Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gagauz Türkleri-kurban
"Kurban, eti yenebilen her hayvandan olabilir. Ancak bir kimsenin ölüm yıl dönümünde kesilecek hayvanın kuş, kuzu v.s. olması gerekir. Domuz ve tavuk murdar sayıldığı için kurban olarak kesilmezler. Yağmur yağmadığı zamanlarda da koç ve buzağı kurban eden Gagauzlar, hasta için, zorluklarla karşılaştıkları zaman veya bir savaşa başlanacağı zaman kurban keserler."
Gagauz Türkleri- halk inanışları- tabiat
"Güneş, ana ve babası olan canlı bir varlık olarak düşünülmektedir. Güneşin bir adamı vardır, o güneşi dolaştırır. " --------- Gagauzlar da diğer Türk kavimlerinde olduğu gibi, dünyanın sarı öküzün boynuzları arasında olduğuna ve bu öküz tarafından taşındığına inanırlar. Gagauzlar’ın bir kısmı ise Saha Türkleri’nde olduğu gibi dünyanın balığın sırtında olduğuna inanmaktadır."
Reklam
Gagauz Türkleri- nişan, düğün âdetleri
"Nişandan düğüne kadarki zaman içerisinde kız evleneceği erkeğin anne ve babasından gizlenir, onlardan birinin nişanlı kızın evi civarından geçmesi veya kızın bir yerde görünmesi büyük bir hata olarak kabul edilir."
Osmanlı İmparatorluğu, bünyesinde farklı din ve milletten insanları barındırmış bir imparatorluk olmuştur. Bugünkü millet kavramının içeriğinden tamamen farklı bir içeriğe sahip olan ve sadece din esasına göre, İslam hukukundaki zımmet kurumuna bağlı olarak oluşturulan Millet sistemi sayesinde Ermeni, Rum ve Yahudi gibi gayri Müslim topluluklar temel kültürel ve dini özelliklerini kaybetmeden yaşama imkanı bulabilmişlerdir. Osmanlı Devleti'nin gerek kuruluş aşamasında gerekse sonraki dönemlerinde ele geçirilen yerlerdeki Hıristiyan nüfusa yönelik din değiştirme konusunda herhangi bir zorlamanın olmadığı, eski Bizans ve yeni Osmanlı tebası Hıristiyan halktan kendi istekleriyle Müslümanlığa geçenlerin varolması yanında, kendi inancının gereklerini yerine getirebilen farklı dinlerden insanların olduğu bilinen bir gerçektir. Bu konuda Osmanlı İmparatorluğu'nun son gününe kadar yaşamlarını devam ettiren gayri Müslim nüfusun varlığı dahi tek başına bir delil olarak gösterilebilir. Yukarıda sözü geçen millet sistemi dahilinde kendi varlıklarını sürdürebilen Ortodokslar, heterojen bir yapıya sahip olup, Anadolu' daki Ortodoks nüfus dışında Balkanlar' da yaşamakta olan Gagauz Türkleri, Sırp, Bulgar, Romen, Arnavut ve ayrıca Araplar olmak üzere farklı birçok Ortodoks nüfusu bünyesinde barındırmaktaydı. Ancak, Ortodoks milleti içerisinde gerek günlük yaşamda, gerekse ibadet dili olarak Yunanca yerine Türkçeyi kullanan, genelde öz Türkçe isimler taşıyan ve Rumlardan farklı bir isimle anılan bu Ortodoks topluluğun kimler olduğu konusuna geçmeden önce Ortodoks kilisesinin İstanbul'un fethiyle nasıl yeniden şekillendirildiğine değinmek gerekmektedir.
Gagauz, Türk ulusuna olan yakınlığını göstermek istediğinde: "Biz Türkmen'iz" der, yani: "Biz eski bir Türk kavıniyiz" demek ister. Yine: "Bizim aramız Türklân bir sovan zan kadardır" der. Türkleri kendilerinden sayarlar.
Sayfa 39 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
St.Benoit gibi bazıları asırlardır burada ama diğer okullar yüz seneyi aşkındır eğitim yapıyor. Hangi buluşu buldular, hangi sanayi hamlesini başlattı bu okullardan mezun olan yüz binlerce öğrenci? Hadi bizim okullarımız, medreseleri- miz köhne, gerici, bağnaz insanlar yetiştirdi, peki bu Ba- tılı eğitim kurumları ne yaptı? Osmanlı'yı parçaladılar sadece. Hå bir şey daha yaptılar tabii, kendi milletine, dinine, örfüne yabancı insanlar yetiştirdiler. -Ben Büyük Önder'in işaret ettği gibi Batı ile entegre bir Türkiye'nin medeniyet sahasında daha ilerici ve ay- dın bir ülke olacağına inanıyorum. -Yapma abi. Cidden buna inanıyor musun? Batılı gibi olan, Batılı gibi davranan ve bugün devlet politikası ola- rak sürdürülen dini hayatın her safhasından silmek so- nucu kendi dininden örfünden uzak kalmış nesillerle sen Batılı olmayacaksın ki. Hangi kültür daha baskın çıkarsa ondan olacaksın. Protestan Amerikalı ya da Ingiliz ya da Katolik Fransız. Sen Batı potasında eriyen dinsiz, soy- suz bir millet olacaksın. Moldova'daki Hıristiyan Gagauz Türkleri gibi. Bizi biz yapan değerler olmadan Batılı ol san ne olur ki? Söyler misin äbi, seni bir Fransızdan ayıran isminden başka ne var?
Reklam
Gagauz Türklerinin mühim bir bölümünü meydana getiren Selçuklu Türkleri, Müslümanlıktan Hristiyanlığa dönmüşlerdir.
Sayfa 161 - Türk Ocaklar Kayseri Şubesi YayınlarıKitabı okudu
“Her şeye din gözüyle bakan bu köhne idare sizleri, aynı kandan ve soydan kardeşlerimizi bizden ayırmak için ve bize düşman gözüyle baktırmak için ne kadar uğraştı. Fakat bizim ecdadımız ve babalarımız ve bugün biz Türklüğün hakikati dinde olmayıp kanda olduğunu anladığımız için daima kardeş gibi yaşadık ve yaşamaktayız. (...) Artık Türkleri birbirine bağlayan islamlık değil, Türklüktür. Ortada dinden evvel milliyetçilik var.” (s.190) Akıncılar Köyü, 1938-39 Doğan Dan
Sayfa 125 - Türk Ocaklar Kayseri Şubesi YayınlarıKitabı okudu
Saint (Ayios) Aziz Ahmed ikonaları... Bir mürted miydi, mülhid miydi? Zorla yahut kendi istekleri ile Hristiyanlaştırılan Türkleri, asimilasyon aşamalarını öteden beri merak ederim. Araplar dahi oransal olarak Türkler kadar İslâma intisap etmemiştir. Rumelide Türk oldu demek İslami kabul etti demekti. Buna karşın Gagavuzlar, Kumanlar, Urumlar,
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.