adam 500 sayfa kitap yazmış, edebiyatın altından girmiş üstünden çıkmış, kurguya çağ atlatmış, uzay-zaman-mekan algısını bükmüş, peki sen kitabı okuyan güzel kardeşim alıntı olarak ne seçiyorsun; "aşk da öğrenilir." balım bu nedir? gabo'nun yerinde olsam, şu alıntıyı gördükten sonra burun deliğimden ince uçlu bir kancayla girip beynimin ön lobunu parça parça ederdim.
Çok. Her şeyden çok fazla. Sözcüklerin, imgelerin, duyguların, duyumların, renklerin, kokuların, seslerin kitap sayfalarından taşan çokluğuna rağmen bir olmamışlık duygusu sürekli varlığını hissettiriyor. Kitaplarına tıkış tıkış sıkıştırdığı bu çokluğa, sayfalardaki kaosun taşıdığı potansiyele ve delhi sokaklarına benzeyen karmaşaya bakıp bakıp üzülüyorum. Oysa ne lezzetli şeyler vaad ediyor yazar, pek çoğu havada kalan ne olası cennetler.
Ah GABO aşkım. Kimse senin gibi olamıyor.