"Nihayet bir gün Balkan Harbi patlayıp da imparatorluk orduları, o zamana kadar, öylesine hakir görülen Balkan orduları önünde bütün Osmanlı Avrupası’nı bırakınca, artık her şey belli oldu.
Bu yıkılış artık sadece bir devletin mağlubiyeti değildi.
Mesnetsiz bir hayalin sona erişiydi. Bir ruhun, bir zihniyetin tamamen çöküşüydü. Bir masal, bir imparatorluk masalı sona eriyordu.
Meğer bizim saltanat zannettiğimiz şey bir gaflet uykusuymuş...”