Abdülhak Hamit, Victor Hugo’un büyük sesine özendi. Yahya Kemal’in savıyla Tevfik Fikret ve Mehmet Akif, François Coppee’nin Türkiye’deki tilmizleri oldular. Ahmet Haşim kendini sembolist sandı. Yahya Kemal yazılarında, başta Jose-Maria Heredia olmak üzere, Paul Verlaine, Gerard de Nerval, Victor Hugo ve jean Moreas gibi Fransız şairlerinden etkilendiğini, ancak yöntem aldığını açıkça söyler. Yahya Kemal’in tilmizi Ahmet Hamdi Tanpınar ise, Valery’’yi göklere çıkarmasına rağmen, gerek şiirlerinde, gerek öykü ve romanlarında bir Nerval tilmizi olup çıkar. Cahit Sıtkı Tarancı hangi Fransız şairi çevirdiyse onların dizelerini, bazen olduğu gibi, bazen küçük değişikliklerle kendi şiirine aktarır. Necip Fazıl kısakürek de İngiliz Shakespeare ile birlikte Fransız Baudelaire’yi buluruz. Nazım Hikmet, “Mayakovski‘den etkilendiğim ileri sürülüyor, eğer etkilendiğim bir şair varsa o, Mayakovski‘den çok Paul Eluard olabilir” diyor.
Sayfa 12
Çünkü Tanzimat’tan günümüze dek şiirimiz, batı adıyla, arkadan, gecikmiş olarak, topal adımlarla hep Fransız şiirini izledi…” sen neredesin ey debdebeli, şanlı Fuzuli/kaldır başını, aç yüzünü bak neler oldu/ şiirin -ne tuhaf-kalmadı bir zevki, usulü/ halkın kimi Verlaine, kimi aşık Ömer oldu”
Sayfa 11
Reklam
Ben sevdiğim insanın bana hizmet etmek için değil, kendi istediğince, dilediği gibi büyüyüp gelişmesini isterim. Eğer bir başkasını seviyorsam, onu benim yararlanacağım bir nesne olarak değil, Ο olarak alır, ister erkek olsun ister kadın, onunla kendimi bir kılarım. Saygının ancak ben bağımsızlaşmayı başarmışsam, eğer birisini sömürüp hükmüm altına almadan koltuk değneksiz ayakta durabiliyor, yürüyebiliyorsam, işte o zaman gerçekleşeceği açıktır. Saygı ancak özgürlüğün temelleri üzerinde var olabilir. Şu eski Fransız şarkısının dediği gibi; l'amour est l'enfant de la libert, “sevgi özgürlüğün çocuğudur". O, asla zorbalığın çocuğu olamaz.
Saygı ancak özgürlüğün bulunduğu yerde vardır;; eski bir Fransız şarkısındada söylendiği gibi,<<l’amour est l’enfant de la liberte>>, sevgi özgürlüğün çocuğudur; hiçbir zaman zorbalığın çocuğu olmamıştır.
Saygı, diğer kişinin, dilediğince büyüyüp gelişmesine duyulan ilgi anlamına ge­lir. Böylece saygı, sömürünün yokluğunun kanıtıdır. Ben sevdiğim insanın, bana hizmet etmesi için değil, kendi istediğince, dilediği gibi büyüyüp gelişmesini isterim. Eğer bir başkasını seviyorsam, onu benim yararlanacağım bir nesne olarak değil, o olarak alır, ister erkek olsun ister kadın, onunla kendimi bir kılarım. Saygının, ancak ben bağımsızlaşmayı başarmışsam, eğer birisini sömürüp hükmüm altına almadan, koltuk değneksiz ayakta durabi­liyor, yürüyebiliyorsam, işte o zaman gerçekleşeceği açıktır. Saygı ancak özgürlüğün temelleri üzerinde varo­labilir. Şu eski Fransız şarkısının dediği gibi, "l'amour est l'enfant de la lıbeıt", sevgi özgürlüğün çocuğudur. O asla zorbalığın çocuğu olamaz.
Siz, kendi memleketimizin güneşi altında açılmış his, âdet, ahlâk, gelenek çiçeklerimizden toplanmış esaslar üzerine kendi milli temsil kabiliyetimize göre yazılmış yerli eserleri oynamakla burada bir tiyatro sanatı yaratabilirsiniz. Yoksa Frenkin kendisi için yazdığı bir oyunun kafasını yarıp gözünü çıkararak Türkçeye uydurmaya uğraşmakla değil. Fransız artistleri yüzlerini boyamakla sahnede ne kadar Arap olabiliyorlarsa siz de ruhları bize daima yabancı kalarak döndürülmüş piyeslerde işte o kadar başarılı olabilirsiniz.
Reklam
Fransız şarkısının dediği gibi; l'amour est l'enfant de la libert, 'sevgi özgürlüğün çocuğudur'. O, asla zorbalığın çocuğu olamaz.
Şu eski Fransız şarkısının dediği gibi, «l'amour est l'enfant de la lıbert», sevgi özgürlüğün çocuğudur. O, asla zorbalığın çocuğu olamaz.
“Saygı ancak özgürlüğünü temelleri üzerinde var olabilir.Şu eski fransız şarkısının dediği gibi;I’amour est I’enfant de la libert, “Sevgi özgürlüğün çocuğudur.O asla zorbalığın çocuğu olamaz…”
Eski Fransız şarkısından:
"l'amour est l'enfant de la libert," -sevgi özgürlüğün çocuğudur. O, asla zorbalığın çocuğu olamaz.-
Sayfa 33 - Morpa Kültür
Reklam
Şu eski Fransız şarkısının dediği gibi; l'amour est l'enfant de la libert, "sevgi özgürlüğün çocuğudur". O, asla zorbalığın çocuğu olamaz.
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Fransız aşçı bir sanatçıdır ama sanatı temizlik değildir.
Sayfa 96 - Can modern
Şu eski Fransız şarkısının dediği gibi; " sevgi özgürlüğün çocuğudur". O asla zorbalığın çocuğu olamaz.
687 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.