Dinle: Rüyalarda ve özellikle de kâbuslarda mide bozukluğundan ya da başka bir şeyden dolayı insan bazen öyle artistik rüyalar, öyle karmaşık ve gerçek olaylar ya da en belirgin görüntülerden gömleğin sonuncu düğmesine kadar en beklenmedik ayrıntıların yer aldığı bir entrikayla ilgili uzun bir olaylar zinciri görür ki, sana yemin ederim, böylesini Lev Tolstoy bile yazmamıştır. Zaten bu tür rüyaları kimi zaman yazarlar değil, en sıradan insanlar, memurlar, fikra yazarları, papazlar falan görürler... Bu konu koskoca bir problemdir: Bakanın biri bütün iyi fikirlerin uykudayken aklına geldiğini itiraf etmişti bana.
İnsan esasında vahşi, korkunç bir hayvandır. Biz onu evcilleştirilmiş ve dizginlenmiş haliyle tanıyoruz ancak ve onun bu durumuna uygarlık diyoruz. Bu yüzdendir ki ara sıra gerçek tabiatı her nasılsa ipten kurtulacak olsa dehşete kapılıyoruz. Her ne zaman, her nerede kanun ve düzenin prangaları ve zincirleri çözülüp yerini kargaşaya bıraksa, kendisini bütün çıplaklığıyla ele verir o.