Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Peki bundan Freud'un haberi var mı :)
Yan yatağın refakatçisi. Elinde bir kitap Freud. Okuyor ha okuyor. Dayanamadım, döndüm dedim, güzel kızım ne okuyorsun bu pezevengi? Yok babamızı tamamlıyormuşuz da. Adamlara zalim demeye kıyamamış, kim gadre uğradıysa ona diyor ki vay efendim size kötülük edecek insanı siz seçtiniz. Ulan Froyd pezevengi hırsızın hiç mi suçu yok?
Sayfa 50 - E kitapKitabı okudu
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
Reklam
Freud diyor ki:
"İnsanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğinizi söylerler."
Sayfa 87 - Miraç Çağrı AktaşKitabı okudu
Offf bayıldım kitaba:)
Sigmund Freud diyor ki; “ifade edilmeyen duygular asla kayıp olmaz.” Onlar diri diri gömülür ve bir gün çok feci bir şekilde patlarlar. Sen Küçüklüğünden beri bir çok sıkıntı yaşadın. Seni üzen, mutsuz eden, enerjini çalan ve canını yakan durumlara tepki gösterebildin mi?
Freud diyor ki: “İnsanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğinizi söylerler.”
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Freud diyor ki: “İnsanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında,değiştiğinizi söylerler.”
Sayfa 87 - İndigoKitabı okudu
Freud diyor ki: "İnsanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğinizi söylerler."
Niyetlerin unutulmasının tesadüfi olmadığına dair yaygın olan bilgiyi ortaya koyan bir atasöziüi var. Diyor ki: "Bir kez unutulan, genellikle tekrar unutulur"
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Moreno'ya göre, doğma eylemini başara- bilmiş olan bir bebek, büyütülürken, doğuştan getirdiği hayal gücü ve oyunla geliştirilmesi gereken spontanlığı bastırılmıştır. Spontanlığın bastırılması, yaratıcılığın da gelişmesini engeller. Spontanlık ve yaratıcılığı gelişememiş bir birey üretken olamaz. Freud, bize dürtü kuramını miras bırakarak ruhsal aygıtımızı tanımada bir yol açmıştır. Bu yol, anne Freud'un yoludur. Freud, "Farklı insanları açlığa mahkûm edersek, açlık dürtüsü arttıkça bireysel farklılıklar bulanıklaşacak ve bunların yerine tek bir biçim zorlayıcı dürtünün dışavurumu ortaya çıkacaktır," diyor. Ne var ki, Hitler'in toplama kamplarında uzun yıllar yaşamış insanlarla yapılan çalışmalarda bunun tam tersi olduğu ortaya çıktı. Açlık aynıydı ama insanların davranışları farklıydı. Kimi insan kendini tasarlanmış kaderine terk ederken, çok küçük de olsa bir şeyle yaşamlarına anlam katabilmiş insanlar bu kamplardan sağlam çıkarak yaşamlarını sürdürebildiler. Yaşamlarına anlam katan, onları güçlü tutan hikayelerini bizlere anlatarak hayranlığımızı kazandılar. Bize cesaretin örneklerini gösterdiler.
Sayfa 255Kitabı okudu
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
➤Ruh sağlığı yerinde olan kişi yalnızca ilkel olan insandır. Çünkü ilkel insan içgüdüsel dürtülerini bastırma, engelleme ve yüceltme gereğini duymadan doyurabilmektedir. ➤Freud diyor ki: ''İtiraf edilmemiş hiç bir his asla ölmez. Bu böyledir. Bilinçaltı dediğimiz çöplük, tamamen ertelenmiş, bastırılmış hislerle doludur. Hepsi, orda öylece nefes alır ve bekler. En alakasız zamanı, rüyaları ve mutlu anları mesela. Söylemeli bekletmeden her şeyi , şu an. ➤İnsan yalnızca kendi davranışlarını değil, çevresindeki insanların eylemlerini de gözleyen ve değerlendiren bir varlıktır. ➤Vicdan içimizde bulunan belirli isteklere karşı gelen şeylerin içerdeki duyuluşudur, fakat asıl sorun, bunun başka bir şeye bağlı olmaması, yani kendinden emin olmasıdır. ➤Bugünkü sistemde insanın mal ve mülkü artıyor, ama kendi öz varlığı azalıyor. Yararlı şeylerin gereğinden fazla üretimi, çok sayıda yararsız insan yaratma sonucunu vermektedir. ➤Karşınızdaki kişiyi dinliyor musunuz, yoksa konuşmak için sıra mı bekliyorsunuz? demiş Freud. İnsan mutlu olmak ister, bu yüzden berbat bir haldedir. Medeniyet yokken insan çok daha özgürdü.
Kafekültür
206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.