YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsMi.ibb.co/7jghFLT/1.jpg
Karamazov Kardeşler : Dostoyevski olağanüstü bir olaydır; belki de Rus bilincine özgü, eşi görülmedik bir olaydır, demişti Oğuz. Sonrasında da "Çirkin
Yağmurlu bir Ankara gecesi. Mayıs ayında olmamıza rağmen bu gri şehirde haftalardır yağmur yağıyor. Sanki evren bana ‘başla artık şu efsane kitaba’ diyor çünkü Dostoyevski okumak için her zaman kasvete ihtiyacım var. Aslında sabahtan hazırladım kendimi bu geceye. Çok heyecanlı bir gün geçirdim çünkü bu kitabı tam ik senedir elimde bekletiyorum,
Dostoyevski ile konuşmak da çok zevkliydi. "İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir." diyor
René Descartes . Ben de bir ay süren güzel bir sohbetin sonuna geldim.
Yine çok zor bir incelemeye nereden başlayıp ne söyleyeceğimi bilemeyerek başlıyorum. Bu kitapla ilgili ilk olarak şunu söylemek istiyorum
YAŞA, VAR OL KARAMAZOV!
Adın çıkmış Karamazov'a! İnmez soyluya. Mujiklerin dilinde bile kötü anılır Karamazov adı. Şanın iyisi kötüsü olur mu? Oluyormuş, darağacının, sürgünün, kodesin, psikolojik çöküntülerin tadı damağına erişince anlaşılıyormuş. Masumiyetin, doğruluğun canı cehenneme, hele olaylar silsilesi birbirine uygunsa kanıtların da
İnsan psikolojisini bu kadar iyi yansıtan, edebi dili bu kadar doyurucu olan başka bir roman okuduğumu hatırlamıyorum. Dostoyevski'nin modern dünyanın özgürlük anlayışına lap lap giydirdiği baş yapıt. Türlü türlü fikirler barındıran, hatta dikkatli okunduğu takdirde dini inançlara ve dünyaya bakış açınızı bile değiştirebilecek kadar güçlü bir eser. Freud'un dünyanın en iyi 3 romanı saydığı kitaplardan biridir. Diğerleri hamlet ve oidipustur ve hepsinin konusu şaşırtıcı bir şekilde baba katilliğidir. İnsanın hayatı boyunca gerek yalnızken, gerekse insan ilişkilerinde aklından geçen ama üzerinde durmadığı, kıyıda köşede bıraktığı, fakat kişiliğine, ilişkilerine yön veren sayısız düşünce ve duyguyu ortaya koyabilen; Dostoyevski nin dünya edebiyatına damga vurmuş eseri karakterlerin çokluğu insanı bir nevi delirtmiyor dersem yalan olur..
Fyodor pavloviç ve onun ilk ve ikinci karısından olan çocukların geçmiş kurgusu, kadınların ölüm biçiminin trajikliği, ona ve çocuklarına olan insanların tamamen iyi ya da kötü değil, aynen hakikatte olduğu gibi kısmen iyi ve kötü olmaları romanın gelecek karakterleri hakkında güzel bir fikir veriyor.
Ruhunuz kaybolsun diyorsanız alın okuyun .
Dostoyevski'nin en güzel eserlerinden biridir diyorum, favorim sanırım her zaman Yeraltından Notlar olacak. İlk onu okuduğumdan mıdır bilmem.. Velhasıl Karamazov kardeşler çölde su, fakirlikte yepyeni ayakkabı hissi verir insana.Özellikle Can yayınları'ndan okunması önemlidir bence. :)
Virginia Woolf'un dediği gibi eğer hayatı anlamak istiyorsanız karamazov kardeşleri okuyun.
Varoluş sancısını üzerinizden atamayacaksınız..
~~~...psikoloji derin 1konu olduğu halde yine de iki ucu pis 1değneğe benzer...
...Bütün mesele, psikolojinin kimin elinde bulunduğuna bağlıdır. Psikoloji, ciddi insanları bile roman yazmaya çağırır ve bu tamamen sizin iradeniz dışında olur...~~~
Tüm zamanların en başarılı romanları arasında sayılan ve “Hiç1romanımı bu kadar önemsemedim,” dediği
Karamazov Kardeşler, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin ölmeden önce yazdığı son eseri..ustalık eseri bir başyapıt....
1025 sayfalık bu esere inceleme yazmak zor olsa gerek, yazmamaksa haksızlık...
Klasik tutkunu biri olarak yıllardır ötelediğim bir eserdi. Hep korkutucu geldi başlamak, sanki okumanın hakkını verememekten korktum. Ama bir
Aleksey Fyodoroviç Karamazov: Karamazov Kardeşler'in en küçüğü. Rusların direkt isimle hitap etmeme alışkanlığı sebebiyle daha samimi bir kullanımla "Alyoşa" olarak da bilinir. Dostoyevski; kitabında aslında Karamazov Kardeşler'i Alyoşa için yazdığını söyler, bütün sayfalar tek bir kişiyi, Alyoşa'yı yüceltmek içindir.
Karamazov Kardeşler”, hacminden dolayı uzun zamandır kütüphanemin bir köşesinde okunmayı bekliyordu. Kendi kendime kafamın rahat olduğu bir zaman diliminde okuyayım diyordum. Ama o rahat zaman dilimi de bir türlü gelmiyordu. Okumak için erteledikçe bir yandan da okuma isteğim artıyordu. Özellikle kitaptan yapılan
Cemal Süreya gibi hissetmeye başladım.
“1931 yılında doğdum. 1937 yılında annem öldü. 1944 yılında Dostoyevski’yi okudum. O gün bugündür huzurum yoktur. Biyografim budur.”
İzlemek isteyenler için link bırakıyorum.
youtu.be/ERqolOm8GbQ
Böyle bir eseri okuduktan sonra hakkında bir şeyler
Değerli okurlar siteye üye olmadan önce, okuyacağım kitapları ben seçerdim. Seçtiğim kitaplarda da genellikle uygun fiyat seçeneği, daha çok dikkat ettiğim bir unsurdu. Ama siteye üye olduktan sonra, kitapların beni seçtiğinin ayrımına vardım. Ne garip bir hissiyat değil mi? Bir zamanlar otorite senin elindeyken, bu otoriteyi kitapların
Çoğu zaman insanlar, hatta caniler bile, haklarında verdiğimiz yargılardan çok daha saf, temiz ruhlu olurlar.
Fyodor Pavloviç karısının ölümünü sarhoşken haber aldı. Anlattıklarına göre o anda sokağa fırlamış, ellerini havaya kaldırarak “Azat ettin, ey Tanrı!” duasını okumaya başlamış. Tiksindirici haline rağmen çocuk gibi ağladığını görenler ona acıdığını söylüyorlardı. Bir yandan kurtulduğu için sevinirken, öte yandan kurtarıcısına gözyaşı dökmesi de pekâlâ mümkün...
Ey huzur!
Neredesin?
Ivan’ın aklında mı ,
Dimitri’nin hazzında mı,
Yoksa Alyoşa’nın kalbinde mi?
Rus ve dünya edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Dostoyevski’nin başyapıtı Karamazov Kardeşler, 1879-1880 yılları arasında çıkan bir dergide bölümler halinde yayınlanmıştır. Eser 1881 yılında kitap haline
Nasıl ki dünyaya gelirken bir fikir beyan edemiyorsak, hangi anne babanın evlâdı olacağımızı da seçemiyoruz.
Karamazov Kardeşler: üçü de birbirinden çok farklı karakterlerde olmasına karşın, toplum tarafından hepsine birden aynı gözle bakılıyordu.. "Ne de olsa sende bir Karamazov'sun." Önyargıya düşmeyen insan yoktur şu dünyada