şengül
Öyle her kadının harcı değil üç numara kafa. Bi kere kafanın biçimi güzel olacak. Yüzün güzel olacak. Işığın olacak. Ve devasa bir özgüvenin olacak. Kısaca üç numara kafa g*t ister.
Sayfa 62 - Dilkitap YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1.
c e s e d i m i a ğ z ı n d a t a ş ı s e v g i l i m ! b i r k e d i , y a v r u s u n u n a s ı l t a ş ı r s a !
Sayfa 12 - ADAMKitabı okudu
65. efbiay
yepyeni bir para çıkart üstünde benim portrem olan a ş k s a t ı n a l a b i l e c e ğ i n !
Sayfa 101 - ADAMKitabı okudu
şimdi hatırlıyorum da elimdeki balonu zorla alıp izin verirken u ç u p g i t m e s i n e emin olurdu daima benim bunu seyrettiğimden .
Sayfa 30 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Bilgenin insanseverliği, bazen kendini heyecanlı, öfkeli, se­vinçliymiş gibi g ö s t e r m e y e yazgılar onu, h a k i k i özünün soğukluğu ve temkinliliğiyle çevresine acı verme­sin diye.
Reklam
j i l e t l e n m i ş b i r y ü z l e g e l i y o r u m s a n a a r k a m d a b e l i r s i z y ü z y ı l l ar a y a k t a
Fikirleriniz umurumda bile değil! Saygı da duymuyorum.
Sevmediğim insanların fikirleri s2mde bile olmuyor. Fakat bu zihinsel kanalize ediliş sayesinde, sevdiğim insanları fazlasıyla önemseyebiliyorum. Yani paylaşımları detaylıca okuyup da “acaba şunu kim gömecek artık” diye düşünen g.t kılları, düşüneceklerini alıp yuvalarına (g.t) sokabilirler.
Sol ideolojinin geleceğinin kitlede değil bireyde düğümlendiğini düşünen Oğuz Atay, Türk romanının ana sorununun da yine bireyle ilintili olduğunu sürekli vurguluyordur. 30.1.1976 tarihli günlük notunda, "Türk Romanının Sorunu kişiliktir. insanımızın kişilik kazanma savaşının önemini henüz kavrayamamış olmasıdır," (G.226) demektedir. Türk toplumunun bireyi önemsemeyen bir geleneği sürdürdüğünü düşünüyor; "Osmanlı (...) kuralları ciddiye aldı, insanı ciddiye almadı. (...) Bütün değişimleri devlet eliyle gerçekleştirmek istedi," (G.92) diyordur; "bireye de ne oluyordu," (G.92) denilen bir toplum sistemidir bu. Oğuz Atay ilk iki romanını da bireyin ontolojik sorunsalının üstüne kurar: İki roman da birer çağdaş oluşum/gelişme romanı (Bildungsroman) örneğidir. 'insanın kendisiyle hesaplaşması' onun metinlerinin içinde sık sık karşımıza çıkan bir slogan niteliği taşır: Birey kendini tanımalı, zayıf yönlerini korkusuzca dile getirme yürekliliğini göstermeli, onları aşmalı ve gerçek kimliğine ulaşmalıdır. Roman kişisi Turgut, "bu yolculukta ben gelişimimi yaşayacağım. (...) yol uzun ve zahmetli," (T.513) diyordur.
Reklam
"Daha fazla incinmemek için duygusuzluk ve alay kabuğunun içinde korunmaya çalışan" (T.484) Selim, " İşi gülünçlüğe vurup, kurtarıyorum kendimi," (T.348) diyordur. Atay ise günlüğünde, "Sanıyorum ( ...) ben kendimi dışarda bırakılmış hissediyorum ve humour ile bu atılmışlığımı örtmeye ve onun acısını çıkarmaya çalışıyorum," (G.232)
Cârp€ Dîem
❤️‍🔥En güzel an kendinle baş başa kaldığın an’dır 💆🏻‍♀️ 🌚 G o o D 🌝🌜N i g h t To E v e r y o n e 🌛
İyi bir şeyler oluyor. Ortak olmak ister misiniz?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki; "Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir." "Bir milletin ihyası kötülerin imhası ile değil, yeni neslin eğitim ve terbiyesi ile mümkündür." sözünden hareketle, yarınlarımız olan çocuklarımızın eğitimine katkı sağlamak, kitap okumalarına vesile olmak için sizleri sadakayı cariye
Hep ş iirlerimi g österebileceğim, o nları öve-cek yeg.lne bir insanla k arşılaşmanın hayalini kuruyordum. Okusalar, ninem o nları a hlaksız, Edvin ise gülünç bulacak-t ı. Ölümü çok d üşünmeye b aşlamıştım
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.