Çevremde,önümde,kaldırımlarda kaynaşan,telaşlı,asık yüzlü,kuşkulu heyecanlı insanları,görmeye dayanamıyordum.Bu sürekli telaş,sürekli hırçınlıklar neye yarıyordu? Önlerinde altmış yıllık bir yaşam dururken,mutsuz olmalarının tek sebebi kendileri değil mi?Hepsi,"Biz durmadan çalışıyoruz,ama açız.Diğerleri bizim kadar çalışmadığı halde zenginler."diye söylenip duruyorlar.Ama ben bunlara acımıyorum.Yaşıyorlarsa,hayatları onların emirinde.Bunu anlamıyorlar işte.