç kendini aldatmışlığımızdan türeyen ko- ca batığa çarpacağı an yaklaşıyor - bizi bu dev güçler çarpışmasına sürükleyen de, her türden anlayışı, her tür incelikli düşünceyi, önümüze açılan uçurum konusunda herhangi bir kişisel sorumluluk üstlenmeyi, "suç hep başkalarında' şiarıyla sistematik olarak terk ediyor oluşumuz. Eğer rotamızı saptamamızı sağlayan insani düşünce yetimizin dümenini terk ettiğimiz için gemimiz kayalıklara çarpacak ve "herkes canını kurtarsın!" komutu gelecekse, şahsen ben bu soykırıma şahadet edecek kadar yaşamamayı umuyorum. Şimdilik henüz vaktimiz var, ama ne yapmalı? Başa dönecek olursak, iktisatçılar, siyasetçilerimiz, sosyal eğitimciler, bilişim araçları vakti neyle harcıyorlar?
Bununla birlikte, etkin bir ortak toplumsal yaşam kurulmadığı zaman sadece hayaletvari bir toplum oluşturduğumuz (kimin adı- na?) konusunda uyarırlar bizi; böyle bir birlik sadece bizim özgeci, birlik kurucu itkilerimizi kullanma amacı güden ideolojik bir ittifak gerçekleştirir ve birlikteliklerini aynı şekilde ama başka bayraklar altında kurmuş diğer insan gruplarına karşı bizi saflara yerleştirir. Sanki gezegenimiz, uzaktaki, tahammülfersa kötülüklerinin karan- lığına gömülmüş rakip oyuncuların bizim en kutsal değerlerimize saldırmaya hazır olduğu, amansız bir savaşın sürdüğü devasa bir futbol sahasından ibaretmiş gibi, asla toplumsal öğrenme sürecinin insan ilişkilerini sıkıca ören tek bir ağ olduğunu, bizim kendi davranışlarımızın da kutuplaşmayı ve toplumsal ayrışmayı derinleştirmeye yol açtığını, böylece kendi dipsiz kuyumuzu kazdığımızı dü­şünmeyiz; gayet eminizdir ki bizler soylu "hakikat" güderken karşımızdakiler, kasıtlı körlükleri yüzünden hakikati ne görebilmekte ne de görmek istemektedirler.
Reklam
gayet eminizdir ki bizler soylu "hakikat" güderken karşımızdakiler, kasıtlı körlükleri yüzünden hakikati ne görebilmekte ne de görmek istemektedirler.
1. Tüm canlı varlıkların organizasyonu nasıldır? 2. Sinir sisteminin organizasyonu nasıldır? 3. Tüm toplumsal sistemlerin temel organizasyonu nasıldır? Ya da aynı anlama gelecek biçimde, tüm kültürün kaynaklandığı dav- ranış ilişkileri hangileridir ve nasıl ortaya çıkarlar?
İnsanlar... artık kendilerine, tüm yeryüzünü kapsayacak evrensel hedef- ler belirlemelidirler. ... Her koşulda, eğer insanlık böylesi bilinçli ve kap- samlı bir düzenlem e aracılığıyla kendisini yıkmayacaksa, evrensel hedefle- rin bilim sel bir ölçütü olarak, böyle bir bilginin daha önceki tüm düzeyleri- ni aşan kültürün koşullarının bilgisi önceden keşfedilmelidir. Bu anlamda, gelecek yüzyılın büyük ruhlarını muazzam bir görev beklemektedir {İnsanca, Pek İnsanca, 1. Kitap, Bölüm 25, çev. Cemal Atila, İstanbul: Say, 2010).
Reklam
Eğer toplumsal bir düşünümsel yaratıcılığa dayalı, karşılıklı anlaşıya giden yollara yönelmezsek, bize kalan tek şey eskisi gibi spontan eğilimlerimizi sürdürmek, yani çoğu durumda savaşa devam çağrısı yapan sağır ve kör bir savaş bataklığına kendimizi gömmeye devam etmek olacaktır.
Ötekileştirme
Buna karşılık, ötekinin inkârı ile (bu inkârın kendisini gösterdi- ği çeşitli biçimler içinde) elde edilmeye çalışılan barış bizi karşılık- lı anlayış yolundan saptırır. Çünkü bir yandan, bu reddediş ve kayıt- sızlığın ürettiği iletişimsizlik işbirliğini engeller, kendiliğinden ge- lişen toplumsal dayanışmayı ve buna eşlik eden yaratıcılığı azaltır. Öte yandan, belli bir toplumsal istikrar biçimi için mücadele etmek, eğer bu istikrar ötekinin inkârı çağrısı yapılarak ve karşılıklı nefret yaratılarak elde edilmişse, kendi doğası içinde bir aldatmacadır ve tozlu bir yolun asude sessizliğinde çelik bir baston yardımıyla yürü- meye benzer.
A ziz Yuhanna'nın dediği gibi: "Başlangıçta söz vardı." Eylem yoksa eğer hiçbir şey yoktur. Sözü hiçlikten eylem ayırır.* H. R. M
Sanki bilgi, çevremizdeki dünya üzerine "enformasyon"un biriktirilme sürecidir; yaşam süreci de, doğası üzerine giderek daha fazla "enformasyon" temin ederek bu dünyaya nasıl "uyum göstereceğini" bilmekten ibarettir.
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.