"Şiir, sözcüklerle güzel biçimler kurmak sanatıdır. Hangi sözcük, hangi sözcükle yan yana geldiğinde nasıl bir ışık ortaya çıkar? Bunu bilmek gerek."
-Cahit Sıtkı Tarancı
"Şiir duygulardan değil, sözcüklerden doğar." diyor Mallerme, "Şiir, kelimelerle yapılan bestedir." diyor Yahya Kemal. Cahit Külebi ise
Kimi Sevsem Sensin, Attila İlhan'ın ismini belki de en güzel şiirlerinden birinden alan şiir kitabı.
Eserde Attila İlhan'ın şiirlerine geçilmeden önce önemli Divan şairlerinin dizeleri yer alıyor. Bu kimi zaman Fuzûlî oluyor, kimi zaman Nedim, kimi zaman bir başka kıymetli değer...
"...eksik olmaz gamımız bunca ki bizden gam olup
her gelen
Bir kitap bu kadar mı zarif bir şekilde yazılır ...
aşk, şiir ve tarih bu kadar mı güzel harmanlanarak anlatılır .
Aşkın Mecnun hâli,
İnsan hâli,
İlahi hâli
Ve şiirin en naif haliyle dans etmesinin resmi...
Şiir, sanat , tasavvuf, tarih, gizem ve binlerce yıllık geçmiş..
Tarihi olaylar, sahsiyetler, Avrupa'nın pek fazla bilinmeyen yönleri,
Dünyaya hükmetmek isteyen karanlık eller, kumpaslar...
Osmanlının yükselişinden çöküşüne giden süreçte sanatın ve şiirin (dîvan) aynı paralellikte çöküşü...
Koskoca bir coğrafya da 450 yıllık bir serüven...
Bir güzelin elinde defter haline gelmiş hayatın , Fuzulî ile Mecnunlaşmasının serüven dolu hüzünlü hikâyesi.
Divan şiirine benim bile ilgi duymamı sağlayan usta;
Teşekkürler sana
Sevgili İskender Pala
Esîr-i derd-i aşk u mest-i câm-ı hüsn çok ammâ
Biziz meşhur olan Leyla sana Mecnûn bana derler
Aşk derdinin esiri ve güzellik kadehinin sarhoşu çoktur ama asıl meşhur olan biziz, sana Leyla, bana Mecnun derler.
Fuzûlî
youtu.be/iegW9J77PRs
Fuzuli, Şem'i, Kazancı Bedih ve Muzaffer Ozak nerede buluşur?
Sabah sabah bir arkadaşımız Kazancı Bedih'in okuduğu,
Ben beni bilmem neyim dünyâ nedir ukbâ nedir
Söyleyen kim söyleten kim aşk nedir sevdâ nedir
Sözleriyle başlayan türküyü paylaştı. Birkaç kez dinledikten sonra durup düşündüm. Urfalı Kazancı
Attila İlhan'a dair satırlarla. Ve ardından Bâki'nin dizeleri geliyor. Daha iyi bir başlangıç olamazdı diyorsunuz:
"derd-i aşkı gayrdan sorman ne bilsün çekmeyen
ânı yine âşık-ı nalâna söylen söylesün"
Ve ardından Fuzûlî devam ediyor:
"lâhza
Edemem terk Fuzûlî ser-i kûyın yârün
Vetenümdür vetenümdür vetenümdür vetenüm.
Sevgilinin bulunduğu ayak bastığı yeri terkedemem.
Vatanımdır, vatanımdır, vatanımdır vatanım.
Eser,16.yy divan şairlerinden ,asıl adı Mehmed bin Süleyman olan Fuzûlî tarafından kaleme alınmıştır.
Leyla ve Mecnun mesnevi tarzında yazılmış olmasına rağmen bir halk hikayesi olarak da değerlendirilebilir.Leyla ve Kays(Mecnun)aşkı ilkokul yıllarında başlar ve kısa sürede her yere yayılır.Bu durumu öğrenen Leyla'nın annesi kızını okuldan alır.Leyla'yı göremeyen Kays ayrılık acısıyla çöllere düşer ve Mecnun adını alır.Aşk acısıyla perişan olan Mecnun kimseyi dinlemez çölde vahşi hayvanlarla yaşamaya başlar. Mecnun'un babası oğlunu bu durumdan kurtarmak için Kabe'ye götürür.Fakat Mecnun acısın daha da artması için dua eder ve duası kabul olur.Bu sırada Leyla da başkasıyla evlendirilir.İki genç de aşk ve ayrılık acısıyla perişandırlar.Kocası ölen Leyla,Mecnun'u arar ve çölde perişan bir halde bulur.Ancak Mecnun Leyla'sını tanımaz.Çünkü o artık tüm maddi varlıklarla ilişkisini kesmiştir.Bu durum karşısında çok üzülen Leyla hastalanarak ölür.Leyla'nın ölümünü öğrenen Mecnun da çıldırır ve mezarın başında can verir.
Leyla ve MecnunFuzuli · Yelkenli Kitabevi · 20091,917 okunma
Öncelikle demeliyim yeni merak salmış bir okurun anlayacağı bir kitap değil, zor ve yorucu her beyiti defalarca okumak gerektiriyor.
Divan şiiri, şiir olması hasebiyle ilk okuyuşta anlaşılmaz. Herhangi bir öğretim formasyonundan yahut okuma tecrübesinden geçmemiş benim gibi sıradan bir okuyucuya yabancı kaldı.Hele Fuzûlî gibi edebiyatın en derin
“Menden Fuzûlî isteme eş’âr medh ü zemm
Men âşıkam hemîşe sözüm âşıkânedür”
Millî Mücadele Tarihi ndeki metinlerle haşır neşir olunca, bunu üstüne bir su kasidesi patlatayım dedim. Ne yalan söyleyeyim, işimin gücümün arasında ilaç gibi geldi, su gibi geldi. İlâhî aşkın en güzel hallerinden biri su kasîdesi. El yazmalı ve matbû halinde pdf elimde mavcut, ilgilisine ulaştırırım. Metin Akar şerhi de zamanında lisansta edindiğim bir kaynaktı, ödev için yalayıp yutmuştum. Tekrar okumak çok güzeldi.
Küçük öykü kitabına gelecek olursak, bir arkadaşımız silah zoruyla herkese okuttu. Biz de nasibimizi aldık. Yazarın dilini çok sevdim, her ay bir hikayesi okunabilir. Çok kısa öyküleri zaten.