Son olarak: Fransızların ve İngilizlerin dilinden bahsedelim
“Fransa’nın İngiltere’yi işgalinde Fransızca, âdeta soyluların, İngilizce ise çoğunlukla halkın konuştuğu dil hâline gelmiştir. Norman istilasını takip eden üç asır boyunca her İngiliz kralı, Fransızca konuşmaktaydı. Sadece krallar değil; mahkemelerde, kiliselerde, devlet memurlarının ağzından Fransızcadan başka bir lisan çıkmıyordu. Böylelikle Yüzyıl Savaşları sonrası 300 sene boyunca İngiltere’de iki dil yan yana yaşadı: Resmî dil Fransızca ve halkın dili İngilizce. İki dilin 300 yıl boyunca böyle iç içe olması, doğal olarak kelime alışverişlerini de beraberinde getirdi. Devletle alakalı hemen hemen her kelime, Fransızcadan İngilizceye armağandır. İngiliz milleti aç, sersefil, biçareyken, Fransızlar öyle değildi. O kadar dertsiz, tasasızlardı ki. Bundan mütevellit her türlü lüks ve zevk eşyası, yüce, soylu ve asil kavramlar Norman (Fransızca) diliyle ifade olunurken, basit şeyler de İngilizce kelimelerle belirtiliyordu.”
Sayfa 205Kitabı okudu
Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca tamamen Latincenin lehçeleridir. Romalılar ayrıca Yunanistan'ı da fethetmiştir fakat Yunanlar asla o kadim ve saygıdeğer dillerini değiştirmemişlerdir.
Sayfa 25 - SayKitabı okudu
Reklam
BİLİYOR MUSUNUZ? “1923TE TÜRKİYE’DE; Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karas...aban’dı. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
Aynı odayı paylaşırız. Aynı geleceği, aynı kokuları paylaşız kitaplarla. Dost oldukları söylenir ama aslında aynadır onlar.
Sultan II.Abdülhamid devrine ilişkin gerçekleri söylemek adeta suç sayılmıştır. Sultan Abdülhamid 'i kötülemekle Cumhuriyet güçlenecekmiş gibi bir anlayış yerleşmiş, bu anlayış devlet görüşü olarak benimsenmiş ve okul kitaplarına aksetmiştir. Onun doğru dürüst eğitim görmediği, hatta hatasız yazı yazamadığı, kısacası "kara cahil" olduğu bile söylenmiştir. Halbuki durum tam tersidir: Sultan Abdülhamid, devrinin şartlarına göre çok iyi bir eğitim-öğretim görmüştür. Zamanın en büyük hocalarından dersler almıştır. Türkçe hocası Gerdankıran Ömer efendi, Acemce (Farisi) ders hocası Ali Mahvi Efendi, Osmanlı tarihi dersi hocası Vak'anüvis Lütfi Efendi'dir. Türkçe'yi çok iyi kullanır, Fransızca bilir, Arapça ve Farsça konuşurdu. Kısacası ona "cahil" diyen düşmanlarından çok daha kültürlüydü.
Sayfa 229Kitabı okudu
Asıl canavarlar mizah duygularını yitirenlerdi. Mizah yoksa vicdan da yoktu zekâ da ahlak da.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.