Kırılmış bir çocukluk düşünün...
Oyunların, oyuncakların hayâliyle mutluluk duyması gereken yaşlarda daha çocukken büyümek zorunda kalmış bir çocuk.
Biraz sevgi alabilmek için babasının her hareketini inceleyerek kalbinde oluşan koca bir deliğe dönüştürdüğü nefret,öfke,kin duygularının hayatı üstünde kara bir bulut gibi gezdiği bir çocukluk düşünün.
Yatıştırdığı,bastırdığı,ertelediği ne varsa yaşamı boyunca her an babasını suçlayacak bir çocuk
Oysa çok az da olsa yalnızca sevgi vermek neleri değiştirirdi öyle değil mi?
Bazen yalnızca sarılmak bile yetiyor, çocuklarınıza sımsıkı sarılmanız dileğimle onların ihtiyacı olan şey yalnızca sevilmeye cesaret edilebilecek değerde olduklarını anlamalarına yardımcı olmak...
Ben kalbimden sarıldım sana Franz...
1919'da yazılan mektup alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı...
Keyifli okumalar diliyorum sevgiler...