An an yaşandı, ölme ihtimaline giden saniyeler. Ne zor, gitme duygusu ve her şeyin birazdan sonlanacağı ihtimali. Ölüm pasif olarak gelmiyor can'a.
Yani 90'lı yıllar dünya konjonktürüne kurban gitti. 80'li yıllarsa, bizim iç dinamiklere... Alevi Sünni, sağ-sol çatışmasına... O yılların hikayesi, tüm öykülerden çok farklı. Nice istikballer kayboldu, nice canlar gitti hiç uğruna. Kazanan ise, kocaman bir hiç.
Reklam
Türkistan'da Aşk 1
Biraz da yorgunum hayattan, Herkes gibi, yarından. Sen mutlusun, ışıltın geceyi deliyor, Söyle bana ey huri, güzelliğin hangi yıldızdan geliyor?
Dikkat etmem gerek. Bırakırsam kendimi, iki yürek boşluğa düşecek. Her aşkın biri, akıllı tarafta olmalı. Ötekisi zaten coşkun, deli
Düşünüyorum da şöyle, ne büyük krizlere kurban gitti bizim ömrümüz. Ne büyük şeyleri kaybettik biz krizlerde. Her birinin ardından, bir silindir geçti sanki üzerimizden. Moral değerler kalmadı ve toplumsal birlikteliğe ilişkin duygular da, ezildi gitti o silindirin altında.
günyüzü görmemiş aşklara... ve sahiplenilemeyen zamana...
Reklam